123 - 11 Eylül 2002 Çarşamba


“Hadisler” Yukarı

Tur Suresi 34: Eğer sadıklardan iseler dosdoğru (sahih gerçek) bir hadis getirseler ya!

Şu demek: BİR TEK HADİSİNİZ BİLE DOĞRU DEĞİL! VE SİZ SADIK (DOĞRU) DEĞİLSİNİZ demek!

Şu HADİS kelimesi geçen ayetleri yazalım... Bakalım ÖVGÜ mü var? Yoksa Allah'ımız yerin dibine mi batırıyor HADİS denen pislikleri! “Hadis” demek ne demek biliyor musunuz? “HADİSE”den anımsayınız... Ama olay anlamına gelmiyor! Arapça olay “vukuat” anlamındaki “vak'a” dır. “Hadise” nedir biliyor musunuz? Başa gelen KÖTÜ ŞEY, eşdeğer kelimesi ise MUSİBET (isabet eden kötülük).

En'am 114: Allah size Kitap'ı detaylandırmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım?
A'raf 185: Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise iman ediyorlar?
Yusuf 111: Andolsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, iftira edilecek bir hadis değildir; aksine o önündekini tastikleyici, herşeyi detaylandırıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve rahmettir.
Lukman 6: İnsanlardan öyleleri vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak ve o yolu oyalanma aracı yapmak için hadis eğlencesi satın alırlar. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.
Casiye 6: İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun âyetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar?
Mürselât 50: Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler?

“Kur'an, iftira edilecek bir hadis değildir”. Burada HADİS denen meret yerin dibine sokulmuş! Övgü yok yergi var. Yani KUR'AN ALLAH KELAMIDIR ve HADİSLER ise kul kelamıdır ve ALLAH'A KARŞIDIR diyor apaçık, belli değil mi?

A'raf 185: Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise iman ediyorlar?
BURADA NE DİYOR? ÖNCEDEN haber veriyor Rabb’im! Bu bir mucize değil midir? Burada övülen ayetler, yerilen ise HADİSler değil mi? Hadisler HİÇ yazılmadı. Asrı Saadet'te RESULULLAH ÖLENE kadar vahy aldı. Eğer BİR TEK HADİS Kur'an'a karışsaydı, mahvolmuştuk! Allah ZİKRİ koruyor derken "HADİS DENEN KANSER İLLETİNDEN DE KORUYOR ANLAMINDA! (7 anlamdan biri). Allah yolundan YANİ AYETLERDEN ve Sünnetullah'dan saptırmak için HADİSLER uydurulmuştur... Ve bu ayetlerle DALGA GEÇMEK, eğlenmek anlamındadır.

Buyrun eğlenceyi satın almak ne demek! Kur'an bunu da haber vermiş bir mucizedir! Önceden bildirmiştir. Burada HADİSLER övülüyor mu dövülüyor mu? Yerden yere sokuluyor, ama kör gözler bunları anlayamıyor 12 asırdır (Hadisler Resulullah'dan 220 yıl sonra yazıldı. Onun için 12 asır diyorum, 14 demiyorum).

Ayetlerde KAÇ KERE HADİS BELASI İÇİN ALLAH BİZLERİ DEFALARCA UYARMIŞ? KAÇ KERE UİYARMIŞ?

Nisa 98: Allah'tır O, ilah yoktur O'ndan başka. Hakkında hiçbir kuşku bulunmayan Kıyamet gününde, hepinizi muhakkak bir araya toplayacaktır. hadis bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir?

Dikkat ediniz: Mahşer’de bizim Kur'an'ı ve Resulullah'ı UNUTACAĞIMIZI ve de Resulullah efendimin:" Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş halde tuttular " demesini hatırlayınız. Sonra da bu ayeti ORAYA GETİRİP koyunuz. Ameller sorulacak. Diyeceğiz ki namazı dosdoğru kıldım. DEĞİLDİ, EĞRİYDİ denecek. NEDEN diyeceğiz? İŞTE HEPSİNİ YAPTIM, AYETTEKİ FARZDAN VE HADİSLERDEKİ SÜNNETTEN! İşte bu da KUR'AN'A şirktir. Ne demek "Hadisteki Sünnetlerden...”. Ne CEHENNEMLİK SÖZ! İçim yanıyor, Safiye taşlanıp öldürülecek. HADİSLER BÖYLE ÇÜNKÜ! Ayetlere göre ortada ZİNA SUÇU yok! Ama hadislere göre zinadır, taşla ve öldür!


“Zina” Yukarı

Nur 3: Zina etmiş erkek, ancak zina etmiş olan veya Allah'a ortak koşan bir kadınla; zina etmiş kadın ise, zina etmiş olan veya Allah'a ortak koşan bir erkekle evlenebilir. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.

Hassas bir ayet. Ama yazıldığı gibi değil... Bu meallerin ne kadar ŞERİAT'a, yani KİTAP yerine HADİSLERE uydurulmak için ne kadar zorlandığını bilseniz şaşarsınız. Hatırladınız mı bir ayetten söz etmiştim: Ayet der ki: "Sakın cariyelerinizi FUHUŞA zorlamayın". Bu böyle yazılı değil ki! Öyle yapıyorlar SÜNNET ve hadis gereği! Gel de bunu anla!

Malik: İŞVEREN (Kendi fabrika, atelye ve işyerini kurup yanında İŞÇİ çalıştıran, patron ya da kamu yönetmeni vb.). Memluk: İşçi, Memluke=Bayan işçi. Bir işverenin ya da işyeri temsilcisinin (Müdür, amir, Şef vb.) yanında çalışan, maaş alan İŞÇİ/MEMUR. Şimdi kaba bir örnek. Siz bir işverensiniz, yanınıza bayan olan işçi aldınız. Kızcağız "Ekmek parası, nafaka için çalışıyor". İşyerini prezante etmek için prezantabl (bakımlı, makyajlı vb.) olmak zorunda... Diyelim ki sekreter! Çok da güzel! Ve emrinizde gibi görüyorsunuz onu ve göz koydunuz. Kur derken artık işi ima ve taciz haline getirdiniz. Sonra da ona açıldınız. "Nişanlıyım" dedi ve reddetti. Ne, size ha! Ya kovacak, yerine hafif meşrep birini alacaksınız. Ya da "Muhtaç olduğu için" bu kızcağız size boyun eğecek. Yani siz onu "FUHUŞA", hem de kendinizle fuhuşa zorladınız. Bu zorbalık dışında da gelişebilir. Vaat edersiniz, ona hediyeler alırsınız, başını döndürür ve tuzağa çekersiniz. Belki de evlisiniz! Yaptığınız fiilin adı "FUHŞA zorlamak", belki o da evli! Niçin ayette FUHUŞ diyor da zina demiyor! Amacınız onu elde etmek, kullanıp atmak (Mutlu sonlar istisnadır)... Ve bunu GÜÇ ve itibarınız, kartvizitiniz ile yapıyorsunuz. Onu en nihai biçimiyle bir fahişe yapıyorsunuz. İşten çıkarmakla korkutuyorsunuz vb. Pahalı hediyelerle gözünü boyuyorsunuz. Beşer şaşar misali! İşveren özellikle bayan işçilerine taciz uygulamamalıdır. ALLAH'ımızın ayette dediği bundan ibaret bu kadar basit! ÇOK BASİT! Ve bu günlük yaşamın, bir ofis literatürü olmuş durumda. Bayanların çoğu çalışıyor artık. "CARİYE" mi bunlar? ALLAH'IN DEDİĞİ BU!

Şeriat ise şöyle yorumluyor, CARİYE (Savaş esiresi veya dişi köle) EDİNİN, ama bunları satmayın, sadece siz kullanın" anlamında kullanıyorlar. Tamamen haremci Arap maçolarının kafa yapısı. Traji komik her zaman olduğu gibi.

Şimdi söylediklerimi unutun ve bir daha Nur 33'ü düşünün... Klasik Süfyani kafayla düşünün... Ve İKİ TEVİL HAKKINDA kararınızı veriniz. HANİFÇE mi güzeldir Kur'an; hadisçe mi? Hangisi cuk oturuyor? Cariye edinmek mi? Cariyeyi savaşta ganimet olarak alırsınız. İyi de "Ya benim ailemin kadınlarını düşman cariye diye götürürse? Artık savaşlarda "Cariye=Dişi tutsak almak” diye bir şey mi var? Nur 33 böyle bir ayet midir? Haşa! Çağımızda bir tek cariye ticareti kaldı. O da "Şeyhinize herşeyinizle, eşinizle kız çocuklarınızla TESLİM olunuz" diyen TARİKAT zihniyeti! Onlarda cariyelik kurumu yürüyor... Ama biz ARTIK biliyoruz ki, CARİYE "Bayan çalışan"dır. Aynı bayan işveren de olabilir: O zaman ona Memluke değil; Malike dersin, yani bayan işveren ya da müdire! Yanında ben bir çalışanım. Ben ise Memluk'um, yani bay işçi! KÖLE diye beni nasıl tercüme edebilirsiniz?

Sırada Nur Suresi 3. ayet var... Bakalım onun mealcisi nasıl SAÇMALAMIŞ?

“Zina”, “Zani” >>> “Zina yapan”. “Zaniyye” >>> Hem zina yapan dişi >>> HEM DE çoğul. Yani GRUP HALİNDE zinacılar. Bir örnek verelim Almanca'dan: “Der Hund”>>> “Köpek (The Hound)”. Çoğulu “DIE Hünde” >>> “Köpekler”. Hem de DİŞİ köpek ve de erkek ve dişi köpekler grubu. Neden biz “Zani”=”Zinacı biri”, “Zaniye” >>> Hem dişi hem de ÇOĞULU. Bu Arapçanın Almanca'dan örneksediğim bir özelliği. “İlah” >>> “Erkek tanrı”, “İlahe” >>> “Tanrıça (Dişi)” ve/veya aynı zamanda “TANRILAR” (Tanrıçalar+tanrılar grubu, çoğulu). “La İLAHE illallah diyoruz”.

Ayette diyor ki: Zina edenLER
1. Erkek ve kadın,
2. Erkek ve erkek,
3. Kadın ve kadın,
4. Grupça birlikte hepsi,

Orada “Zaniye”=”Zinacı kadın” demek ALLAH ile alay etmektir. ZİNACILAR Yani dört şıkta anlattığım zina edenler. Karşıt cins/hemcins ve de hepsi anlamında...

Dört şahit ve TAM görülmüş olmalıdır. Birinin tereddüdü bile diğer üçünü YALANCI durumuna sokmaktadır. Zina dört şahit ile "iddia" edilir. Yani suç sabit olmaz. Düşünün bir kere: Bir namusluluğu mükemmel bayan var ve bir erkeği reddediyor. O erkek üç arkadaşını buluyor. Kendisiyle etti dört. Sonra sözbirliği yapıyorlar ve erdemli kadına iftira ediyorlar. Bu durumda Kur'an şunu söylüyor: "Dört şahit: Kadın ve erkeği ya da partnerleri "Tamamen çıplak ve yanyana üstüste bile olsalar" arada cima köprüsü olmazsa o ZİNA değildir. Hani derler ya, kalemi hokka içinde görmek gibi, kılıcı kının içinde görmek gibi, kovayı kuyunun içinde görmek gibi. Yani ÇOCUK yapacak biçimde birleştiklerini görmek gerekiyor. Bunu dört kişi birden görecek. Biri ben tam öyle görmedim derse KABUL değil, üstelik diğer tanıklar yalancı şahit olarak ceza yiyorlar. Ayrıca iffetli bir kadına iftiradan kamu davası gerekiyor. Yoksa ZİNA da yok!

Bu durumda dört şahit suçu SABİT kılmıyor. Sadece "İDDİA" ediyorlar. Yani karşı kişi "Sanık" durumunda ve MASUM da olabilir gerçekten! Var mı öyle dört kafadar istediğin kadını (tersi de olabilir erkeği de) SUÇLU durumuna düşüreceksin? Kur'an böyle diyor. Elbette bunun 7 anlamı da var. Bir porno filmi düşünün. Sette film çekiliyor, 25 kişi... DÖRT ŞAHİT işte bu endüstriyi önlemek için var. Yoksa kim görecek, filancanın karısı ile falanenin kocasının bir yerde zina yaptıklarını? Kim görebilir? Gördü diyelim: Bir kişi... Olmaz, iki-üç de olmaz, illa ki dört şahit İDDİA edebilecektir. Ayete dikkat ediniz, porno endüstrisinin önünü kesmek içindir. İsteyen istediğini yapsın ama, bu yola çekilen kadınları önlemek istiyor. Yoksa gizli kapaklı yapılan ve kimsenin görmediği zina ile ilgili değil. Anlamak isteyen BUNU RAHATLIKLA anlar. Orada Zaniyyen >>> kadın+kadın/erkek+erkek/kadın+erkek/tümünden oluşan seks anlamına geliyor. Neden sadece KADIN ve erkek diye UYDURDUK Kİ?

Her çağın kitabı bu Kur'an'ımız... Her çağa hitap ediyor. Porno endüstrisini -hele ki bilişim iletişim çağında bir patlama yapıyor- önceden haber veriyor ve dört şahit şahsında BİR PORNO FİLM EKİBİNİ anlatıyor neredeyse. Anlayan anlar anladı.

Geri Dön     Yukarı