072 - 24 Mart 2002 Pazar

Selam ve Selam,


“Messenger, Zaman Gezmenleri, Tarık (UFO) Teknolojisi” Yukarı

Bir kadın, bu beyaz bulutsu ve yarım şal başörtülü. Böyle bir resimden söz etti Jana. Sözde "Venüs UFO'sundan inmişmiş, Venüslüymüş falan diye yazmışlar. Venüs Misyonu diye yazmışlar...”. O süslemeler dışında resmin doğru olduğunu söylüyor (Venüslü falan yok, zaman gezmenleri var sadece). Çok önemli 25 inç hattı diye bir effekt yüzünden resmi bulutsu olabilir.

EVET, elhamdülillah bu Jana 25" effect resmi. Bağlanıyorum ve resmi gönderiyorum. Evet bu Jana'nın "Zamanda geriye sardığındaki" resmi. Yani çok eski, TARIK ile birlikte geldiği dönemdeki resmi. Bu resmin arkasından BEBEK olarak doğacak...

William Meier bir parazit alıcısıdır. Dolayısıyla beyni ve içgüdüleri birbirine girift oluyor. O önemsiz ama çektiği bu resim önemli. Jana: Resim benim diyor, UFO'lar ise? (Böyle yazdı... Soru işareti >>> Bunlar nedir diye bana soruyor). Tarık'ın tek doğru fotoğrafını daha önce Adamski'nin çektiklerinden vermiştik. Böyle UFO olmaz!

Jana PDX dedi. (Felçli olduğu için ben açıyorum, PDX şu: Hatırlarsanız bir ara "Jana tanısın diye" benim 37 yaş ve 57 yaş iki fotoğrafımı Haber Grubu’na koymuştuk... Aynı durum Jana için geçerli. İki resim de onun(muş). Esmer olanı "ŞİMDİKİ" hali.

Huzurunuzda Jana (selam ve selam)... Asked=Platin, Nera=Esmer demekmiş. Şu andaki durumu Nera (sadece naklediyorum). Yılını soruyor? Hangi tarihte çekilmiş olabilir diyor? Bir de alttaki MIB yazısını soruyor... Jana iki resmim arasında 21x2 var diyor. Nera=21 ve Asket=42 diyor Asket yaşında Nera olarak dönecek şu anda Nera (Nera=esmer, Negra=Zenci).

Benim uzun bir hesap yapmam gerekiyor. 1945 doğumluyum. Kitaplardaki resmim 37 yaş fakat ben iki yıl sonra yazdım (Arz'dan Arş'a serisini). Ben 37 yaşındayken yıl 1982 oluyor, bundan 14 çıkarılacak... Bu resim 1968 yılında çekilmiş ve Meier (Zaten Yahudi ismidir, haham sakalı da bunu doğruluyor) muhtemelen bir MIB'dir.

"İki bağ arasındaki zaman savaşının amacını gizlemek için FANTAZİLER uydurmuş belli ki... Ve böylece bir resmin daha sırrı ortaya çıktı. Sağolasın Jana... Sormasaydı bilemeyecektik. Hele benim hiç haberim yoktu. Yani insan yaşadıkça neler öğreniyor. Hergün yeni bir güç oluyor sanki... Şimdi yazacaklarım Haniflere ve daha çok geleceğe...

ZAG (Zamanda Arkaya Gezmenlik), eşya (Tarık) ve kişiyi (Passanger, Messenger) yola çıktığı yaşla orantılı olarak yaşı çarpı 14 olarak geriye, genomlarına en yakın ATA çiftine götürüyor. O kişi mevcut yaşını geriye sıfırlıyor. Sonra FRENAJ bitince doğuyor ve yaşı kadar ileri yaşıyor (14 faktörsüz normal yaşam). Dolayısıyla REEL olarak aslında yaşının iki katı yaşta oluyor. Diyelim ki yaşı 20 çarpı 14 = 280 ama 20 yaşında görünüyor. Yaşını dakik olarak felç günü belirliyor. Bundan sonra bir yirmi yaş daha yaşıyor ve 40 yaşında oluyor (aslında toplam 60 yaşında). Tarık (Servis aracı) o yaşta beliriyor. O da doğmuş oluyor Tarık bir nesne olmasına rağmen "Doğuyor" ya da BİRDEN VAR OLUYOR.

İşte onunla ZİG (Zamanda İleri Gezmenlik) yapabiliyor. Zamanda ileri gidiyor ve ışık hızıyla seyrettiğinden yine 14 faktörüyle "Geleceğe " gidiyor. Ama asla kendi zamanına değil! Yani yola çıktığı zamana gidemiyor. Onun daha ilerisine düşüyor. Çocukları kendinden büyük oluyor, eşi ninesi-dedesi yaşta oluyor (oysa yaşıttılar). Geleceğin geleceğine gitmiş oluyor. Gittiği tarih o kişiye de yabancı...

25 inç efekti şu: Geçmişte Tarık (UFO) birden ortaya çıkıyor. Yani daha önce UFO malzemesi olarak dağılmıştı. Örneğin eğer Bor elementi boraks falan içeriyorsa, o imalat ünitesi toprak altında MADEN olarak geçmişe yolculuk yapıyor. Aynı biçimde İNSAN (gezmen, iki zamanlı) da ANA RAHMİNE bir yolculuk yapıyor. Yani o da bir anlamda anne rahminde "Maden" gibi oluyor. O rahim gibi Tarık'ın da bir "Rahmi" var. Tarık, 3 DARK denen ve de suredeki “Omurga-Kaburga” ikilisi gibi Kehf ve Rakim ikilisi içinde saklı bulunuyor.

KEHF bir Rakim’dir. Kehf bir MAĞARA'dır. Kehf bir "ZAMAN ÇEKMECESİ"dir. Adler'i de saklayan ve "Gelecekteki Kaburga-Omurga" arasındaki RAHİM modülünde 3 asır barındıran fenomendir. Adler Zülkarneyn'lerden biridir. A tarihi yerine alternatif B tarihi oluştuğunda geçmişteki anne-baba iptal olur. Gelecekten geçmişe gelen için daima GENOM'unu taşıyan bir ATA anne-baba vardır. Ama geleceğe nakil olan Adler (Mighty) durumundaki kişiler için "Anne baba" HAZIR yoktur. O kişiler HURİ genomu taşıyan ve normalde doğum yapamayan, ama bu doğumu sadece "Kaburga-Omurga" KEHF'i içinde gerçekleştiren özel birileri mutlaka ve çok az sayıda bulunur. Meryem gibi "Ana Kraliçe"dir... Meryem'in geçmişte "Fahişe" diye suçlanması gibi; Gelecekte de "Belkıs"lar çocuk yapamaz, çünkü Android’dir, Cyborg'dur diye iftiralar olacaktır (oldu). Aynı durum, Süleyman ile Saba Kraliçesi arasında da gerçekleşmişti. Kur'an içindeki paranormaller, peryodik olarak aynen bir daha yinelenir. (Türkler için 899, 1299, 1699 ve ileride 2099'u hatırlayınız. Ya da Lincoln ile J.F. Kennedy benzerliklerini anımsayınız). Salome'nin dansı, Belkıs'ın Süleyman önündeki dansı ve Dancing Queen'in dansı...).

Yazmam gerekenler var:

Kur'an'da İKİLİ SİSTEM vardır, GIT, input-output (I/O), 1 ve 0, Kehf ve Rakim, Nun ve Kalem vb. Artı ve eksi, dişi ve erkek, Hunnes ve Künnes, Yin-Yang, Perçem (Kahkül) ve Topuk. Perçemin diğer adı boynuz (KARN/Corn= Boynuz baştan da yukarıdadır (geyik gibi düşünün). Topuk ise DEHR diye geçer Kur'an'da (Bu ikinci anlam) Dehr=Antipod. Yani Kuzey Kutbu’ndaki bir fok ile Güney Kutbu’ndaki fokun ayaklarının birbirine değmesi (Dünya’yı aradan çekip alırsanız, ayakucu (antipod) olarak OKLAR birbirine zıt durur (Bunları Jana istediği için yazıyorum, konuyla bağlantılı). Yani Topuk=Spinler ama ZIT spinler (Kur'an misalleri ve ayrıntıları uyarınca), Exclusion ilkesi uyarınca... Ve tüm bu ÇİFTLERE türlü adlar verilir: Stereo mesela, ya da Duality. Tez-Antitez Dalgacık-Parçacık belirsizliği (Schrödinger kedisi), Hidden Variables=Gizli değişkenler. Polarize çiftlerin şaşırtılamaması Alfa ışınlarının kurşun kaptan dışarı ışıması (çok nadir olarak BİR kere oluşur). Kurşun kaptan dışarı çıkar. Zaten ölüm de budur. Biz BİR KEZ dışarı (üst uzaya) çıkarız ve ölmüş oluruz. Ve daha nice nice çiftler...

Bunlara Dİ öneki ya da Bİ öneki geliyor, ya da anti madde ya da antinom ya da anti Hologram gibi Anti eki geliyor. Bi (Bikini=İki parça) gibi Dİ (Dial, Duall gibi) yine ikili sistem demek. Bir başka önek RE (Rewrite) gibi ama İKİ KEZ olunca yine bineer özelliğe sahiptir. (Binary cebire bakınız). Bütün bu İKİLEMELER Sankritçe GİD diye yazılır (Bizdeki biçimiyle GIT) ve Dİ-GİT=Kehf ve Rakim ikili Sayısalı Gelecekteki biçimiyle Dİ-GİT-ALL (Herşey çifttir ilkesi) (Digital ayrı Digitall ayrı).

Herşey sayıdır (Rakim) sayılar iki tanedir (Al ve LA) Her digitAll sayının mutlaka bir HOLOGRAMI (KEHF=Cave) vardır. Bu ruhun, meleklerin vb. her nesnenin biçimidir, ister somut (aktüel, afaki) ister soyut (virtual-enfusi) her şey xyz koordinatları ve Xj,Yj,Zj soyut koordinatları uzayı ve bunların BİLEŞKESİ olan “mirror” (osmos bölgesi, tünel bölgesi, birbirinin uzantısı olma ya da ödeme-dengeleme bölgesi, SERP ve EPR hemzemin geçitleri), yani 7 Mesani... (İç uzay, şahdamarının içi, Superstring'lerin tünel-içi, Quantum teoreminin TÜNELLEME süreci vb.).

Rakim denen matematiğin ortaya koyduğu hologeometri ise ÇİFT MAĞARA biçimindedir. Bu iki mağara birbirine BOĞAZLAŞIR (Berzah’da değer) ve dolayısıyla iki tane boynuz (Corn) kum saati gibi birbiriyle birleşir (Karadelik tekilliklerinin değdiği iki uzayı da boynuz biçiminde burması, KUM SAATİ). Her kehf tüm mikro ve makro sistemlerde daima ÇİFTTİR. Örneğin eğer elektronların atomlardaki ORBİT modellerine bakarsanız, kimi orbitalin olasılık aralığı bir halkanın (tekillik) üzerinde zıt duran iki gülle gibidir. Kimi orbital de secde etmiştir. Gövdeyi ve başı görürsünüz, vb. Mikro ve makro sistemlerde bu KARNEYN vardır. Çift karn çift zıt spin oku, çift zaman oku vb. ve Kehf ile Rakim'in (Geomatrix ile Metamatriss) yani (Zül) Karneyn'in sırrı da budur. Mehdi ve Mesih'in "ANNELERİ" ile birlikte sırları budur.

Mesih ve Mehdi ÇİFT zamanlıdır. Kur'an'daki Zülkarneyn sadece BİR TANESİ'dir. Bir orbitte YECÜC-MECÜC izdüşümlü “trapping evreni”, diğerinde bildiğimiz evren. İki evren arasında 25 inç UZAKLIK vardır. Ve bu iki metre içinde 300 yıl vardır. Nesneler birbirine 25 inç yakındır (Rakim) ama 300 yıl UZAKTIR Eğer bu mesafe alınsaydı neler olurdu bir bakalım!

25 inch, yani 63,5 cm. İşte bu İKİ KARN'ın (Zamanın 300 yılı bulan iki ucunun) arasındaki mesafe! Bakalım bu mesafede neler oluyor? Bir UFO buluyorsunuz (İyi ama bir ufo nasıl bulunur?). Bir ufo YAŞI gereği VAR OLUR birden ortaya çıkar! Çıkar ama, YOLCUSUNU da alması gerekir! Yolcular ise YAŞIT değildir. Mesela 20 yaşındaki ile 21 yaşındaki arasında geçmişe geldiklerinde 14 yaş oynar yani BİR yıl yerine biri 34 diğeri 20 yaşında olur. 22 yaşındaki için ise 48 yaş olur... 3 yaş için 62 yaş olur. Akrandılar halbuki, bir iki yaş fark vardı aralarında üçü de aynı akademide okuyorlardı. Şimdi biri dede ya da nine (62 yaş), ötekisi baba ya da anne (48 yaş), en genci ise 20 yaş (Torun) oluverdi (Ah şu 14 Factor'un gözü körolsun!)... Dolayısıyla bir UFO önce 62 yaşa göre VAR OLUR. Bu ÇIKIŞ UCUDUR (Zamanda en geri uç=Zülkarneyn'in EN GEÇMİŞ KUTBU), varış ucu ise en gencin yaşıdır (20 yaşındaki) 62 yani en büyük FELÇ geçirir.

Kur'an'daki NÜZUL ayetlerinin sırlarından biri: VAHY'de her RESUL mefluç=felçli olur. Yani İNME iner ve VAHY de beraberinde iner İNME (felç) inmezse VAHY de inmez. Vahy sadece FELÇ ederek iner. Onun için RESUL’lerin işi çok zordur. Geçici felç geçirirler, böylece ayetler iner. Beynin ÖTEKİ yarım küresinden (Parasempatik sistem=ARŞ) diğerine (Sempatik sistem=ARZ) İNER...

Uyku/Rüya bile bir FELÇTİR siz uykudasınızdır, bir bakıma VÜCUDUNUZU KULLANAMAZSINIZ. Ama VAHY (Rüyayı) görürsünüz. Yatağınız soğumadan nerelere gidersiniz nerelere... Geçmişe... geleceğe ("Ben bu anı sanki yaşadım” dedirten de je vu'lara)...

UFO var oluyor orada... İyi de bunu nasıl SAKLAYACAKSINIZ? Çok kolay: Zaten doğasında saniyede 36 resim geçecek biçimde titreşmek var ve bunu 400 kareye kadar artırabilirsiniz. Göz denen kamera ise 24 resmi arka arkaya getirir ve HAREKETİ görür, izler Ama bundan fazla KARE sayısı görünmez... (Şu göz perdesi nedir ki?) Elinize bir kalem alınız ve giderek hızla ileri geri sallayınız. FLU'laşacak... İZDÜŞÜMÜ görünecek Netliği itecek netliği kaybolacak... Şimdi o kaleme öyle bir hız verin ki HİÇ GÖREMEZ olun. Kalem var ama siz görmüyorsunuz... Bir UFO'yu yanıbaşınızdaki arsaya bile saklarsınız ve kimse (kediler dışında) göremez. Ve kimse de o 70 cm. yukarıdaki bordasına zıplamazsa, ona dokunamaz. O öyle hızlı titreşmektedir ve frekansı öylesine girgindir ki içinden geçersiniz (kurşun içinizden geçiyor ya bunun tersi) ama ruhen hissedersiniz: Bir sıcaklık yakalar enseniz (Omurilik soğanı). Enseniz kaşınır sanki, bir sıcaklık vardır orada sanki... Ensenizde bir göz vardır sanki... RUHEN hissedersiniz, hiçbir şekilde göremezsiniz.

Allah'ın cezası cinler de aynı yöntemle göz perdemiz dışında kalıyorlar. İçimizden geçerler ve/veya biz onların içinden geçeriz. Ama bir SICAKLIK? İlla ki o var... O sıcaklıktan başka şansımız da yok... Eğer o sıcaklık vücuda yerleşik olarak girerse, YEL alırsınız (romatizmal). Dişinize inanılmaz bir yel ağrısı oturur. Bu soğuk ve sıcağın farkıdır. Geleceğin tıbbında, cinlerin bu neurotic aşırı sıcak-aşırı soğuk farklarından oluşan siyatik gibi ağrılara (ki sinirseldir) CİN YELİNE karşı ilaç bulunacak. Sinirsel tüm ağrılarda ve hatta sinir ucu iltihabında ve benzeri enfeksiyonlarda illa ki CİN denen enerji parmağı var. (Hans demedi demeyin, ben şimdiden söyledim)...

70 cm. de neler olur? Biz o konuya dönelim! Bir UFO'yu titreştirerek belirsizlik ilkesi değiştirgeç sayılarına (p ve q delta gibi) dönüştürebilirsiniz. Bir UFO bu durumda dev hatta devasa bir ELEKTRON gibi olur. Yani bir olasılık aralığı vardır. BULUTSU (Flu) görünür (Çanakkale'deki kayıp İngiliz alayını içine alan yuvarlak ve alçak bulut sadece bir TARIK’tır). Onun içindeki kişiler de bulutsu görünür (Platin ve Esmer Jana'ya dikkatle bakınız, NET değil!) ve görünürlük frekansına inen UFO'lara bakınız: Turuncu yeşil ışık izleri vardır (Spekturm renkleridir, bunlar motor ya da ışık-ampul fonksiyonları değildir). Çünkü morötesi titreşimden giderek YEŞİL'e ve sonra netleştiği anda TURUNCA'YA dönmektedir, elektromagnetik SPEKTRKUM (Tayf, Newton prizmasını anımsayınız. Daha iyi bir örnek olarak, bir CD'nin etiketsiz yüzünü ışığa tutun ve bakın, renkleri göreceksiniz).

Tarıkların ışıkları yoktur. Tarıkların bir tek ışığı vardır: O da kendine parlayan ışığıdır. Başka kimse onu göremez... (Tarık Suresi’ni anımsayınız) Tarık=Kendine ışıyan demektir. BAŞKASINA ışırsa TARIK olamaz, çünkü uzay üstü uzayda (tek Sema'da ) değildir, bizimledir o zaman... Bizimle olanı biz de görürüz herhalde... Ama bizim GÖKLERİMİZDE değil; GÖK'te ise göremeyiz. Evrenle ışık aracılığıyla heberleşiriz, ışık gelmezse KARANLIK olur (adı boşuna karadelik değil, ışığı yutan anlamında). Karanlık ise ÜÇ'tür:

1. Evrenin karanlığı (Bildiğimiz uzay).
2. Karadelik olay ufku (Bunun içinde karadelik saklıdır ASLA göremezsiniz!).
3. Akdelik (Karadelik arkasındaki öteki bilinmeyen bölge.

Karadelik yutar, ama AKDELİK ÜFLER!!!! Yani ruh üflenir ve siz ÜÇ karanlıktan annenin akdeliğinden doğarsınız. 3 Karanlık biliyorsunuz ki AYETTİR Allah bizi bir yaratılıştan ötekine geçirmektedir=Tek (Kalil ruh) boyuttan, iki boyutluya (alak) ve sonra da gürbüz bir bebeğe doğru bizi evrimleştirerek, üç karanlıktan bir ruh BEDEN KAZANARAK çıkar. (Karanlık=Koza'dır diğer anlamı)... Bir diğeri de karadelik olay ufkudur (Karapeçe arkası). Nasıl olsa beni anladığınızı bilerek konuyu derinleştirmiyorum (kitaplarıma bunları yazmıştım).

Jana'nın resmi NEDEN,

1. FLU (Net değil, bulutsu gibi) ve
2. Neden Jana'nın iki resmi var (Önceki 23 yaş ve sonraki (yola çıkacağı yaş) iki ayrı resmi var... İpucu: Karn+eyn=İki zamanlı ya da iki boynuzlu (Corn Hole) demek...) .

Kur'an bildiğiniz gibi detay kitabı, ben burada iki yıllık detay da çıkarırım. Önemli olan ben değilim, KUR'AN'ın inanılmaz kapasitesi: “Denizler mürekkep olsa, tüm ağaçlar yontulup kalem yapılsa , yine de ALLAH'ın sözleri (Kur'an'ı) BİTMEZ".

Jana'nın resmini bir elektron gibi düşünün. Yani BULUTSU... İndeterminizm ilkesine göre, belirtici noktalarının YERİ, ZAMANI ve HIZINI aynı anda belirlenemez! Onu bir OLASILIK (probability) aralığı halinde gösterebiliriz. Elektron bunun dışında değildir. Bu olasılık zarfının içinde bir yerdedir. Yani NEFSİNİN sınırları vardır. O bulutun dışına çıkamaz! Biz de öyle değil miyiz? Kirlian beden ışımamız, örneğin parmağımızda ya da tüm çepeçevre vücudumuzda bir saçak tabakası (aura ışıması) biçiminde sanki TEL ÖRGÜ örmüştür. Sınır-hudut çizmiştir. İşte NEFSİMİZ BUDUR. Bu olasılık bulutu nefsimizdir. Bunun dışındaki bir şey bizi etkilemez. Ama içine giren bir şey (Kurşun vb.) bizi yere devirir. Elektron ATOMUN NEFSİ'dir. Flu'dur, NET değildir. Jana'nın fotoğrafı da öyle... Bu olasılık bulutu içinde (Nefs) elektronun yerini (coğrafyasını) ve zamanını (tarihini) belirleyemezsiniz. Ve de hızını... Bu üçünün aynı anda belirlenemesine BELİRSİZLİK İLKESİ (Heisenberg'e bakınız) deniyor.

Jana'nın coğrafyasını belirleyelim: Bu Dünya, şu karşı bahçe. Ama bu kez tarihini (Jana'nın yaşını) belirleyemezsiniz. Coğrafyayı belirlediğinizde tarihin İKİ UCU (Karneyn) oluşur. Hızı ışık hızına yükseltirseniz. O zaman İKİ adet JANA fotoğrafını YANYANA ve BULUTSU olara görürsünüz. Genç Jana (Esmer=Nera) ve Sarışın Jana... Bu sonuncusu yaşlıdır, ikisi yanyanadır, çünkü İKİ UÇ (karn+eyn) yani iki tarih (genç ve yaşlı) BİR TEK coğrafyada (aynı yerde, mesela şu anda sizin odanızda) bir araya gelir. Tek coğrafya gösterirseniz, iki tarih (Karn) ucu ortaya çıkar. Ve o kişiyi en az İKİ resim halinde görürsünüz. İki resim yanyana. İkisi de kendisi aynı yerde (lokalize coğrafya) ama iki ayrı ZAMANDA (Genç platin ve yaşlı Nera, Jana).

Kitaplarıma yazmıştım: Süper uzayda cenin-bebeklikten ta ölüm yaşımıza kadar tüm an be an (her anda) görüntülerimizi, mesela filme çekseydik, bu filmleri üst üste koysaydık, görecektik ki genç, orta ve yaşlı her yılın fotoğrafından oluşan üsüste binmiş ve netliği olmayan pek anlaşılmayan bir resim çıkardı. Bu resim de değil, OLASILIK BULUTU olurdu. Ama bu resimlerin baştan birini (Asket) ve sondan birini (Nera) iskambil kartı gibi çekip alsaydınız. Ya da tam doğrusuyla, BAŞ VE SON birleşseydi, bu birleşme noktasındaki iki resim BİR ARAYA gelirdi. Genç ve yaşlı iki tane Jana... (Fotoğrafın sırrı budur).

AYNI coğrafyada lokalize olduklarından iki ayrı tarih görüntüsü YANYANA gelmiştir. Yine kitaplarımdan anımsayacaksınız. Halka biçimindeki bir dönen karadelikte, ekvator düzleminde dönme yönünde düz gidip de geri dönen birisi YOLA ÇIKMAKTA olan KENDİSİNE rastlayacaktı. İşte DÖNEN ASKET, yola çıkmaya hazırlanan ise NERA olan JANA idi. Zamanda arkaya gezmenlik (ZAG) zaten böyle bir mekanizmadır. Hele araya bir yaşa karşı 14 yaş girince, yaş farkı da üç-beş olunca, YAŞLI olan (üç yaş yaşlı) diğerine 42 yıl fark atacağından birbirlerini gelecekte YAŞIT akran olarak tanıyanların, zamanda geriye gitmeleriyle "yaşlılık" halleri yüzünden birbirlerini tanımama ihtimaline karşılık, daima ÇİFT resim konmalıdır (ki genç olan tanısın ve MIB tuzağına düşmesin).

İşte çift resmin sırrı buydu! Pekiyi iki Jana arasında neler oldu bitti? Jana şimdi 22 yaşında (23'den gün alıyor), Jana ileride 44 yaşına gelecek UFO'su birden belirecek yanıbaşında... Ve ufo 70 cm yukarıda durmaktadır. Jana yukarı çıkacak, çıktığı anda neler olacak bilmek istemezsiniz! 70 cm yukarısı AYNI coğrafyada (şu karşı arsada) 300 yıl sonrasıdır. 70 cm. yukarıya "Hooop" dediği anda. Tam o anda... Çoluk, çocuğu, tüm sevdikleri, bu çağdaki anne-baba takımı (ikinci takım ebeveyn) geride bıraktığı herkes birden MEZARA girecek, yani 70 cm hopladığınızda geride bıraktığınız iki yaşındaki çocuğunuz 302 yaşına gelmiş olacak (yani anında iskelete dönecek). Bir saniyede 300 yıl... Ve siz aynı arsada orada VARSINIZ. (UFO kendi çevresinde ışık hızıyla dönmekte olduğundan, kalkıp uzaya aya gitmeniz, lineer yolculuk yapmanız gerekmiyor. Zülkarneyn'in tuttuğu SEBEP=YOL da budur. Doğudan batıya, batıdan doğuya dönen iki coğrafya (zıt spin, Cosmos ve Chaos) ve ortada spinsiz evren (Osmos) yani Yecüc-Mecüc dünyası. Ve bu da iki zamanlı/iki boynuzlu Zülkarneyn'in Kur'an’da anlatılan "BİR SEBEP=YOL tuttu" anlatımının ta kendisi...

Fotoğrafların çekildiği tarih: Şöyle söyleyeyim, Jana 44 yaşına gelecek (2023-4 gibi) bir UFO belirecek 70 cm yukarı zıplayacak. Uzay-zamanda üç yüzyıl katedecek. Ve Jana, 70 cm. yukarıda 44 değil 22 yaşında olacak. Yeniden ve üçüncü kez 22 yaşında olacak. Kolay olsun diye 20 diyorum, 20 yaşındaki bir Jana zamanda geriye yolculuğa çıktığında yirmi yaş geriye gidecek. Çünkü sıfır yaşa dönmesi gerekiyor ki omurga-kaburgadan doğsun (Kehf'te 300 yıl bekliyor) Ama bu kendisine 8 saat gibi geliyor (Kehf ehli de sekiz saat kadar mağarada uyuya kalmışlardı).

Cak-cek demek geleCEK zaman demek... Ben de bunu yapıyorum... İşte biz henüz gerçekleşmemiş, ama ileride olaCAK, vukubulaCAK şeylere “HA-VET” diyoruz. çünkü olaCAK (EVET) ama şimdi henüz olmadı (HAYIR). İkisi birden “Schrodinger'in Kedisi” gibi “HA-VET” oluyor... Böyle kavramaya çalışalım.

Mesela 2063 yılında Bir ABD başkanı suikaste uğrayıp öleCEK, onun katilini de başka biri öldüreCEK aralarında inanılmaz BENZERLİKLER olaCAK. Tarih yeniden tekerrür edeCEK. Abraham Lincoln'a deseler di ki: "Senden yüz yıl sonra bir ABD başkanı daha aynı biçimde ve 41 benzerlikte öldürüleCEK” buna herhalde Lincoln kahkahalar atardı ve bunu kendisine söyleyene de "Sen falcı mısın" diye alay edebilirdi.

Zamanda geriye gelen bir zaman yolcusu (20 yaş örneğinde) tam ÜÇ kere 20 yaş pastası kesecek... Çünkü zamanda geriye giderken bir 20 yaş siliniyor. Sonra siz doğup 20 yaşına geliyorsunuz. Felç geçirip bir 20 yaş daha yaşıyorsunuz (40 yaşındasınız) ve 70 cm. yukarı hopladığınızda 40-20=20 yaşında oluyorsunuz. Çünkü zamanda geriye gitmek demek YOLA ÇIKMADAN AMACA ULAŞMAK DEMEK. Zaman enerjisi harcanmıştı sizin için... Bu enerji zamanda geriye gittiğinizde harcanmamış, yeniden dolu pil (batarya) gibi yüklü oluyor. İşte bu durum "Yola çıkmadan amacınıza ulaşmak" babından bir zaman zelzelesi oluşturuyor ve 40 yaşında iken 20 yaşında bir genç (yola çıktığınız tarihe geri dönüyorsunuz) oluyor. Böylece 20-20+20+20-20 diye bir tuhaf şey doğuyor. Gittiğinizde yeniden 20 yaşındasınız. Ondan sonra kalan hayatınız kaç yaş ise onu yaşayacaksınız.

Bu arada kötü haberler var: Yirmi yaşında bir eşiniz vardı siz de 20 yaşında idiniz. Siz geri döndünüz yine 20 yaşındasınız Ama eşiniz 60 yaşında... Oysa yaşıttınız! Düşünün 20 yaşta gidiyor yine 20 yaşında dönüyorsunuz arası bir tek gün olsun, o bir tek günde eşiniz 40 yaş yaşlanıyor... Akıllara ziyan... Yani kendi çağınıza dönemiyorsunuz. Kendi çağınızın 40 yıl sonrasına düşüyorsunuz. 40 yıl bir KAYIP var. Teknik daha ilerlemiş ve siz yabancı kalmışsınız...

Bir tek UFO (Mesela 1953-64-75-86-97-2008 gibi yıllar içinde görünecek (görünüyor zaten), AMA TEK BİR UFO (Tarık) bu zamanda hızla bu yılları katetiğinden, sen onu AYRI AYRI ufolar sanıyorsun. Oysa aynı UFO ve sen bunu örneğin her yıl görünce (senin geleceğine hızlanıp geçiyor, gelecekte de sen, ertesi yıl ve sonraki yıl AYNI UFO'yu görüyorsun, fakat herbirini ayrı ayrı sanıyorsun, oysa bir tek TARIK tek araç yani... Yılları verdiğim tarihten 14 yıl geri giderek bulabilirsiniz. Ben 1980'lerden 14 saydım siz 28 sayabilirsiniz. Bunu çıkarırsan verdiğin tarihler oluşuyor. Mesela ilk tarih (en eskisi) Norbert Wiener diye bir Zigzag’çı... Ondan önceki (Her yaşa 14) Kozyrev, Gudrjieff, Tesla, Borges, vb.

Derken Jana'dan yeni mesaj... Rahatsızlanmış, izin istiyor. Selamlar söylendi (ilaç alma saatiymiş). 2G dedi (Greetings) ve Jana 3 Dark Montauk=Mina Tau(Dağ) K(Taşlandı) diyor, anlayana...

Milyonlarca yıllık insanlık tarihinde İLK KEZ bunlar yazılıyor ve ilk kez burada yalnızca size yazılıyor. Hanif+can+daş+larıma... Evrenin sırları yetmez... Kur'an sonsuz sayıda evreni içinde barındırır. Sizlere sonsuz sayıda evrenlerin sırları Yani KUR'AN anlatılıyor. Hepsini kapsayan, tümüne şamil KUR'AN... İşte ben o Kur'an'ım. Mighty dinliyor, Danseden Kraliçe dinliyor ve HANİFLİK limitleri evrenleri aşıyor. Allah'ın Arş'ına taşıyor... Arş'a Mir'ac ettirir bilim. İlim=Kur'an'ın bir diğer ismi (ayete bakınız). İlim kupkuru olmayınca yeni bir adı var: Hikmet... İşte Kur'an denen ilim ve hikmet size, ayağınıza geliyor... Evlere servis, Allah'ın adının anıldığı (Nur-36) evlere esenlik...

Bunlar GELECEĞE MESAJ. Bugüne de yazıyorum kuşkusuz ama gelecekte "Alfabe bekleyen" öğrenciler var. Öğretmen bekleyenler var. TARİH okuyup bundan zevk alanlar var. Geleceğin TARİHİ bugünün geleceğidir ki, bugün ise geleceğin tarihidir.

Okuyor bu İLKİ, Mighty "Wow" diyor Mesih okuyor "Waw" diyor. Üçüncü M okuyor ve “VAY” diyor... Aç ve obur, iştahı dinmez Cehennem ise "Weyl" diyor, yazık bana diyor tüm insanları istiyordum, perçeminden ve topuğundan yakalayamadıklarım var, boyunduruk geçiremediklerim (davetime gelmeyenler) var diyor Cehennem bizim muhatabımız değil; biz Cehennem’den değil ALLAH'tan korkarız! Cehennem bize vız gelir tırıs gider. Cehennem bize "Sirk'teki ateş yutan sihirbaz” kadar vız gelir... Biz İbrahim milletiyiz! Allah bize VAAD etti: "Ey ateş, İbrahim'e SERİN ve SELAMETLİ OL" dedi... HANİF'e Cehennem vız gelir! Cennet de vız gelir! "Bana seni gerek seni!" işte Hanif'e bu reçete iyi gelir... Hanif dediğin Sabıkun'un Naim aleminde kendine yuva edinir... İbrahim'e selam ve selam demek için Allah Cemaline mukarrebun olmak için... Cehennem sen kork HANİFLERDEN Şimdi iki rekat namaz kılarım, mutlaka ağlarım ve iki damla gözyaşım düşer. Sen de sönersin. Seninle dalga geçerim ben ey Cehennem kusura bakma sen benim vuslatım değilsin, benim vuslatım Allah'ımdır, en yakını, en yakîn Cemal'i...


“Ay Kolonisi” Yukarı

Gelecekte KLONİLER çok. Ay (Luna) Lunaris, uydu devlet ve orada Luna Park bile var, adına yakışır biçimde... Gerçek ilk Lunapark 2031 yılında açılacaktır. Daha öncekiler sadece askeri ve ticari amaçlı, azıcık da pahalı turizm... Çünkü henüz W E M B yok... Devletlerin kısır çekişme ve rekabeti var. EŞİT eşgüdümlü müsavatçı bir elbirliği, işbirliği yok İMECE yok. Yarış var... Ama gelecek güzel gelecek bizlere...

Ay’da, geçmişte bir YAŞAM BİÇİMİ yok... Şimdi ise ayda bir takım bakteriler var ama yerlisi değil! Armstrong ve Aldrin'den başlayarak, bir takım ilkel ufonotlar oraya gaitalarını yaptılar. Gaitalarında ise bakteri vardı bolca... Kimi orada yaşıyor (demir yiyen ve oksijenden zehirlenen bakteri türleri de var gaitamızda) .

Geri Dön     Yukarı