Chat n° 189 - Tarih: 17 eylül 2003

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

[] Kaptan ajanda nikiyle bağlandı

<> slm & slm profesör, hoşgeldiniz

 

selam selam. barış barış. Hoşbuluşturana hamd dostbuluşturana Şükür...

 

<> selam & selam DABBET hoş geldiniz

 

HoşDostlar merhaba. Aslında chat için bir saatten az var. O halde hazır AZ iken, sorularınızı TSİ 23.00'e kadar sorabilirsiniz. 35 dkk sonra asıl chate geçeriz.

 

<> Sabır, Allah'tan istemekle mi elde edilir yoksa bizim mi sabır göstermemiz gerekir?

 

Sabır, "İLİM" gibi Allah'tan istenmez; SABIR "Tavsiye edilir". Sabır "DİRENÇ"tir. Direnç iki türlüdür:

1. NEFSİN tutkunluğu ve direnci -ki sabır değil; sabırsızlıktır-.

Örneğin: Beslenme (Acıkma paniği) Sabır ile ilgisi yoktur. Açlığın sabrı >>> İLLA İLLA >>>> ORUÇTUR!

Örneğin: Savunma içgüdüsüne bağlı olarak "Panik atak" manik depresif durum. (Herkesin kendini her an kanserli sanır... gibi...)

Örneğin: Annelik-babalık içgüdüsünün üreme motivasyonunun SEBEBİ olan cinsellik içgüdüsü... Nefs, bunda da kuruntular içindedir: Başarısız vb olacağına inanmaktadır veya erken ejekülasyon vb.

Demek ki üç temel içgüdüsü olan (Hayvanlarla bunu AYNEN paylaşıyoruz) bu saydığım üçgen, HAYVANİ nefsimizdir. Ama HAYVAN demem bir alçaltma değil! OLMASI GEREKEN!

Hiç beslenmeyen, savunmayan, üremeyen bir CANLI olmak ister miyiz? Bu bakımdan nefsin tüm panikleri MEŞRUDUR. Bize düşen o sabırsızlıkları ve paniklemeleri alt etmektir. Yani NEFSİN terbiyesi...

Gelelim asıl sabra >>> MADDE İKİ:

2. Nefs ile ilgisi olmayan sabır mekanizması... Örneğin İLİM! (Allah'ı bilme borcunun SEBEBİ/NEDENİ) İlim bir SABIRLA öğrenilir. Sanskritçe mi öğreneceksiniz? Veya Portekizce mi? Bu boya küpü değildir. SABIRLA yabancı dil eğitimi/pratizmi kazanacaksınız. Kızım ilk gün okula başladığında, okul çıkışı yüzü asıktı: "Ne oldu?" diye sordum. Yanıtı çok komikti... "Baba, bugün okuma yazma öğretmediler! Halen okumayı bilmiyorum!"

İşte komik bir SABIRSIZLIK örneği! Oysa birinci yıl, hatta ikinci yıl boyunca okumayı ancak öğrendikten başka, taaaa üniversite bitirip MESLEK sahibi olana kadar SABRETMEYİ öğrenecektir -kızım/veya senin oğlun-.

ÖMÜR tam bir SABIR örneğidir. Yani eliniz mahkum/hayatı sevseniz de sevmeseniz de AN BE AN/nefes nefes yaşayacaksınız. Bundan bir kurtuluş yok!

ÖLÜM ARZUSU mu besliyoruz? ÖMÜR SABRETMEKTİR! Ömür ölene kadar ELİ MAHKUM sabretmektir!

Zaman relatif midir? Evet ama, Einstein'ın dediği gibiden öte...

 

Elektrik kesildi. Laptop devam ediyor. SABREDELİM, elektrik gelir. Sabır tavsiye edin bana! Çünkü "NE BİÇİM İŞ!" diye kızmak istemiyorum. "Burada ilim yaparken, Kur'an okurken, sırası mıydı?" demek istemiyorum! "Hay şu elektrik idaresi.....!" demek istemiyorum. Kızmak sinirlenmek istemiyorum! Bana ne TAVSİYE edersiniz?

 

<> Sabır

<> tebessüm

 

BARIŞ ve SALİH AMEL! Allah sabre -ELEKTRİK geldi!- denlerle birliktedir!

 

<> tam demli bir hüüüp alın

 

Şu anda dışarıdayım. ÇAY kültürü olmayan bir yerdeyim! :((((( SABREDERSEM, Allah beni ÇAY'ıma kavuşturur!

 

<> Neresi bu kültürsüz yer?

 

Bir şarap ülkesi ve porto şarapları! Yani hayatımda bir kere içmeyi deneyip, midemin kalktığı şaraptan söz ediyorum.

 

<> Fransa mı?

<> Portekiz

 

Nerede olduğum-olmadığım bizi ilgilendirmiyor -beni bile-.

 

<> ben çaysız yeri merak ettim, yerinizi değil

 

BOYAMA İNGİLİZ çayları var. İçi bergamot ve çiçek dolu. RİZE çayı değil! Esans kokuyor, iğrenç kokuyor!

 

<> RİZE çayının TADI başka tabii :)

 

İÇMESEM daha iyi dedim kendi kendime... Bundan sonra ben niyet ettim, Rizeli bir LAZ UŞAĞI olacağım. Pardon olacağum!

Esanslı, çay denen şeyi çay sayamıyorum. ÇİÇEK içmişim gibi... Konuları es geçmeyelim bu arada!

 

<> Beyin koku üretebilir mi, burunla duyulan?

 

(OBSESYONLA KOKU DUYULUR. Bu konuyu hekimlerimize/grubumuz dr'larına danışınız.)

Obsesyonun iki nedeni vardır:

1. Kendi ruhsal yapımızdan kaynaklanabilir;

2. UĞRAMA (Yanlış tesbih çekme, iyi olmayan saatte zikre oturma, yanlış şeyh yönetmesi vb.)

Birincisinde "Hafızadaki koku" hatırlanır. Ama ikincisi Cinnidir. Mecnunlukla bağlantılıdır. :((

Evet nerede kalmıştık (Elektrik kesilmeden önce???)

 

<xxx> Soru: "Onlar gecenin bir yerinde kalksalar (vitir) namaz kılsalar iyi olurdu." diye bir ayet var mı? Nebi'ye değil, bize tavsiye varsa hangi ayet? Bu soruyu bana, siteme gelen bir ziyaretçi belki 6 aydır soruyor ve ben isra79 mu dedim? Hayır, o nebi için dedi, senin "böyle bir ayet var" dediğini iddia ediyor.

<> [şurada kaldık]: "Bundan bir kurtuluş yok! ÖLÜM ARZUSU mu besliyoruz? ÖMÜR SABRETMEKTİR! Ömür ölene kadar ELİ MAHKUM sabretmektir! Zaman relatif midir? Evet ama, Einstein'ın dediği gibiden öte..."

 

"Put your hand on a hot stove 4 a minute & it seems like an hour. Sit with a pretty girl (woman) 4 an hour, & it seems like a minute. THAT'S RELATİVİTY!"

Sadece EİNSTEİN'ın söylediğini yazdım. xxx [candaşı] yanıtlamadan önce, birebir orijinalini yazdım. (Bu arada 4 >>> FOR anlamında & >>> AND anlamındadır. El alışkanlığı bunları sembolleştiriyorum, özür.)

 

<> sizinle 4 saat chat, 10 dakika gibi

 

Şimdi sizlere bir ödev. Açınız fihristleri: BAKALIM GECELEYİN fazladan NAMAZ var mı yok mu? En az üç tane bulmanızı arz ediyorum.

Resulullah'ın gece namazı, eşlerine ANNE dememiz, eşlerinin cilbab takması vb. SADECE ZATINA ÖZELDİR!

 

<> müzemmil suresinde yer alıyor olabilir 21 ya da 22 ayet; ya da müdessir suresinde

 

Ama ayetleri ARAYIP bulunuz. Bir değil, bir kaç tane! Müzemmil Resulullah'a ait olan, bizi bağlamıyor. GECE - fazladan = Vitir NAMAZ KILMAKLA ilgili  A Y E T L E R   v a r. HİÇ Mİ GÖRMEDİNİZ?

 

<> İsra/79: Sana özgü bir davranış olara, gecenin bir kısmında, o Kur' an'la meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan. Böylece Rabbinin seni övgüye layık bir konuma ulaştırması umulur.

 

Evet doğru... Resulullah ümmi olduğundan "FAZLA MESAİ" emretmişti Rabbimiz!

 

<> yok ki dr günün iki tarafı ve geceleyin

 

Evet, GECELEYİN FAZLADAN KILINAN NAMAZ tavsiyelerini (Farz değil, vacib bile değil YANİ   V İ T İ R  !) bulmanızı arz ediyorum.

 

<> Tur/49: Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O'nu tesbih et.

 

EVET TUR-49 sadece biri! Teşekkür!... Lütfen arayınız. Herşeyi bana bırakırsanız, hazırlop olur! Ben daha dört ayet biliyorum.

 

<> Şuara/218: O ki, (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor.

 

Şuara da bize ait değil. (Ama Allah'ımız elbette bizi de görüyor.)

 

<> 73/6

 

Lütfen yazınız. 73/6 DOĞRU adrestir.

 

<> 73-Müzemmil/6: Şüphesiz gece kalkışı, tam bir uyuma ve sağlam bir kıraata daha elverişlidir.

 

Bravo candaş! Devam ediniz!

 

<> 17/13

 

O da doğru. :)))

 

[] 17-İsra/13: Her insanın da kuşunu boynunda kendine takmışızdır ve onun için Kıyamet günü bir kitab çıkarırız ki neşrolunarak onu şöyle karşılar

<> Zümer/9: Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanıp ayakta durarak daima vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi olur mu? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akıllı olanlar anlar.

 

Bingo, teşekkür!

 

<> 10/67

 

Evet, 10/67 bizi bağlıyor. Yazınız ltf.

 

<> 10-Yunus/67: O (Allah), geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yaratan, (çalışıp kazanmanız için de) gündüzü aydınlık kılandır. Şüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardır.

<> 3-Ali İmran/113: Hepsi bir değildir. Kitap verilenler içinde, gece vakitlerinde, Allah'ın ayetlerini okuyup secdeye kapanan doğru bir topluluk vardır.

 

BİNGO! (114 grubu)

 

<> İsra/78: Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.

 

Candaş, o sabah namazıdır.

 

<> Kaf/40: Gecenin bir kısmında ve secdelerin arkalarından O'nu tespih et!

 

Bu da Bingo!

 

<> Enam/96: O, sabahı aydınlatandır. O, geceyi dinlenme zamanı, güneş ve ayı (vakitlerin tayini için) birer hesap ölçüsü kılmıştır. İşte bu, aziz olan (ve her şeyi) pek iyi bilen Allah'ın takdiridir.

<> 20/130: (Resulüm!) Sen, onlarin söylediklerine sabret. Günesin dogmasindan önce de batmasindan önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kisim saatleri ile gündüzün etrafinda (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah'tan hosnut olasin, (Allah da senden!).

 

Aslında NET en az BEŞ AYET YAKALADINIZ! Allah'tan mebruk!

Kuşkusu olan var mı? Mutmain olmayan?

Resulullah dışında, TESBİH ve ZİKİR dışında NET OLARAK ayetlerde GECELEYİN, farz-vacib-sünnet-nafile-mendub-müstehab olMAyan namazları yakaladınız. Onun adı VİTİR'dir! Yukarıda saydıklarımdan HİÇBİRİ değildir. İSTEĞE bağlıdır ve DİLEK KİPİ (Modality) ile anlatılmıştır.

Farz kaçınılmazdır. Sünnet ise (Resulullah'ın değil; Atatürk yerine geçip de kendi pul, para resimlerini bastıran inönü misali) MUAVİYE soyunun UYDURMASIDIR! Allah'ımız bizden GÜPEGÜNDÜZ, sadece günün iki yanında 2+2 rekat namaz istemektedir.

GÜNDÜZ bu VİTİR asla kılınmaz. (Dönüp ayetlere bir daha bakınız) VİTİR bile kılınmazken, nereden çıktı bu SÜNNET namazları? Hem evvel sünnet; son sünnet; müekkedeli ve gayrı müekkedeli sünnet...

NEREDEN ÇIKTI BU?

NEREDEN ÇIKTI BU?

Sahi nereden çıktı bu?

Söyleyeyim: MEKKE'de din turizmi gereği, Lat, Uzza ve Menat için SABAH-ÖĞLEN-İKİNDİ olmak üzere üç kez Kureyş ibadet ederdi. Mekke Reisi/hükümdarı EBU SÜFYAN BU ADETİ HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ! Yine üç kez KABEYE GİTTİ! Hangi HASTA KALB İLE GİTTİ?

Hani şu İbni Maktum'u aşağılayan, Hani şu Resulullah'ı suikast ile öldürmek isteyen, Hani dedeleri Ebi Leheb ve Ebi Cehil'i Yeğen Muhammed as. için fişekleyen! Hani şu Mekke'nin anahtarını Resulullah'a verirken; AYET İNEN (Hucurat-14), o EBU SÜFYAN ve onun "Veliahtı" MUAVİYE ve katillerin piri TORUN YEZİD!

 

<> 49-Hucurat/14: Araplar: "İman ettik" dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak 'teslim olduk' deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafur'dur, Rahim'dir."

 

Onların hiçbirinin kalplerine İMAN inmedi! İmansızlığı da bize KAKALADILAR! Allah onların belasını versin!

 

<> Amin

 

ŞEHRİ TESLİM ETTİ EBU SÜFYAN! "Teslim oluyorum" dedi. (Eslemna) "MÜSLÜMAN OLUYORUM" asla demedi.

 

<> 3-Ali İmran-119. Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve (El) Kitap'ın tümüne inanırsınız. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında "İnandık!" derler; baş başa kaldıklarında size öfkelerinden parmak uçlarını yerler. De ki onlara: "ÖFKENİZLE/KİNİNİZLE GEBERİN!" Allah, sadırların içindekini çok iyi bilmektedir.

 

Eslemna ile İslam olmanın HİÇ BİR İLGİSİ yok! Size gayrı müslim bir düşman "ESLEMNA" diye teslim olur! "MÜSLÜMAN OLDUM" demez!

Beni güldürmesin mealci palyaçolar! Meal nerede onlar nerede? Onlardan adı üzerinde SÜFYANİST/EMEVİST/ARABİST çıkar! Türk bile çıkmaz!

Adamın biri "TÜRK'üm dememek için" şöyle diyor: "Memleketim Karadeniz! Karadenizliyim. Ama ben KASIMPAŞA'LIYIM!" Amacı külhanbeylik-kıptilik değil! AMACI şu: TÜRK'üm demeyeceğim! Böylece sen TÜRK'üm demeden, Türkiye'nin en yetkilisi oldun! YUH BU SEÇMENE, YUH!

 

<> AT üstünde dolaş(amay)an kabadayı :))

 

AT'lara TÜRK biner! Türküm demiyorsa AT onu alaşağı eder! BEN BİLE TÜRKÜM! Onun BİN KERE DAHA Türk olması gerekir.

 

<> Erbakan diyor ki: AT izzeti nefis sahibi imiş : )))))

 

At deyip geçme [candaş], At DEMİRKIRAT idi. Ona Menderes'den bu yana binen bindi. Binemeyen birini bulduk! Atatürk çooooooooooooooooooooooooooooooooooooook iyi bir biniciydi. Adam da İNİCİ oldu!

İşte "SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ" olarak PROTESTO ettim!

 

<> :) ben de KATILIYORUM protestoya :)

 

Hanifçeydi: İFTİRA ETMEDEN DOSDOĞRU ona UNZURNA oldum.

Şimdi, yukarıdaki yazılara bir göz attım, soru soran var mı diye. Ama bir şeye çok üzüldüm. Yalnız, bir şeye çok üzüldüm: Bana GECELEYİN  V İ T İ R  namazı olup-olmadığını 6 aydır SORAN varmış! (Yoksa yanlış mı anladım.)

 

<> bana soruyordu kaptanım sana değil

 

Neyse, BUNUN YANITINI BUGÜN şimdi ben "Arayın ltf." dediğim için ARADINIZ! 6 aydır bu soruyu soranlara NİÇİN yanıt bulunmadı. :(((

 

<> Ben aradım arama motorunda ama hep vitir diye aramışım, bulamadım

 

Resulullah dışında -BİZLER İÇİN/FAZLA MESAİ OLARAK SADECE GECELEYİN-ve dilediğimiz kadar iki ve katları namaz vardır!

İtikâf ile ilgili ayet yazar mısınız? VİTİR doğru kelimeydi!

 

<> 2/187

 

Yılda bir AY'ın son haftası bir VİTİR(itikâf)dır. Ve yılda değil -gündüz de değil- HER GECE dileyen bu itikâf'a (VİTİR BUDUR) girebilir. Yani gecelik itikâf 2-4-6-8-....88 gibi VİTİR kılmaktır.

Tekrarlıyorum: ŞART değildir, işgüzarlık yapmayınız! HİSSEDERSENİZ kılarsınız, öyle "Yorgun, argın, isteksiz" SAKIN denemeyin!

Bunları DABBET söylüyor, gözü kapalı KUR'AN'dır bu! Hadis değil ki tartışalım! AYET BU AYET! Tartışmayacağız! Yoksa SAHİH ayetler ve SAHİH OLMAYAN MESNEDİ ÇÜRÜK ayetler mi var? -haşa-sümme-tevbe-

Neyi tartışacağız? Allah'ı beğenmiyor musunuz? Beğenmeyen buyursun, önümüzdeki seçimlerde Allah olmak için aday olsun!...

 

<> haşa

<> Bakara/187: Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tövbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tam>>

 

Candaş ayetin devamı ????

 

<> Bakara/187: ... sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler.

 

Tamam bulundu!

İtikâf (Ramazanda bir ayın son bir haftası) dışında yapılan GECE'lik itikâflara VİTİR denir.

 

<> Nahl 48'i açabilir misiniz?

<> Nahl/48: Bakıp görmediler mi, Allah'ın yarattığı şeylerin gölgeleri bile, sağ ve sollarından boyunları bükük bir halde, Allah için secdelere kapanarak dönüyor.

 

Müthiş bir MİSAL yumağı, İKİ BOYUTLU ALEME TEK ÖRNEK  G Ö L G E M İ Z D İ R  !

Biz üç boyut ekseninde (HEYKEL) gibiyiz. İki boyutlu eksende (mesela kare alanda) bu heykelin gölgesi "İKİ BOYUTLU" olarak yere düşmektedir.

İki boyutlu yaratıklar (mesela öteki gölgeler) buna alışkındırlar. Fakat; ÜST BOYUTTAKİ  h e y k e l  denen varlığa HAYRET ederler ve aslında GÖREMEZLER! Çünkü evrenleri MAHŞER gibi / Ayna gibi /  Resim gibi / Bilgisayar monitoru gibi 2 boyutludur.

Gölgeyi GÖSTEREN ışıktır. Işık varsa gölge vardır. Gölge, illa ki iki boyutludur! (Duvara da vursa, ayağa kalkmış değildir, o gölge yine kalınlıksız/derinliksizdir.)

Gölge fenomeni "EN UZUN=şafak ve gurub zamanı" ile en kısa=SALATI VUSTA! olmak üzere zamanın sıfır=180 açı derece ve 90 dik açı derecelerini belirler.

 

<> 89-Fecr/1: Andolsun Fecre

<> 89-Fecr/2: On geceye

<> 89-Fecr/3: Çifte ve teke

<> 89-Fecr/4: (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye

<> 89-Fecr/5: Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.

<> Bu ayetlerle bağlantısı var mı?

 

Bunlar KRİPTOLOJİK ayetler, bu geceye sığmaz. Derin semantik içeriyorlar. Bir yazmaya kalkarsam, konu Brezilya'da biter!

 

<> Anlıyorum, nasıl isterseniz

 

ON geceyi anlatmak (Aşr) herhalde on gece sürer. NEYİN ÇİFTİ ve TEK'i? On gece ile ÜÇ KARANLIK aynı GİBİDİR!

Bu gecelerden sadece ve sadece KADİR gecesini vermiştim. Diğerlerinden bazıları "HACC aylarının" ilk hilalleri! (Bunlar da dört ediyor) Ve bu HACC ayları (Haram aylar da deniyor) şaşıracaksınız: GEZGİNDİR! Evet, KADİR gecesi gibi, Ramazan gibi BELLİ değildir! Şaşırdınız değil mi?

 

<> Evet

 

O geceleri KOVALAMAK gerekir. Bu yıl Kış'a rastlar, ama üç yıl sonra yazın ortasına... Haram aylar böyledir! (Mesela Ramazan'ın Kadir gecesi gibi, Haram ayların da birer SANKİ kadir gecesi vardır. Ama sabit-stabil değildir, GEZGİNDİR. O günlerde yapılan HACC FARİZASI, KURBAN bayramına denktir.)

Konu çok uzun ve yoğun olduğundan başlamak istemedim.

 

<> Tevbe/37: Haram ayları (yerlerini) değiştirmek, küfürde bir artırmadır ki, onunla inkar edenler saptırılır. Onu bir yıl helal sayarlar, bir yıl haramlaştırırlar ki, Allah'ın yasakladığının sayısını denkleştirip Allah'ın haram kıldığını helalleştirsinler. Amellerinin kötülüğü kendilerine süslü gösterilmiştir. Allah, küfre batan bir topluluğu iyiye ve güzele kılavuzlamaz.

 

Tebrikler, bunu anlatıyordum ben de! :))) Diyanet takvim yapamaz, yaparsa KÜFÜRDÜR! Sizler bana hep HARAM AYLARI sordunuz. Ben hep KAÇTIM! Fark ettiniz mi?

 

<> Evet

 

Yanıtlamaktan köşe bucak kaçtım! Sizlere sadece, "Ard arda gelmez, yıl içine serpişmektedir" falan diye ipucu verip konuyu ayrıntılamaktan kaçındım. ON günlerden biri de İTİKÂF ayetidir.

VİTİR de her gece olan -siz kılarsanız olabilen- bir İTİKAFTIR! Vitir'inizi kılmadan önce "Eşlerinizle birlikte olabilirsiniz".

Vitir >>> SALATI VUSTA'nın 12 saat çıkarıldığında GECEYE düşen VUSTA'sıdır.

Gündüze VASAT (vusta), geceye de VETİRE (vitr) denmektedir. İkisi de VASATtır (Orta direktir) şu farkla ki, biri GÖLGE VERİR (en kısa gölge), diğeri gecenin "BİR YERİNDE" olduğundan GÖLGE VERMEZ!

Mesela salatı vusta zamanı gündüz 12.15 ise, geceleyin de 00.15 (veya 24.15)den itibaren başlar. Şahitler (meşhut) indiğinde biter!

Bir kaç soru soracağım: Şu anda TÜRKİYE'de saat kaç?

 

<> 00:11

 

Tamam, işte sizlerin VİTİR'i vasatlanmış/başlamış.

 

Bir başka soru: Beyefendi'nin başlattığı tartışma... Çok büyütüyorsunuz! Bana, Beyefendi'nin neyi sorduğunu kesip yapıştırabilir misiniz?

 

<> Dikkatimi çeken ve rahatsızlık duyduğum konu yazılan değil... Resimle ilgileniyorum. a) Herhalde bu resimde yer alan kadın ve erkek temsili GELLER ve JANA? Doğru mu? b) Öyle veya değil; bu resmin tamamı niçin kopyalanmamış da sadece boyundan yukarısı yer alıyor. Bu resmin bütününü görebilir miyiz ve kaynağını öğrenebilir miyiz? c) Resmi buraya asan arkadaş kimdir ve mümkünse kendisi bir açıklama getirebilir mi?

 

Sırayla bunu yanıtlayayım:

"a) Herhalde bu resimde yer alan kadın ve erkek temsili GELLER ve JANA? Doğru mu?"

Evet, JANA ve GELLER'in özbeöz resimleri: Yalnız Geller (bu zamanda) Jana'dan yaşlı. İkisini büyük bir yaş farkıyla feyk yaparak yanyana getiren SiegSaga'dır. Bana milyonlarca doküman devrettiler. Onlardan biriydi. Fotoğraftaki Jana'yı Yahoo Photos'da "6yo" resminde izleyiniz, sonra da "Humour4" ile karşılaştırınız. JANA iki resimde de ÇOK KÜÇÜKTÜR! 6 ve 10 yaşlarında! Yetişkin resmi değil!

Jana ABD'de doğdu ve orada okudu! Brezilya'lı bir ailedendir. Annesi vefat edince, üvey babasının tacizine uğradı. Mirası vb. elinden alındı. Taciz iğrençti ve evi terketti Jana. (Babası çok önce ölmüştü. Annesi de ikinci evliliğini yaptı) (Annesi de ölünce, özbabasının serveti ve mirası, sırayla annesine, sonra annesinin ölümüyle üvey babaya katakullilerle devroldu.)

 

"b) Öyle veya değil; bu resmin tamamı niçin kopyalanmamış da sadece boyundan yukarısı yer alıyor. Bu resmin bütününü görebilir miyiz ve kaynağını öğrenebilir miyiz?"

Öyle-böyle diyemeyiz. Resmin tamamı diye bir şey varsa da benim haberim yok. Dr. Siegfrid Saga bana milyonlarca doküman devretti. Bunların hiçbirine tamamı mı değil mi diye bakmadım.

Resmin bütünü var mı bilmiyorum. Ama resim bir chakass/joke/jock/şaka ile karışık, "TANIMLAMA/JANA'YI KÜÇÜK YAŞINDAN İTİBAREN TANITMA" amaçlıdır. Jana Albino'dur. Jana YYx'dir.

 

"c) Resmi buraya asan arkadaş kimdir ve mümkünse kendisi bir açıklama getirebilir mi?"

Resmi ve yeni resmi oraya asan BENİM! Çünkü:

1. Bu resimlerden çok asıldı. Kendi hafızamız yetersiz kalınca mecburen BURAYA asmak zorunda kaldım. Yaklaşık 48 resmi gün içinde yeniden geri aldım.

Bu resimlerin "GRUB üyeleri için asılmadığını, bellek sorunuyla ilgili MECBUREN astığımı" ZATEN belirtmiştim. Hatta; "Bu resimlerle ilgili soru sorulmamasını" da özellikle rica etmiş, ve "Üzerinde durmayın" diye BİLHASSA anlatmıştım. Hatırlayan hatırlayacaktır.

 

<> evet

<> "stupid Watcher Geller V witch Jana" >>> Bu "witch" nedir acaba?

 

(Cadı, onun lakabıdır)

 

[] Kaptanın bağlantısı koptu tekrar bağlandı, kaptanın bilgisayarı saldırı altında

 

Neyse bunları bırakalım. Son olarak ne demiştim?

 

<> İnsanlar, üstlerine elzem olmayan işlere burunlarını sokmaya çok meraklılar... Sonra da bunun adı mutmainlik oluyor, artık nasıl mutmainlikse!

 

Söylediğin gibi, insanlar mutmainliği genelde yanlış anlıyorlar. Hiç gereksiz, büyük kızımla ilgili bilgi vermek zorunda kalmıştım. Bir başka gün de kendi içimizden (ZigZag) biri ile şöyle bir yazışma olmuştu. Ben Kanada(Polaris)ya gittiğimde; Tennessee Night da Antarktika'ya (Antipod'uma) gitmişti. Densiz bir ZigZag üyemiz şunları yazdı:

1. "Tekerlekli sandalyede bir insan nasıl kutba gider?"

2. "Antarktika'da Axel Heiberg dağı veya buzulu diye bir yer yok."

Birinci sorunun yanıtını, özellikle NAKLEN PC'den yayın ile mrs.cp verdi. İkinci sorunun yanıtını da hem bize hem diğer üyelere "MUTMAİNLİK" olsun diye yine photos bölümüne bugün astım. Antarktika haritasına bakabilirsiniz. Orada KOCAMAN bir Axel Heiberg Dağı (veya buzulu) göreceksiniz Yani mrs.cp'nin gittiği yer!

Şimdi bizim, ZigZag'a kadar yükselmiş bu APTAL bilim adamımız ya maksatlı, ya da yanlış yapıyor. Yanlış yapıyorsa, bu AFFEDİLMEZ >>> ÇÜNKÜ >>>>>>>> BİLİM ADAMI (scientist Ph.Dr.) Bilim adamı yanlış yapıyorsa belki affedilir ama, ZİGZAG içinden ihracı gerekir.

ZigZag içinde olup da YANLIŞ yapılmasına taaa Cantor'dan beri ÖDÜN VERMİYORUZ! Thule'yi de böyle yitirmiştik. Yanlış diye hoşgördüklerimiz, sonra Maksatlı olarak "ZİGZAG'ı naziler ve masonlara" birlikte peşkeş çekmeye matuf idi. Sen bilim adamıysan, tutup AXEL HEİBERG coğrafi isimlerinin TAMAMINI bileceksin.

"Kuzey Kutupta yani Arktika'da adası var ama, Güney'de Antarktica'da, böyle bir coğrafi isim yok; bizi rezil ediyorsunuz!" gibi Hawking'e dik çıkmıştı.

Ne olur ne olmaz, bizim de içimizde böyle kuşkular olabilir diye, o haritayı astım.

Bir de Maymun-insan-domuz-evolution resmini astım. Mizah için değil; AYETİ RESİMLEDİĞİ İÇİN! onu beğendiniz mi?

 

<> ironik

<> çok güzel

[] http://hanifislam.com/mih/wp-content/uploads/2016/09/From-monk-2-pig-evol-of-man.jpeg

 

Şaka değil, gerçekten AYET resimleyen bir karikatür!

ZigZag'da bir kişi daha var. O da canımı sıkıyor. Gelecekte kimi doğumlar "Yapay rahimde" de olabiliyor. Kiminin bildiğimiz anlamda bir anne babası (yani ninni söyleyeni vb.) olmuyor. Sadece bir tür klon da olabilen laboratuar yetimleri oluyor kimi...

Walhalla'daki kripto merkezinden söz ediyorum. GELECEĞE söz ediyorum! O türde doğanlara "HAYVAN" deniyor! Bu hesaba göre Jana ve mrs.cp "HAYVAN" oluyor!

İşte o kişi, Kur'an'dan "DABBET"in hayvan diye tercüme edilmesine kendini kaptıranlardan. "ZigZag'ı üç hayvandan bozma insan yönetiyor. Sağlam bir topluluğa, felçli insanlar hükmediyor" dediği için ihracına Aliasa Carla (Mistresspassenger) karar verdi.

Kur'andaki ayet, bu kişilere "Hayvan" demiyor. Tekerlekli sandalyelerde süründüklerini, Tarık'tan ta arzın dibine girdiklerini, yeşile yapışıp inanılmaz eziyet çektiklerini, güç yardımından başka hiç bir ÜCRET almayarak yoksul olduklarını anlatıyor.

Ayet onlara HAYVAN demiyor ki! Hangi hayvan, Kur'an'ı böyle didik didik anlatabilir ki? İhracı haketmişti. Derinde, dipte debelenmek, sürünmek başka HAYVAN olmak başka şey!

 

<> Nasibi yokmuş

 

İhtirası vardı: SiegSaga'nın varisi olarak görüyordu kendini. Oysa SiegSaga başındaki Dr'un ölmesiyle ;))) bu kurum kapatıldı. Şimdi bunun acısını alıyor. Çünkü kendisi selefin Halefi durumundaydı. Pirince giderken, evdeki bulgurdan da oldu!

Geleceğe bunları duyurmak istedim. Yoksa nefsimden öfkelenmiş veya bize hayvan dendiği için kızmış değilim!

 

<> Fazla hoşgörülüsün... Melamiliğin suistimal ediliyor.

 

Melamilik zaten DABBET doğasıdır. Yerle bir olmaktan öte, yerin dibinde olmak.

 

<> İyi ki hepimiz melami değiliz. Yoksa yeni Haccaclar türeyecek.

 

%=)

 

<> Mehmet isminin kökü olan Muhammed isminin HMD harfleri ile şifreli olduğu ve bunun da açınımının HAMİD olduğu söylendi, bu durumda benim ismim (Mehmet) Esmaül Hüsna kökenli mi?

 

HMD kelime kökü (Mastar hali Hameda=HAMD  e t m e k  ) Bundan maHMuD, HaMiD, aHMeD, HaMD, muHaMmeD vb. türüyor, her birinin anlamı ayrı. Fakat Resulullah'ın isminde KURAL bozuluyor.

Bunu şöyle anlatabilirim: Mesela HAKK ismi iki K ile yazıldığından HaKiKi gibi, HuKuK gibi, taHKiK (Doğruyu aramak) gibi türevi alınıyor. Ama arapça sürekli KURAL hataları var. Mesela ALLAH kelimesinde zaten iki tane L var (Lam ve lamelif), bir de üzerine şedde koyarak onu ÇİFT iken ÜÇ yapmanın anlamı ne?

Mesela aynı durumda HKK kökünde zaten İKİ tane K var. TaHKiK derken iki tane olduğunu görüyorsun. Ama şu kural hatasına bir bakın: muHaKKiK???? Yani soruşturan, tahkik eden, doğruyu arayan...

İyi ama kaç tane K var? muHaKKiK, üç tane... (Allah'ın şeddesi de üç tane L oluyor ya.)

Şimdi dikkat: HaMiD, aHMeD, maHMuD, kaç tane M var?

 

<> bir

 

Şimdi muHaMMeD türettim. Kaç tane M var?

 

<> iki

 

NEDEN???? A+LLL+ah üç tane L; muhaKKiK >>>> 3 tane K ve muhaMMed >>>> 2 tane M.

Kuralsızlık kuralını farkettiniz mi?

 

<> KURAL hatası (oraya şedde ekliyor)

 

Kim ekliyor candaş, kim bu densiz?

 

<> Haccac olmasın!

 

Nasıl ki İdris yazıyı bulduysa, Haccac da yeryüzünde ilk Kur'an alfabesini yapandır. Kureyş'e ve Kurayza'ya uygun bir alfabeydi. Noktalamaları da yeryüzü tarihinde İLK kez, bu zalim tarafından kondu. Başta, ortada, sonda ayrı-ayrı yazıldı. 29 x 3 HARF biçimi üretildi. Altı üstü HARF olmayan şeylerle dolduruldu.

Kur'an kursuna giden bunu YADIRGAMADI. Tıpkı ÇİNLİ çocukların, ÇİN ALFABESİNİ öğrenmeleri gibi (50 bin sembol harf var. Bunların 2000 harfi kullanılıyor) Çinli 7 yaşında çocuk, dün okula başladı ve bu 2000 harfi öğrenecek! Bakın 200 demiyorum, 2000 (Mandarin Çincesi/en basit çince)

Zalim Haccac'dan bu yana, biz de ÇİNCE gibi bir ARAP ALFABESİ öğrendik. Harekeler kolay da, ya o sayısız nokta, çizgi, idgam, gunne, nunlatmak, cezm koymak vb.

AL Duha yazıyorsunuz. Ama EDDUHA okumak zorundasınız. Nıbti alfabesinde bu NEYSE öyle yazılır. Yani Abd-Al-Allah yazmaz, Abdullah deyiverir!

Haccac bunları KURAL DIŞI olarak yaptı.

Hep söylerim: Allah'ımız, hattatlık yaparak mı bunları süslü-püslü (sülus, celi, talık vb.) indirdi? Sonra da bize "Kur'an'ı ben yazdım, bu harfleri kullanmayanı cehenneme koyacağım" mı dedi?

Kur'an bir VAHY'dir. Yani Hitab'dır. Kitab olması BİZİM elimizdedir.

İncil sadece vahy'dir KİTAB değildir. (Levhi Mahfuz da kitabdır ama yerde, SİZİN ELİNİZDEDİR.) Zaten ne Zebur ne İncil diye bir kitap yok. İkisi de "DUYULANI" aktaran hadis mertebesinde şeyler. İncil ve Zebur doğrudan bizim HADİSLERİMİZ gibi, kulaktan dolma, akılda kalan veya dini bozmak için yapılan maksatlı tahriflerdir.

Aslında, KUFİ denen köşeli harflerle (38 ses vardır) Tüm sesli harfler harekeyle yazılmaz; ismen AEİIOÖUÜ gibi yazılır.

Bunu nereden anlıyoruz? Bakınız lamelif denen uydurma harften.. (Lam+elif) Haydi diyelim ki ince H'yi h+a okutmak için elif koydun. Ama L'nin incesi kalını yok ki? Niye onun yanına getirip ELİF'i koyuyorsun?

ÇÜNKÜ: NEBATİ (sami alfabesi) L'nin yanına A veya Ü veya U veya İ yazıyordu. Oradan tek hatıra bize LAMELİF kaldı.

Gelelim MUHAMMED'e... Oraya M'yi kim ekledi? Kuralı var mı?

MuHaMiD >>>>>>>>>>>>>>>>> HAMDEDEN demektir.

Efendimizin doğum adı aslında yabancı dillerdeki STEPHAN (İbrahim atamızdan beri var olan bir isim) ile özdeş olan muSTaFa'dır. Saf temiz mi demektir?

 

<> Seçilmiş?

 

Stefan, Esteban, Steeve, bunların İbrahim atamızdan itibaren KULLANILDIĞINI biliyoruz. Tıpkı Marath ve Ömer gibi. iSTiF (etmek) veya iSTiFa (etmek) de, olduğu gibi ince T ile yazılmıyor. O yüzden anlamı ARAPÇADA yok! Anlamı kalın Tı ile yazıldığından yine SANSKRİTÇE'ye dayanıyor. Açıkçası ESTEFAN, stefan, stephen, stephan... yani bunlarla aynı.

Ermenice bana çok güzel yol gösteriyor. Yahya/Johannes'e OHANNES, Yakub/Jacob'a AGOP, George'a KEVORK vs. diyorlar.

Aynı durum KUREYŞÇEDE de var. ARAPÇA bir kelime KUREYŞÇEYE adapte edilebiliyordu. MuHamid ismi de Kureyşceye adapteyle MuhamMed oldu. Efendimizin adı Stefan'ın MU öneki almış halidir.

Babasının adı Abdullah değil Abdul-LAT'tır. Muhamed ise, HER PEYGAMBERE bir lakap verildiğinden, bu gelenek taa SON Nebi'de de yani efendimizde de devam edip noktalanmıştır.

İsa ismi fakat Mesih lakabıdır. Yakub ismi fakat İsrail lakabıdır. Efendimizin de adı Mustafa Muhamid'dir.

 

<> 3/144, 33/40, 47/2, 48/29 >>> 4 ayette de "M" üzerinde şedde var.

 

Kural gereği [candaş]. Allah lafzı üzerinde de şedde var. RABB mi doğru RAB mı?

 

<> RAB

 

Çünkü RABB dersen "RUBUBİYET" türetmek zorunda kalıyorsun. Musevilik de o RAB'dır. Ama ona meslek ekini taktığında RAB+B+İ >>> Haham, yahudi papazı oluyor. B harfini gerek İbraniler ve gerekse Nebatiler KAYNAŞTIRMA eki olarak kullanıyorlar İKEN, Araplar bunu alıp KELİME içine kattılar.

Hani İngilizceden örnek vereyim: To dig ama dig+g+ing; Jog ama jogGing; Zap ama zapPing vb. Bu kelimelerden biri Arapçaya (ingilizceden) geçmiş olsaydı, alıp onu ŞEDDELİ türeteceklerdi. Vs. vs.

MEHEMED (Mehmed) işte bu DOĞRU! (Yanlış olan Mehmet veya Memet) Yani Muhammed adını taşıyanlar aslında MeHaMeD (Mehmed).

Böylece geceyi tamamladık. Çünkü 24.00'ü geçtik.

 

<> Stephan, Stéphane (frans), Stephanie (Griekse naam, betekent: Erekrans.) Erekrans=şeref çelengi, bu anlam doğru mu kapitein?

 

Pardon, seni yeni okudum. Grek adı değil. Hint-Avrupa dillerinin içinde yer alıyor ve hatta SAMİ ailesinin kullandığı bir isim. Yunanca ona KÜÇÜK gelir, bedenine uymaz.

 

<> :))))

 

İncil YUNANCA yazıldı. İçinde geçen isimler de yunan alfabesine adapte oldu. Örneğin harfi yunanca PH biçiminde yazıldığından, STEPHAN diye harflendirildi.

İncil Musevi cemaati üzerine indirilmiştir. İbrahim'in İsrail dalında çok sayıda Stefan, mistafan vs. vardı. George, simon, pawl (Paulus), Yohannes (Yahya/John), bunlar BATI dillerinden veya YUNANCA'dan alınmadı. Özbeöz SAMİ dillerinden ve isimlerindendir.

Meryem mesela Yunanca Maria değil! Elizabeth mesela. Bunlar SAMİCEdir. (Elizabeth Meryem'in annesidir, İsa'nın büyükannesi.) Çocuğuna Meryem adını koyan biri veya İsa adını koyduğumuz Müslüman birinde Elizabet adının alınmasında da DİNEN bir sakınca yok. Çünkü ALİ-İMRAN ailesinden en önemli kadının adıdır.

Yok, Elizabeth Hristiyan ismidir diyorsan, o zaman MERYEM ve İSA adını da koymayacaksın. Öyle değil mi?

 

<> Evet

<> elbette

 

Meryem ve İsa adını koyuyorsan, Elizabet'in de bir SAKINCASI olmadığını bileceksin. Benim komşumun adı Musa Türker, şimdi "Yahudi ismi" diyebilir misiniz? Kızımın sınıf arkadaşının adı ASİYE. Ne olacak şimdi? Yani Firavunun karısının adı...

 

<> Kuran'da Elizabeth ismi var mı dr?

 

Kur'an'da Elizabet'in KOCASININ adı var: "Eli" (İbranice) >>> AİLE demektir. Elizabeth kocasının adıyla çağrılırdı. ALİ İMRAN (Ali >> Arapça Aile demek) imran ailesi içinde ELİZABETH de var candaş.

 

<> 19/8

 

Evet. Tam arapçasını yazar mısınız.

 

<> 19-Meryem/8: kale rabbi enna yekunü li ğulamüvve kanetimraeti akıravve kad belağtü minelkiberi ıtiyya

 

"kanetimraeti"

"imraeti"

"imraen"

İmran veya Ümran (Ümraniye semti gibi) zaten kadın ismidir. Dolayısıyla ELİZABETH'in adıdır. Mesih dendiğinde nasıl ki aklınıza İsa geliyorsa, İmran dendiğinde de biliniz ki Elizabeth.

Demek ki gavur o kadar gavur değilmiş ;)

 

<> :))))

<> 3-Ali İmran/45: İz kaletilmelaiketü ya meryemü innellahe yübeşşiruki bi kelimetimminhüm ismühü el mesıhu ıysebnü meryeme vecıhen fiddünya velahırati ve minelmükarrabın

<> ismi Mesih olamaz, başında El var.

 

"ismühü el mesıhu"

yani lakabı MESİH olacak diyor melek. MESİH lakabıdır (Messiah). Bir de yer olarak söylenir: Nezareth'li Messiah (Nasıralı İsa)

 

<> Tevbe/30: Ve kaletil yehudü uzeyrunibnüllahi ve kaletin nesaral mesıhubnüllah* zalike kavlühüm bi efvahaham* yüdahiune kavlellezıne keferu min kabl* katellehümullahü enna yü'fekun.

 

"nesaral mesıhubnüllah"

"nesaral mesıh"

Nasıralı İsa (Allah'ın oğlu diyorlardı, ayet bunu kınıyor)

Sağol candaş.

Ben şimdi aniden GERONİMO diyecek, Rabbi zıdni ilmi ekleyecek ve bye ile nokta koyup ANİDEN gideceğim derken not: Cuma gündüz chat var. Allah'a emanet olunuz.

 

<> Amin

<> siz de prof

<> iyi geceler dabbetülarzımız

<> cumaya kadar byeeeee

<>Rabbi zıdni ilmi