Yıllar
önce, iki ünlü bilim adamı, Guglielmo
Marconi (1874-1937) ve Nikola
Tesla (1856-1943) (K38, K102), Ay’dan radyo
sinyalleri aldıklarını söylemişler, hatta bu sinyalleri cevaplamaya çalışmışlardı.
Ay’da yaşam olduğu yönünde toplumun ilgisini çekmeye çalışan bu bilim
adamlarına o devirde inanılmadı. Daha sonraları, 1920’li, 30’lu yıllarda,
Amerikalı, İngiliz ve Fransız astronomlar, bir çok kereler, Ay’da hareket
eden, yanıp sönen ışıklardan söz
ettiler. Çeşitli yerel gazetelerde ve bilimsel yayınlarda yer alan bu
bilgiler, bugün mevcut arşivlerden çıkarılabilir. Bu gibi iddiaların doruğa
çıkmasına neden olan kişi ise, saygın bir gökbilimci olan, Pulitzer ödüllü
astronom
NASA’nın,
Ay uçuşları sırasında karşılaşılan UFO gözlemlerine çok sıkı bir sansür
uygulamasına karşın, bugün artık NASA’dan emekli olmuş bir çok eski
görevli ve astronot, bu uçuşlarda ve Ay’da UFO’larla
karşılaştıklarını açık açık söylüyorlar
Ay
çevresinde Apollo
uçuşları başladığı yıllarda, Ay yüzeyinde görülen bazı garip
şekillerin resimleri çekilmiş; ancak bu resimler NASA tarafından şiddetle
sansür edilmişti
1
Haziran 1996 tarihinde, NASA, basın mensuplarına, astronotların UFO’ları
görmüş olduklarını ilk kez açıklamış;
ancak, bu açıklama bir süre sonra yalanlanmıştır. Bazı astronotların
halen susmalarına karşın, astronot Gordon
Cooper, gördüklerini şöyle anlatmaktadır (D33, S50):
“Dünya dışı yaşama inanıyorum. 1951’de Almanya’da görevli iken UFO’larla karşılaştığım gibi, “Gemini” uzay aracında 16. yörünge dönüşünü yaparken de bir UFO ile karşı karşıya geldim. NASA’da, Ay’daki kubbelerin, yapıların fotoğraflarını gördüm. Bunlar mükemmel geometrik şekillerden oluşmuşlardı. Uzun, beyaz bir kule; kraterleri, vadileri ve tepeleri kesen virajsız, dümdüz yollar vardı. Bazı kubbelerde ışıklar yanıp sönüyordu. Bir çok NASA fotoğrafında, Ay’ın üzerinde duran püro şeklinde araçlar vardı. Bunları da gördüm. Ayrıca, Ay’ın karanlık yüzeyinde piramide benzer bir yapı var (S11, S97). Ay’da atmosfer bulunmamasının bir sorun yaratacağını hiç sanmıyorum. Şu an, yeryüzünde, kendi oksijenini kendi üreten özel yeraltı tesislerinde olduğu gibi, benzer bir teknoloji Ay’da neden uygulanmasın?”
Bir
Fransız TV kanalı, Apollo uçuşları
sırasında kaydedilen bazı konuşmaları yayınlamıştır (D33): Bu konuşmada,
“Kubbe biçimli yapılar yüzeye göre çok genç, yani sonradan yapılmışlar”
denilmiştir.Yapılan konuşmalarda, “yanıp
sönen ışıklar”, “yollar”,
“izler”, “dev bloklar” terimleri
sık sık geçmiştir. Dr. Farouk El-Baz,
kendisine yanıp sönen ışıkların ne olduğu sorulduğunda, “Doğal değiller”
cevabını vermiştir. Diğer taraftan, NASA, gerçekleri mümkün olduğu
kadar saklamak istemekte, konuşmalarda
geçen sözcüklerin jeolojik terimler olduğunu ileri sürmektedir. Aslında
NASA’dan sızdırılan fotoğraflarda,
bu kubbelerin yüksekliklerinin 400 metreye kadar çıktığı saptanmıştır. Başka bir fotoğrafta
anten kulesine benzer bir yapı ve önünde hareket eden bazı araçlar
görülmektedir. Apollo-8 tarafından çekilen
ve Ay’ın arka yüzünü gösteren bir diğer fotoğrafta ise, uçuş
pistine benzer şekiller ve çok uzun bir yol net bir şekilde görülmektedir (D7, D33, S97).
Dr.
Farouk El-Baz,
“Saga” dergisinin yaptığı
bir röportajda, “Dünya dışından da Ay’a gitmiş olanlar bulunabilir. Ay yüzeyinin üzerinde, ya da altında Dünya dışı
objelerin bulunabileceğini ihtimal dışı
bırakmamalıyız” demiştir (D33).
"Yıldızlardan Gelen Tanrılar" adıyla S. Gerçeksever tarafından hazırlanan ve 2000 yılında yayınlanan kitapta (K167), Ay'daki gizemli olgular hakkında daha ayrıntılı bilgiler verilmektedir.
1972
yılında yapılan Apollo-17 uçuşundan beri, son 28 yıldır
yeni bir Ay uçuşunun yapılmamış olması dikkat çekicidir. Gerçekten, o
tarihten beri bu konuda yeni bir girişimin yapılmamış olması, “Ay’ın
acaba başka sahipleri mi var?” sorusunu
akla getirmektedir.