SERP ROTHSCHILD                   

Daha önce sözünü ettiğimiz Rudjer Boskovich, “zamanın relativitesini” Dünya’da ilk kez ortaya atan kişidir. Einstein, bundan yaklaşık bir asır sonra, “zamanın” ve “mekanın” relativitesini birleştirerek Özel Relativite Teorisi’ni (K50) oluşturacaktır.

Aslında, Einstein’den 30 yıl kadar önce, yani ortada henüz Relativite Kuramı ve Kara Delik olgusu yokken, bir Zig-Zag mensubu olan “Serp Rothschild”, Boskovich relativitesini geliştiren ve Zig-Zag bünyesinde bu kuramı ilk kuran kişidir. Yani, Relativite Teoremi, Dünya’da ilk kez Zig-Zag Öğretisi’nce ortaya konulmuştur. Relativite, KMA mektuplarında, Zig (zemin) ve Zag (zaman) kodları ile yer almakta ve Zig-Zag, “uzay-zaman” anlamını taşımaktadır.

Rothschild, Schwarzschild’in 1917 yılında ortaya koyduğu Kara Delik tesbitinin bir karşıtı olması gerektiğini matematik olarak gösterir. Böylece ortaya çıkan “iki huninin” birleşmesinin, Kara Delik’in ardında bir “tünel” bulunduğu anlamına geldiğini matematik olarak kanıtlar. Schwarzschild, gözünden kaçan bu simetrinin varlığını hemen kabul eder; aynı gruba, Rosen (Musevi bilim adamı Nathan Rosen), Podolsky ve en son olarak da Einstein, “gizli değişkenler” önerisi ile katılır. Böylece, bu beş bilim adamının çabaları ile “tünel” yolu açılır. Bu beş bilim adamının soyadlarının başharflerini biraraya getirdiğimizde, ortaya ilginç bir raslantı çıkmaktadır: Schwarzschild-Einstein-Rosen- Podolsky: “SERP”.

Serp Rothschild, Kuantum Teoremi’nde “Belirsizlik” (Indeterminizm) İlkesi’ni ortaya koyan Werner Heisenberg’den (1901-1976) (K76, K77), çok daha önce, bu ilke sonucu olması gerekli “Rosen Köprüsü”nü akıl etmiş ve bunu Schwarzschild karadeliğinin ardına yerleştirerek modelini kurmuştur. Belirsizlik İlkesi’nin bu sonucunun Heisenberg’den önce ortaya konulmuş olması Zig-Zag fizikçilerinin en büyük başarılarından biridir.

Danimarka doğumlu olup, asıl adı “Serp Rosen Roskild” veya “Serp Rosenskild” olan Serp Rothschild, daha sonra Alman uyruğuna geçtiğinde bu ismi almıştır. Bilim dünyasında ise “Rosen” adıyla tanınır. Rothschild, Halidi-Batı Ekolü’nde yani Zig-Zag Grubu’nda, Heiberg kardeşlerden sonra, KMA’lık görevini üstlenen ilk kişidir. O zamanlar Osmanlı devleti sınırları içinde bulunan Yugoslavya ve Arnavutluk’u Müslüman bir ülke saydığından, “Halidi-Doğu Ekolü”nün bir dergahını da Yugoslavya’da kurmuştur. Daha sonraları, ismini “Ömer Halid” (Umar Khalid) olarak değiştirmiş olup, halen Arnavutluk’da bulunan kabrinde bu isim yazılıdır.

Yaptığımız literatür araştırmasında, Aiberg’in kitaplarında sözü edilen bilim adamlarından hemen hemen hepsine ulaştığımız halde, bir tek Serp Rothschild ile ilgili bir kaynağa rastlayamadık. Kaynaklar, Albert Einstein, Boris Podolsky ve İsrailli fizikçi Nathan Rosen’in (1909-1995), 1935 yılında yayınladıkları ve bilim dünyasında “EPR Bildirisi” olarak bilinen yayından söz ediyor (D20). Einstein’in Kara Delik denklemlerinde, bir evrenden başka bir evrene veya aynı evrenin başka bir noktasına geçişi sağlayan bölgeye, “Rosen Köprüsü” (Rosen Bridge) veya “kurt deliği” (The Worm Hole) (K42, D11) deniliyor. “Rosen Köprüsü” adı, Serp Rosen Rothschild’den mi, yoksa Nathan Rosen’den mi geliyor; bunu tam olarak saptayabilmiş değiliz. Ancak, resmi bilim Nathan Rosen üzerinde duruyor. Aiberg, Einstein’den 30 yıl önce” dediğine göre ve 1988’de basılan kitabında Serp Rothschild’in kabrinden söz ettiğine göre, Serp Rothschild ve 1995 yılında ölen Nathan Rosen aynı kişiler olamaz. Aiberg’in her iki Rosen hakkındaki saptaması şöyle:

“Bilim dünyasında iki Rosen vardır: Biri, yahudi Nathan Rosen, diğeri Danimarkalı Müslüman “Rothschild-Rosen”. Yahudi fiziği ile Kur’an fiziğimizin gizli rekabeti sonucu Nathan Rosen’in bu konuya girmesiyle bir isim karmaşası ortaya çıkmıştır. Rothschild, Einstein’den 30 yıl önce “tünel” kavramını bulmuştur; ancak Nathan Rosen, Podolsky ve Einstein üçlüsü bu bulguyu kendilerine mal etmeye kalkışmışlardır. Oysa, bu “Ahiret Tüneli”nin bulucuları, üçü de öğretimiz mensubu olan Müslüman bilim adamları Karl Schwarzschild, Serp Rothschild ve Hans Weisschild’dir. Bu nedenle “Rosen Köprüsü”nün, aslında “SRW Köprüsü” adıyla anılması gerekir.”