Chat n° 195 - Tarih: 03 ekim 2003

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg'e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

 

 

[] Kaptan ajanda nicki ile bağlandı

<> selam kaptan selam hoş geldiniz

 

selam selam dostbuluştuğum candaşlarım. Selam ladies & gentlemen selam. [R] burada mı?

 

<R> Selam Selam

 

Selam selam. :))) Selamını bile özlemişim. (Yani selam vermeni=Sesini)

 

<R> Sizi görmek de çok güzel

 

Beni affettin mi?

 

<R> Est. Aff nedemek efendim. Yüksek defterlere ne yazıldıysa o olur.

 

Biliyordum. Sana söylemedim.

 

<R> :( belki de bunu kaldıramazdım içimde hep bir umut oldu. Allah'tan hep hayırlısını diledim.

 

Fakat yapabileceğim tek şey "ÖMRÜNÜ UZATMAK" idi -Allah'ın izniyle elbette-. Çok büyük pazarlıklar yaptım dedemizle. Ortada buluşulan nokta şuydu: "Ancak ömrü uzayabilir". Onu öğrenince taaa geçen yıl falandı, bu sırrı bir veya iki kişiyle paylaştım, sana söylemedik. Öğrenmiş oldun! İlaç gerçekten rahmetlimizin akciğerlerini temizledi. Demek ki ilaçta bir eksik yoktu.

 

<R> Evet bu raporlarda da sabit, doktorlar hayrete düştü ve kemoterapi temizledi zannettiler. kemoterapi bugüne kadar kaç akciğer temizlediyse

 

Bunu bilmek bize yeter. Yazgıya karşı konulmayacak. Sınavındı, hellalliğini aldın ve aramıza yeniden hoş geldin -biz ailene-.

"Nefes almalıydı" -ki ömrü böylece uzamış olsun-. O benim de babamdı. İbrahim milletinin Babası varsa, bizim de ilk şehidimiz var. O babamız idi.

Bir sır daha tevdii edildi. Çok kimse rahmetli oldu ailenden... Hepsinin ömrü sana verildi. Rekor ömür sahibisin. YAŞA ve GÖR.

 

<R> evet 7 gün öncede Babaannem vefat etti. 2 ay önce Dedem.

 

Rekor ömür sahibisin. YAŞA ve GÖR.

 

<R> El-Hamd

 

Allah'ın izni ve garantisiyle rekor ömrün oldu. (Dedemden AYNEN NAKİLDİR. O Levhi Mahfuzu okuyor biliyorsunuz.) Yoksa, ben kim, garanti kim? Ben neyim ki? Benim garantiye ihtiyacım var -ama veren yok-. Dedem sana torpil geçti. Allah'a hamdolsun. Başın sağolsun.

 

<R> siz sağolun...

 

Allah'tan geldik (HUR), Allah'a RÜCU edeceğiz.

HUR ve RUH'dan söz edeyim biraz... Kelimenin kökeni elbette yine sanskritçe. Sanskritçe HİSSEDİLEN bir dildir. Sanskritçe konuşulmaz. HİSSEDİLİR veya YAŞANIR! CİFİR bunun üzerine kurulmuştur. Cifir'in Fransızcası chifree de CİFİR sözcüğünden gelme... Yunanca karşılığı Kryptonik Gametria.

Ruh da böyle bir kelime, tüm dillerde izi vardır. Alakasız yerlerden RUH kelimesini bulabilirsin. Mesela TO RİDGE dersem bu ne ifade eder? İngilizce sözlüklere bir bakınız. (Fiildir.) ???

 

<> isim olanını buldum: iki vadiyi birbirinden ayıran sırt; dağ sırtı; çatı sırtı.

 

Peki BRİDGE dersem ne anlama gelir???

 

<> köprü; köprü yapmak, köprü kurmak, fiil.

 

Şimdi Almanca RÜCK ne demek? (Aranızda Almanca bilen yoksa ben yazacağım.) Sanırım yok. [Candaş] flamanca biliyor, o size yardımcı olacaktır. Almanca Zu+rück. [Candaş] orada mısın?

 

<> evet, kaptan. RUG(rux)=SIRT Hollandaca

 

Zu Rück'ün Flamancasını yazıyorum: Terug.

 

<> terug=geri

 

Zurück de geri (Almanca) ve şimdi almanca Brück diyorum (Die Brücke):

 

<> köprü

 

Evet... Şimdi Terug'un RUG'unun OKUNUŞUNU yazıyorum >>>>>>> RUH! Doğru mu?

 

<> evet, rug okunurken ruh okunuyor hollandacada

 

RUG'un Arapçasını yazıyorum: RÜCU.

rûcu >>>>>>> Allah'a GERİ iade edilen...

Allah'a RÜCU etmek >>> TERUG. (Zurück geweisen)

Şimdi Geri dönen kelimesinin Hintçesini yazıyorum: Raci. (Aynı zamanda Arapça'da kullanılıyor >>> Rücu edene raci deniyor.) Hint soylularına Raja (raca) denmesinin nedeni de bu…

Sanskritçeye gelelim:

Eğer siz gidiyorsanız HEDEFE >>>>>>>>> Siz kopmuş gelmişseniz HEDEFTEN, iki söylenişi var: RUĞ ve RUJ. Birincisi RUH olan kelime; ikincisi de Rücu olan kelime. (Rugh=Ruh okunuyor, Ruj=Ruc okunuyor.)

İki şeyi birleştirme ÖNEKİ ise "Bha" kelimesidir. Mesela iki tepeyi birleştirecekseniz, bhaRugh  diyorsunuz >>> KÖPRÜ de demek...

Bakınız Sanskritçiyi YAŞADINIZ.

To ridge'den geldik zu rück'e ve Terug'a. Sonra Hindistan'a uzandık. RUH ve RÜCU kelimelerini, bir ALLAH'a köprü anlamında olduğunu öğrendik.

Arapça Taal gelmek; RUH gitmek! Ruh'u Allah üfürünce oradan buraya GİDER! Sonra da geri döner >> RÜCU eder.

Ruh kelimesinde ÜFÜRÜLME sözcüğü gizlidir, "RAYİHA" gizlidir ayrıca...

 

<> bhareyn?

 

(Bahr deniz, BahrEYN iki deniz.)

Şimdi gelelim HUR kelimesine... Tüm Afrika'da kullanıldığı biçimiyle UHURU! Sanskritçe'de doğrudan HUR.

Uhuru ne demek bilen var mı? Esaslı bir slogandır. Özellikle benim sloganım!

 

<> Hücum?

 

Hayır, "ÖZGÜRLÜK" demek. Afrika UHURU diyerek sonunda emperyalistleri başından attı.

Arapça'ya sanskritçeden girdi. Mesela Hintçe >>> BİHAR (Azıtlı, özgür ülke) demek.

Yine Bahar >>> Çiçeklerin/bitkilerin yeniden fışkırması=Özgür kalması.

Yine Buhar >>> Buz ve su'dan ÖZGÜR kalan su (buharı).

Yine Baharat >>> Kokusunu özgür bırakan, ıtırlı spice's... BHARAT >>>>> HİNDİSTAN'IN RESMİ İSMİ! (Hindistan diye geçmez, Bharat Cumhuriyeti diye geçer.) Hür ülke anlamında...

 

Demek ki HUR ve tersi olan RUH. Ruhun hür olması ve sonra Rücu ederek aslına dönmesi şifreleri burada saklı...

 

Bu kadar ayrıntıya gerek var mıydı? Evet vardı!

Terug dedik, köprü dedik ve KELİMELERİN izini kovaladık.

Eğer bunları ben bilmeseydim, bugün Kur'an'ı size su gibi akıcı yorumlayamazdım. "Durun bir gidip şeyhime sorayım" demek zorunda kalırdım.

 

<> :))

<> Açıklığa kavuşması olanaksızdı neredeyse, sizin tefsirat ve teferruatınız olmasaydı

 

Bugün DİYANET vakfı bir fetva verdi. Bilen var mı? Artık vakiflar fetva veriyor, bu kadar ileri gittiler.

Burada uydu sistemi var! 600 kanal var. Yönlendirilirse, Türkiye'yi de çekiyor. İran kanallarından birinci haber gibiydi: Al Jaziree kanalında da değinildi. YÖK başkanı ve İst. Üniversitesi Rektörü "Kafir" ilan edildiği için cenaze namazları kılınmayacakmış.

Bunu Tahran'dan ya da Arap ülkelerinden duymak nasıl bir duygu acaba? Kimdir bu diyanet vakfı! Aforoz müessesesi bu kez DİYANET  V A K F I  'na geçti!

 

<> Kilise gibi çalışıyorlar

 

Aynen şöyle diyor başkanı: "Bizden mezun tüm imam hatiplilere talimat verdik... kişilerin cenaze namazı kılınmayacak. Kafir ile Müslim bir olur mu?" diyor.

Adamlar İMAM-HATİP'in de kendilerinin MALI olduğunu söylüyorlar. TALİMAT verdiklerini söylüyorlar. (Directive diye çevrildi)

 

<> JANA turkiyede olsaydi jean dárc gibi Diyanetce AFAROZ edilirdi :((

 

Merak etme [candaş]. Bu erken seçim İŞİ Jana'nın işi! :))) Çüşş demek zamanı gelmişti. Bunu yapmasaydık, üç madde Referanduma götürülecekti. Yani Türkiye daha beş yıl geriye gidecekti. Şimdi hükümetin meşru olup olmadığı tartışılıyor -hem de tüm dünyada-. YSK'da kapıcılara kadar "Apartman" vaadleri varmış. (Kaynak Jana)

 

<> Zaten %34 ün %66 yı yönetmesi tuhaf değil miydi?

 

Tuhaftı elbette, şimdi 66 milletvekili ile üçüncü parti gelmeli diye düşünüyoruz. Erken seçime gidilirse, bu kez İKİNCİ parti Genç Parti olacaktır. Maymunun gözü açıldı, %10 barajı yüksekti gerçekten! Ve bu yüzden mecliste %55 temsil edilemiyordu.

Baraj %8 olursa, aritmetik değişecektir. AKP+CHP = %45. Hani benim iradem (%55)? Demokrasi çoğunluk iradesiyse, işte en büyük çoğunluk benim >>>>> %55 ile!

Uzan'ın hakkındaki BELGELER de sahte çıktı. Bilirkişiler suçlamaların tamamını kaldırdı. Sadece "Hükümetin TOKADI" gibi çalışan satılmış içişleri mensupları zarbolar gövde gösterisi yapıyorlar.

Uzan'a "Özal'ın Prensiydi, haybeden zengin oldu" dediler. Bir kere yanlış! Daha ilkokul çocuğu iken babaları ZENGİN idi... Banker idi.

İkinci yanlış şu: Ahmet Özal ile Cem Uzan asla arkadaş/prens falan değillerdi. STAR'ı kurmak için ZORAKİ bir araya geldiler. Hepsi bu! Sonra biliyorsunuz, felaket kavga ettiler. (O sırada ben CB.Özal'ın danışmanıydım, işin içindeydim.)

Üçüncü olarak, Uzan'ın bir Yahudi lobisiyle ilgisi yok! Eşinin adı (Alara) bir aile geleneği. Babası RENÇ bey'in adı Türkçe'dir. Soyadları da Koçibey'dir. TUHAF isimler koymuşlardır kendilerine, fakat azınlık falan değillerdir. Siz kadar Türk hepsi!

 

<> Sabatay değil o halde! (UZAN).

 

Elbette Sabatay'lara da her fırsatta örtülü olarak saldırıyor zaten. (IMF'nin birinci düşmanıdır Uzanlar.) Sabateist olanlar, ASLA IMF'ye saldıramazlar. Örneğin, hiç gördünüz mü DOĞAN Medya grubunda IMF aleyhine yazı? Hürriyet, Milliyet, Posta, Radikal vb. Bunlar ayemef'in TÜRKİYE ŞUBESİDİRLER! Çünkü KATRİLYONLARCA lira KREDİ alırlar. Doğan ve Yılmaz (Mesut) böyle zengin oldular.

IMF'nin sözde "Halk" için verdiği para, IMF'nin "Gizli gündemiyle" Doğan'lara verildi. Batırılan bütün paralar millete HİÇ gelmedi. Hepsi ama hepsi sadece zengin sabateistlere PEŞKEŞ çekildi. Aksini iddia edeniniz var mı?

Onlar da banka satın alıp o paraları batırdılar ve kefaretini HALKA yani yoksula yüklediler. Şimdi bu borazanı hükümet elinde tutuyor. 300 bin mudinin 7 milyar dolları var İmarbank'ta...

 

<> haklısınız hocam, şahenkler bile sabatay imiş!

 

(Şahenkler Ankara Mason DOĞUŞ locasının şirketidir. Bu loca eskiden Kızılay binasında toplanırdı. Şimdi Antalya Sheraton Voyager'da buluşuyorlar. DOĞUŞ locası, Türk(!) Kızılayının TEK YÖNETMENİDİR!

Bu millet Kızılay'dan AZ MI  Ç E K T İ  ? İnanılmaz yolsuzlukları yok muydu kızılayın? Biz unutkan bir toplumuz ama, hatırlayan bilecektir bunu! Kızılay DOĞUŞ locasının ŞAHSİ malıdır. Hayır kurumu falan işin dümeni! Depremde çadır ve battaniye bile bulamadılar, hatırlayınız.)

 

Evet 7 milyar dollar var İmar Bank'ta... Tıkır tıkır işliyordu... Birden el koydular. Sözde Uzanlar içini boşaltmış bankanın... Geçen gün uydudan izledim, müfettiş raporu TAMAMI BANKADA diyor. Müfettiş raporu TARTIŞILMAZ bir rapordur. PARA olduğu gibi bankada...

Bankadaki parayı bloke ediyor HÜKÜMET! (Komünizmde bile bu yoktur.)

Ondan sonra bu yetmiyormuş gibi, adamların kuşaklar boyu edindiği tüm serveti (Banka kredi kartlarına kadar) elinden alıyor. 80 şirketi elinden alıyor. Star TV'yi TEMELLİ kapatmaya çalışıyor.

Barajlara el koyuyor. Elektrik faturalarına el koyuyor!

Şimdi: Paranın tamamı bankada diyor müfettişler ve ekliyorlar "Hile yok" diye... O zaman bankayı iade etmedikleri gibi, tıkır tıkır işleyen likiditeyi de aksatıp, "BEŞ YIL İÇİNDE, mudilerin paraları ödeme planıyla taksit taksit geri verilecek" diyorlar.

Bir dakika! Bir dakika!

PARANIN TAMAMI orada ise niye hemen vermiyorsun? (Ki orada.) O parada eksik yok ki, "Devlet güvencesidir" diye, yıllar içinde TAMAMLAYACAKSIN!

Aklınıza şu gelmiyor mu? "BU ADAMLAR 7 MİLYAR DOLLAR mevduat ve hisse senetlerine EL KOYDULAR!" Bu bir banka soygunudur!

Bu kez hortumcular değil; NAMUSLU bir bankayı ve şirketler grubunu ve bankalarını SOYAN, hortumlayan KİM ACABA?

 

<> Kravatlı mollalar!

 

Yani bizim Rider'lar. Dünya konkurhipik şampiyonumuz, müthiş binicimiz! At akrobatı.

 

<> bunlara akıl ve cesaret veren güçlü birileri olmalı!

 

Evet bunlara cesaret veren İtalya P3 ve G" locaları (İtalya başbakanı). P3 locası oldukça tehlikeli. G" diye bilinen GLADİO'nun tek sahibi... Yani Genel Kurmay bile Gladio karşısında tam çaresiz! G" locası (Sec. işaretiyle yazılırsa GLADİO oluyor.)

 

<> Bu locanın gücü neye dayanıyor?

 

Bu locanın gücü Gerçek Bilderberg'ler aracılığıyla B'Nİ-B'Rİ diye bir TELEPAT grubuna, şeytan majisyenlerine dayanıyor. Bunlardan biri URİ GELLER! İş bu kadar ciddi.

Gladio da başımıza bela olacak (Gelecekten söz ediyorum). Gladio, birleşik Avrupa'da tüm üye ülkelerin ordularını ve genel kurmaylarını YOKEDEREK yerine Avrupa ordusu namıyla, hiç bir ülkenin GenelKurmay başkanının asla müdahale edemeyeceği ORDUYU kuracaktır.

Bu ordu canı isterse, "Türkiye işgalcidir" diyerek, Yunan oyunlarında ve Kıbrıs konularında KARŞIMIZA dikilecektir. Nasıl ki (İngiltere vb'yi saymazsak) EURO tüm AB'nin parası olduysa, GLADİO da tüm AB'nin ordusu olacaktır...

İleride bayraklar da kalkacak. Doğrudan şu bildiğimiz Avrupa bayrağı tek bayrak olacak. (ABD de böyleydi. Tek bayrak oldular.) Gladio da tek egemen ASKERİ güç olacak.

Adına ister Batı Avrupa ordusu deyin, ister Nato deyin… asıl adı GLADİO! O da İtalyan Başbakanının üstadı olduğu P3 locasının İÇİNDE yer alıyor. Adam gelip, başbakanın veletlerinin nikah şahitliğini yapıyor -anlayan anladı-.

 

<> P2 Mason Locası'nın da ilgisi bulunmuştu (İtalya).

 

Zaten P2 Locası da AYNI locanın içinde...

P3 >>> YAHUDİ asıllı yönetenler;

P2 >>> Diğer İtalyanlar anlamında...

P3 locasında İTALYAN yok, tamamı prezidyum gibi Yahudi... Onun için GLADİO'nun P2 mi, P3 authority mi olduğu tartışılmıştı. Sizin aklınızda o kalmış.

 

[] Sohbet kanalında clone saldırısı yapılıyor

 

(Clone atmalarına izin vermeyiniz. Ben alışkanım ama sizin moreliniz bozuluyor, ona üzülüyorum.)

 

Gördüğünüz gibi Türkiye'den uzak olmak demek, Türk siyasetini bilMEmek değil! Özellikle ben ve beni izleyerek Jana siyasal bilimcileriz. Özellikle bilmek zorundayız. Çünkü Bağlar arasında SATRANÇ oynayan biz ikimiziz.

 

<> 3-Ali İmran/100: Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir zümreye boyun eğerseniz sizi, imanınızdan sonra kafirler haline getirirler.

 

Evet, bu ayet, yerli uşak edinen YAHUDİ cennet (gizli örgüt, gizli kamp) ile ilgili. İstanbul on küsur milyon nüfuslu dev bir devlet. Ve bu devletin her muhtarlığına kayıtlı, İLLA LYON klüpleri var. Her mahalleye bir komite açmışlar!

Sadece babaları değil; genç Leo erkekler ve lyoness gençkızlar ve kadınlar bu organizasyonun yerli uşağıdırlar. Göstermelik, bir iki hayır işi arkasında, aslında MAHALLE KOMİTELERİ organize ediyorlar. Lyoness'lere tüm CAST ajanslara kayıtlı, paparazzilendirilmiş mankenlerimiz kayıtlı.

Genç leolar ise mutlaka zengin sosyete işadamı (Yuppie) gençler.

Lyoness olacaksın ki, seni sonra ünlü manken yapsınlar... Yoksa adın bile çıkmaz basında... Bütün mankenler tüm Türkiye lyonesslerinin başı olan Neşe Erberk'in kontrolündedirler.

Manken piyasasında inanılmaz karaparalar vb. dönüyor. Söz dinlemeyen mankeni, BASIN ile işbirliği yaparak bir daha adından söz ettirmemek şartıyla piyasadan siliyorlar. Basın da onların Mason ve başka klüplerinin kontrolünde zaten...

Rotarienler de oldukça gizli bir örgüt. Türkiye ile ilgileri sadece Türklerin de içinde olmasından ibaret. Onlar DÜNYA BORSASI üzerinde oynarlar. Yani Türkiye'yi "Vatan" diye düşünmezler, bir saniyede bir cent'e satarlar... Rotarienler'de milliyet duygusu sıfırlandırılmıştır.

Türk masonlar vardır ama, Türk Rotaryenleri diye bir kavram ÖZÜNDE yoktur. Türk Roteryeni de dünya ekonomi imparatorluğunun (Çok uluslu Sionist yahudi diasforası) bir uşağıdır.

Türk gibi millet kelimesi asla telaffuz edilmez, yasaktır. Cola Turka da bu grubundur. Yani çok uluslu bir konsorsiyumdur. Ülker sadece TÜRK ortaklardan birinin adıdır.

Asıl Türk ortak, "Uludağ gazozu" diye bildiğiniz, Bursa'lı Yahudi Erbak ailesi'nindir. Bunlar da başkenti Bursa olan Türkiye Rotaryenlerinin en başlarıdır.

Adları Ali-Veli'dir ama gerçekte Bezmen'ler gibi DÖNME bir ailedir. Alman Yahudileridir kendileri... Fakat kimliklerinde Bezmenler gibi Müslüman yazıyor.

Diğer yahudi aileler de var Rotaryenler içinde... Her ikisi de Girit Dönmeleri olan Simavi ve Dinç Bilgin gibi...

Bilgin ailesi içinde iki grup vardır. Bunların bir kısmında müslüman yazılıdır, diğerlerinde hristiyan. Ama İKİSİ de DEĞİL'lerdir. Gerçekte YAHUDİ kökenlidirler. Gerçek soyadları Mortan'dır. Mortan İbranice "Bilgin" demektir. Bilginler müslüman kimliğini; Mortan'lar da hristiyan kimliğini almışlardır. Mesela Kenan Mortan doğrudan Hristiyandır. Vb. vb.

Bu kadar politika yeter diyorum. İki saat zamanımız var. KONU ne olsun?

 

<> Tevrat kelimesinin anlamı nedir?

 

TÖRE demektir. (Ö harfi olmadığı için AU=EV=EW biçiminde yazılmıştır.) Ama Ö harfini yine de Haccac yok edememiştir. Örneğin >>> Yewm (gün) kelimesi YÖVM(iye) diye okunur. (İbranice Yom.)

Yine İbranice muavin anlamına gelen EUNİ kelimesi, arapça Avniye biçiminde yazıldığında ÖVNİYE diye okunuyor. Ama Avni olduğunda yine AVNİ okunuyor. İster Avniye, ister Övniye deyin, ikisi de geçerlidir. Yövmiye kelimesi gibi...

O yüzden tEUrat da tÖre diye okunabiliyor. O da bildiğimiz TÖRE! OK?

 

<> teşekkürler hocam

 

Rica ederim.

Aslında çok Türkçe kelime var Kur'an'da... Bir düzineden fazla...

 

<> Türkçe mi? Örnek verir misiniz?

 

Evet eski Türkçe... "Türk elinin töresini kim bozabilir?" dendiğinden beri kullanılan Türkçeler... ULU(ğ) ve KUT bunlardan sadece ikisi. Kadis, mukaddes, kudsi, kuddusi derken bu KUT TURANCADAN'dır.

Good (iyi) GOD (Tanrı) gibi...

İkincisini KUT kelimesi; birincisini MUT kelimesi karşılıyor. (MUTlu OL başka, Bayramın KUTlu olsun başka.)

GOD (tanrı) ise Sanskritçe KHODA'dan (ĞOD okunur) gelmedir. Bu aynı zamanda bizim KUT'umuzdur. Kutalmış Tengriğ (Kutsanmış Tanrı) İbraniceden bile eskidir.

 

<> Şu anda keşfedilmiş olan atomaltı en küçük parçacık hangisi (ist. fizik) ve Hilbert uzayının sınırları ne kadar küçük?

 

Atomaltı en küçük parçacık diye bir kavram yok. Çünkü burada başka güçler egemen. Diyelim ki en küçük parçacık QUARKLAR olsun; bunlar aralarında GLUON alışverişi yaparak bir arada dururlar.

Şimdi şu yanlıştır: Gluonlar, kuarklardan DAHA küçük, daha temel parçacıktır.

Tam tersine gluonların kudreti (enerji niceliği) kuarklardan da büyüktür.

Öyleyse (fizik bölümü için yazıyorum) şöyle düşünmeliyiz: Evrenin sonradan ayrılan dört temel kuvveti en başta TEK KUVVETTİ.

Şimdi bunu anlamak için süreci geri çalıştıralım. (Bu arada çekim kuvvetini dışarıda bırakalım ki, aklımız karışmasın.)

Elektromagnetizma atom çapında etkilidir. Çekirdek çapında etkili olan "Güçlü çekirdek kuvveti, çekirdekten dışarı çıkamaz".

Amaaaa çekirdek DENGESİ ve enerjinin sakınımı ilkesi uyarınca dışarıya NÖTRİNO denen zayıf ÇEKİRDEK kuvvetini bırakır. Demek ki zayıf çekirdek kuvveti "Çekirdekten dışarı alınabiliyor". Öyleyse elektromagnetizma ile bu birleştirilir.

Birinin aracı parçacığı yüksüz FOTON (EM kuvvetin), Diğer Zayıf Çekirdek kuvvetininki ise yüksüz W bozonu. Bu ikisi TEK KUVVET olarak Z bozonunda birleşebilmişlerdir. Böylece doğanın iki kuvveti TEK bir kuvvet oldurulmuştur. (Weinberg, Abdüsselam vb.)

Sırada bu iki kuvvet ile üçüncü kuvveti birleştirmek var: İşte Birleşik alanlar teoremleri bunun üzerine yol almıştır. Bu iki kuvvetin TEK olduğu Z bozonu da üçüncü kuvvet olan ve çekirdekten çıkamayan GÜÇLÜ ÇEKİRDEK KUVVETİ ile birleştirilebilir.

Öyleyse Güçlü çekirdek kuvveti de GLUON ile temsil edilmektedir. (Yani foton gibi W gibi bu kez de Gluon bunun kuvvet alanını taşımaktadır.) Büyük birleştirme Teoremleri bunun üzerine kurulmuştur. (G.U.T. de denir: Grand Unified Theory)

Fakat bunu izleyen dönemde GUT teoremleri yerine kaçınılmaz biçimde Süper Simetri kavramı geldi. Bu kavram öyle bir kavram ki, GUT'a son veriyor ve TOE (Theory Of Everything) adını alıyordu. Çıkış noktası da belliydi: Üç kuvveti TEK bir kuvvet yapmaktı.

Bu sayede LEPTOQUARK kavramına ulaşıldı. Leptonlar (Elektron ve nötrino) ile Quarklar birleştirilmiş oluyordu. Buna ben dahil itirazlar ettik. Çünkü kararlı parçacık (nükleon) olan proton'un da EBEDİ kalıcı olmadığını; YARI ÖMRÜ olduğunu, bu sayede BİZDEN (Scherk isimli şehidimiz -ki Süper string teoreminin bulucusu da odur-) birileri bulunca, şimdi Süper sicimler üzerinde kuramlar yapmaya yöneldik.

Higgs bozonları bir kez daha gündeme geldi. Higgs bozonları öyle bir bozon türüdür ki, parçacık başına düşen enerji miktarı devasa boyutlarda olunca garip davranmaktadır. Yani Higgs Bozonu ile her bir şeyi üretebiliyorsunuz...

O zaman, quarkların da bir sınırı oldu: Bu sınır 3 kuarklı (trio) modellerden itibaren 5 kuarklı (Penthaquark) ve ardından hemen çıkaCAK olan 7 quarklı parçacıkları üretebiliyor.

Şimdi şöyle diyebilir miyiz: Atomaltı dünyada en küçük bilinen parçacık Pentaquarklar arasında üç değil de 5 renk dinamiğiyle çalışan GLUON'lardır.

Bu gluonlar diğer üçlü renk dinamiği gluonlarından daha KÜÇÜKTÜR. Proton (uud) ve nötron (udd) içinde yer alan QCD (Quark renk dinamiği) birim başına en küçük parçacık iken, pentaquarklarda bu 5 renk olduğundan DAHA DA küçülmüştür. (Pasta payına göre ölçümlüyoruz.)

Bundan daha küçüğü keşfi beklenen ve 5 jet verebileCEK olan septiquarklardır. (Yedi quarklı kombine parçacık.) Bunlar da yüzyıllar içinde 9 ve 11'li quarklara yol açacaktır...

Her bir quark bulunması beraberinde otomatikman ağır bir elektron (Muon, Taon gibi) ve bunlara eşlik eden üç ayrı nötrino (Elektron nötrinosu, Muon Nötrinosu, Taon nötrinosu), bu da pentaquarkın keşfiyle >>>>>>> İKİ adet daha NÖTRİNO ailesi gerektiriyor.

Tüm nötrinolar ile ilgili derin bilgiler vermiştim. Higgs bozonları da tüm nötrinoları içermektedir. Ama TEK bir nötrino parçacığıyla >>>>> Nötronon...

Nötron ve Nötrino nasıl farklı şeylerse; neutrinon da farklı bir şey (Ki bunu şeytanın vesvesesi diye vermiştim.)

Süper simetri teoremlerinde, zorunlu olarak Nötrino, Fotino (Foton değil), gluonon vb. kaçınılmaz olarak var. Amaç, bu sayede, çekim kuvvetinin olası parçacığı olan graviton'dan DAHA KÜÇÜK olarak gravitino'yu diğerleriyle (Mesela fotino ile) birleştirmek ve böylece doğanın dört temel kuvvetini BİR TEK kuvvet halinde birleştirmek...

Elbette çekim TEK YANLI olduğundan bu üçüyle BU YÖNTEMLE birleştirilemez. Çekimi de İKİ yönlü yapmak gerekir ki, diğer üç kuvvet gibi çift yönlü olsun.

Çekim farklı! HEP ÇEKİYOR, o zaman İTEN bir anomali denklemi kurmalıyız.

Hani diyorum ya melekler "GÖKYÜZÜNE DÜŞER" (yani uçar). Bu antigraviton ile mümkündür. Çekim, eğer kütle REEL ise çekiyor. (Elma yere düşüyor.) Eğer kütle mesela √(-49) ise 7i olarak dışarı çıkacaktır. Yani GÖĞE düşecektir.

İşte bu parçacıkları da BEN öngördüm ve adına leviton dedim. Kütle imajiner (kompleks sayı) olduğunda leviton işbaşına geçiyor; kütle sıfırdan büyük ise GRAVİTON işbaşında.

Yani bir elma (ki 100 gram olsun) yere düşmeye mecbur olduğu gibi; bundan 200 gram daha küçük bir elma (-100i gram) mecburen GÖĞE düşecektir.

O zaman çekim = Gravitasyon ve bunun karşıtı olan Levitasyon bu durumda ÇİFT yönlü kuvvet olarak RENORMALİZE edilebilinir.

Şöyle basit bir kural da söyleyebiliriz: ÖZDEŞLİKLER (Elma ve antimadde elma ikisi de yere düşer) ÇEKİM ETKİSİYLE yere düşerken EŞLENİKLER (İki kare farkı) elmalardan biri yere, diğeri GÖĞE düşer!

Mesela x²-y²= (x+y)(x-y) olduğunda X elma reeldir ve yere düşer İKEN, artı ve eksinin çarpımı yine EKSİ olduğundan +y kere -y = İMAJİNER olacağından, bu elma da yere değil GÖĞE düşer.

Ruh ve Beden İKİ KARE farkıdır. (Eşleniktir.) RUH (sanal olan, imajiner sayı olan) YUKARI düşer, göğe çekilir; diğeri REEL olan ise (CESET) yere, mezara düşer.

Çekim ve anti-çekim (Gökçekimi ve yerçekimi) birbirinin complimenteridir. Bu yüzden doğanın üç kuvvetiyle bu dördüncü birleştirilememektedir. (Artık sırrını verdim, birleştirmeyi denesinler. ;) )

Weinberg ve Abdüsselam da bu sonucu sonsuz çıkan denklemleri RENORMALİZE ederek, yani anomalileri ortadan kaldırarak, Z bozonunu öngörmediler mi?

Şimdi ben de aynı şeyi yapıyorum: Diğer üç kuvvet bir ÖZDEŞLİK dahilinde birleştirilebilir. Ama çekim kuvveti doğrudan EŞLENİKTİR.

Bunu anlatmak için kare kök içine bir eşlenik yazınız ve onu oradan çıkarmayı deneyiniz. Dikkat ediniz, eksi olan dışarıya İMAJİNER (anomali) diye çıkacaktır. Tıpkı kök içinde eksi dört: √(-4)=2i'dir. Oysa √(4)=2'dir (bu normal reel sayı), ama bundan önce yazdığım sanal/saçma sayı denen ap-ayrı bir paranormal matematik.

O halde ÇEKİM'i temsil eden en küçük birim olan GRAVİTİNO (graviton değil) sorduğunuz sorudaki en küçük parçacık durumunda...

Ama bu böyle de değil. Çünkü karanlık madde (Higgs kalıpları) içinde bundan da küçük parçacıklar var. (Conandrum, rishon vb.)

Karanlık madde ile bildiğimiz ışıyan madde, bu ikisi de GEON denen bir quantum köpüğü yani tünel parçacıkları ile temsil ediliyor.

Bunlardan başka tüm aktüel (Fermion) ve virtual (Bozon) bileşimini de TEK bir kuvvet olarak birleştirilecektir. O zaman geonlar birden büyüyecektir.

Bir geon en küçük olması gerekirken, gramın yüzbinde-biri kadar muazzam bir ağırlık taşıyacaktır.

Higgs bozonları zaten kendi bozon olduğu halde ve tüm bozonlardan BAŞKA; tüm fermiyonları da üreten ana madde durumuna geliyor.

 

<> bu durumdu piramitlerin inşa esası levitasyon mudur?

 

Evet bu konuda bazı taşların ilginç yönleri vardır: YÜRÜYEN TAŞLAR ile ilgili fotoğraflar Web'de mutlaka vardır. Bunlar arkalarında iz bırakarak YÜRÜMEKTEDİRLER.

Hindistan ve Pakistan'da Meru ayinlerinde çocuklar sadece işaret parmaklarını altına soktukları dev kayaları 5 çocuk ile kaldırabilmektedirler.

(Bundan da Pakistan şeyhleri çoook para yemekteler. Olayın din ile ve şeyh hazretlerinin kerametiyle ilgisi yok, çünkü Tac Mahal'den beri bu resmen biliniyor.)

Beş çocuk bir ton kayayı parmaklarıyla kaldırabiliyorsa, Piramitlerin de bir tür UCUZ teknoloji (Büyü gibi ileri teknoloji diyebileceğimiz) Levitation = Antigravitasyon ile taşındığını söyleyebiliriz.

(Daha önce El Balkhi, Einstein vb'nın yazdıklarını da yorumlamıştım.)

 

<> Piramitlerin inşaası Nuh tan öncesinden midir?

 

Nuh'tan sonra; Musa'dan önce! Piramitler dünyanın 12 yerinde var. En çok bilineni Gizza piramitleri... Bunlardan eski Pogodalar var. Bir o kadar eski İnca piramitleri var.

Piramitler bir yanda dursun, gelelim HİLBERT uzayına! Planck sabitinin üstünde enerji diskret (kesikli, paketçik) olarak zuhur eder.

Burada ölçü >>> Planck sabitidir.

Planck sabitinden küçük evrene HİLBERT uzayı deniyor. 11 boyutlu evrende, DÖRT BOYUT, planck sabitinin  Ü S T Ü N E  çıktığı için bize eşlik ederek, tarafımızca GÖRÜLEREK, genişleyen evren ile birlikte AÇILMIŞLARDIR.

Diğer yedisi ise HİLBERT uzayında rulo (tünel/horn Hole) biçiminde kıvrılı kalıp, dışarıya çıkamadıkları için AÇILAMAMIŞLARDIR. (Andolsun YEDİ MESANİ'ye ayetinin sırrı bu.)

Planck sabiti ise Kur'an'da bir çok yerde geçer. Birini ben vereyim: "Zerre kadar ve bundan >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>  K Ü Ç Ü K  >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> hiçbir şey (Külli şey'in gibi) olmasın ki, Rabbinden gizli değildir, biz onları teker teker saymışızdır".

 

<> 10/61; 34/3

 

Zerre burada elbette >>> QUANT'tır, yani Planck sabiti olan çapın yukarısıdır.

Zerrrenin çapı >>>>>>>>>>>>>>>>> Planck çapıdır. Buradan mikro kozmos başlar (Zerreler alemi) ve taaaa makro kozmos (Ayette bundan büyük denen) olan kainat, yani kürreler alemi, ama ZERRE kadar

ve bundan >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> K Ü Ç Ü K >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

diyor ya ayet, bu küçük ise HİLBERT uzayından başka bir şey değildir.

Birçok ayet dolaysız misallerle PLANCK ve HİLBERT uzaylarını -alimlere- haber vermiştir...

 

<> 10/61: Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır.

 

Jeep geldi, kasabaya hava kararmadan alışverişe gitmem gerekiyor. Evde yiyecek bir şey kalmadı. Jeep de yolda kalmasa bari... dökülüyor... Beni bekliyorlar, ayıp olmasın. Gerçi onlar yarım saat önce geldi, ben suçlu değilim.

 

<> Elinize sağlık kaptanım teşekkür ederiz.

<> Güle güle hocam

 

Aniden geronimoooo demeden son not: Pazar gündüz ve gece chat var. Geronimooooooooo

 

<> byeeee

<> slm slm