138 - 5 Mart 2003 Çarşamba

Hoşbuluştuklarımız, Selam ve Selam,


“Hanif İslam” Yukarı

Biz Ateizmden de, yobaz dincilerden de sıkıldık ve Kur'an dışındaki tüm kaynaklardan da sıkıldık. Sonunda İslamiyet'in bazı Katolik ve Ortodokslar elinde, yani Müslüman papazlar elinde kaldığını görünce, bu dini rezil olmaktan kurtarmak için İslam Protestantlığını KURDUK. Yani biz şu anda din sınıfı içermeyen ve AKILCI bir İslam dininin, Protest İslam dininin YENİ ve yeniden, yineden kurucu kadrosuyuz. Bize HANİF deniyor, anlamı PROTEST MÜSLÜMAN. Bu dini Resulullah efendimizden binlerce yıl önce İBRAHİM peygamber kurdu. Adını da ALLAH koydu. Bizler Müslümanlıktan binlerce yıl eski bir Müslümanlığın, PROTESTAN Müslümanlığın İLK kurucularıyız. İslamiyeti üçe ayırdık: Hadis Müslümanları (Süfyaniler), Hafif Müslümanlar (Taklidi iman ile iman edenler) ve de HANİF Müslümanlar. Bu yüzden herbir kategoriye Ortodoks-Katolik ve PROTESTAN diyoruz. Yani hem çok yepyeni bir Müslümanlık, ki aynı zamanda Müslümanlıktan çok çok eski bir Müslümanlık... Ve de KUR'AN'ın onayladığı paranormaliteleri de kapsayan bir bilim ile buradayız.

Müslümanlığımız MÖ ve MS dercesine Resulullah efendimizden itibaren ve de İbrahim'den itibaren. Protest (Hanif) Müslümanların diğer Hadis ve Hafif (Katolik ve Ortodoks) Müslümanlardan farkı, dinimizi Allah'a HAS/Özgü/Mahsus kılmamız... Ve Resulullah efendimize gelen 14 asır önceki dinin çok daha eskilere dayandığını ve Allah indinde o dinin EN MAKBUL din olduğuna inanmaktan ibarettir. İki kez BARIŞ diyoruz, iki kez iman ediyoruz. Allah ile karşılıklı rızalaşıyoruz. İki kez rıza ile, iki Cennet istiyoruz. Bizim öteki adımız İBRAHİM MİLLETİ'dir. Irk kan vb. değil TAKVA elbisesi birliği. İBRAHİM milleti ÜNİFORMASI sadece takva birliğidir. Biz ALLAH gibi LAİK'iz.

BİZİM MEZHEBİMİZ FALAN DA YOKTUR! Kendimizi HANİF diye bölen biz değiliz. ALLAH emretmektedir. Hanif (Protest) olmamızı ve diğerlerinden (Ortodoks ve Katolik İslam papazlığından ) ayrılmamızı... Biz kendimizi İSLAM'DAN ayırmadık. ALLAH'IN EMRİ bizi ayırdı. Kur'an bizi ayırdı. ÖZETLE biz buyuz.

Beyyine 5: Oysa ki onlara, DİNİ YALNIZ O'NA ÖZGÜLEYEN HANİFLER OLARAK, sadece Allah'a ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İŞTE BUDUR DOĞRU, ESKİMEZ ve AŞINMAZ DİN.

Rum 30: O halde sen yüzünü, bir HANİF olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. DOĞRU VE ESKİMEZ DİN İŞTE BUDUR. FAKAT İNSANLARIN ÇOKLARI BİLMİYORLAR.

YENİ BİR AKIM diyemezsiniz, çünkü bu İBRAHİM'in HANİF dinidir. İbrahim ilk KELİMEİ TEVHİDİ BULAN'dır. İlk Haccı gerçekleştiren KABE’Yİ kurandır. Orucu o buldu, aynen şimdiki gibi ve namazı vakit ile rekatlarıyla O KOYDU, ama aynen şimdiki gibi diyemeyeceğim. Onu Arapçılar, vakit ve rekatlarını bozdular. Zekatı ilk bulan da İbrahim’dir... Ve İslamın 5 şartının tamamını RESULULLAH'dan binlerce yıl önce İBRAHİM koymuştur. Biz İŞTE O İBADETİ yapıyoruz. Artık Kureyşi, Yezidi ibadetlerini bıraktık. İbrahim'in ORİJİNAL ibadetini benimsedik. Bizler İBRAHİM milletinden, Muhammed (ss) ÜMMETİNDEN HANİF (Protestan) Müslümanlarız. ÖZETLE VE ÖZDE BİZ BUYUZ.

Bizler HANİF (La ilahe illallah) diyen milletiz. RESULULLAH efendimizin ÜMMETİNDENİZ. Ama o ümmetten HANİF millet olanlarla birlikteyiz. BİZ PROTESTAN MÜSLÜMANLARIZ. İbrahim'den sonraki İKİNCİ İBRAHİM devrimidir bu. BİZ HANİF (Protestant) Müslümanlarız. Bu bir MEZHEB değildir, tarikat değildir. TEVHİD dinidir, Sünnetullah dinidir. BÖLMEZ, BİRLEŞTİRİR. Mezhebleri yok ederek insanları imamların değil, ALLAH'ın çatısı altında toplar. Bu PROTESTANLIĞI SEVİNİZ dostlar. “Elhamdülillah Protestan Müslümanım” deyiniz. Diliniz artık bu Hanif / Protestant kelimesine alışsın. O size ALLAH İLTİFATIDIR. Düşünün ki RABB’İNİZ size KOMPLİMAN yapıyor. Şimdi NE KADAR HAMDETSENİZ AZDIR.

Bizim için grup ve cemaat demek yanlış. Kur'an’da, Ali imran 104'de bu iki kelime de yoktur:

Ali İmran 104: İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.

Topluluk... Bize gelin İBRAHİM milleti deyiniz. Cemaat kelimesinden de kaçar oldum. İMAMI PAPAZ olmayan tek DİN BİZİZ. Bizde maaşlı imam ve misyoner yoktur. Bugün sen kıldırırsın iki rekat namazımı, yarın da ben... Bana artık sıra ta (mesela) 300 vakit sonra gelecektir. Maaş da almayacağım. Ama bizim ortodoks ve katolik imamlar MAAŞ alıyorlar Cehennem’i satın alıyorlar. TİKSİNÇ PARA, NEFRET PARA!


“Araplar - Türkler” Yukarı

Fetih 16: Bedevilerden, geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında çok zorlu savaş veren bir kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Yok eğer önceden döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır”.

ARAPLARDAN gerizekalı olanlara de ki: Talas Savaşı’ndan itibaren, çok ASKER bir kavimle çarpışacaksınız. Çarpışmaya çağrılacaksınız. Talas savaşında Zalim Haccac 12 bin Türkü KIYMA KIYMA doğrattı, esirleri öldürttü. Müslümanlığın Türk dünyasında yayılması yerine NEFRET ve zulüm tohumları attı. Bunun üzerine Türk dünyası Arapları yeniden ÇÖLLERE sürmeye geliyordu. İslamiyeti geldiği yere geri süreceklerdi. Sonra bir MUCİZE oldu. “Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar”, sırrınca, Satuk Buğra Han RÜYASINDA Müslüman oldu. Bu bir mucizeydi. Çünkü Türkler içinde en milliyetçi ve cengaver ve de İNTİKAMCI devlet KARAHANLILAR'dır. Arabistan’a İslamiyeti geri sürecek ve Batı Göktürklerin öldürülmesinin hesabını soracak ZORLU ve YAMAN aşırı Türk milliyetçisi ve de Arap düşmanı olan KARAHANLILAR... Öyle ki TÜRKÇE'den başka hiçbir dili kabul etmiyor. Onların efsane lideri Buğra Han birden ŞAMAN iken MÜSLÜMAN oldu. Resulullah rüyasında göründü ve onu etkiledi...Ve İslamiyet Arabistana geri sürülmedi. Tam tersine Haçlılar sürmek isterken, O Karahanlısı, Akhanlısı (Selçuklu) ve Selahaddin'i İslamiyete kale oldular.

Maide 54: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. BU AYET GELDİĞİNDE Resulullah'a soruldu. SİYER der ki: O zaman Resulullah, "Türkçeyi öğrenin, çünkü Türkçede SALTANAT vardır". “Yani bu millet kimdir? Türkler midir?” diye kuşku duyulmayacak biçimde Resulullah SİYERdeki sözünü söyledi.

Türk'ün karakteri:

Kendilerini sevdiği ve kendisini seven, Müminlere karşı boynu bükük, Kâfirlere karşı başı dik, Bunlar Allah yolunda savaşırlar, Hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”, derken şimdiye kadar şöven olduğunu düşünenler, ARTIK DÜŞÜNMEYİN. Siz KUR'AN'DAN onaylısınız. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE (O kadar millet dururken, boşuna mı TÜRKLÜĞÜ seçtim).


“Gönül Kardeşliği” Yukarı

Bizler kardeşiz... Gönüldaşlık budur, LİDER yok, önder yok, HEPİMİZ önderiz, lideriz. Görmeden tanımadan... HABLİLVERİD'DEN taşınan, gönülden gönüle birleşik kablar gibi gelen BU KARDEŞLİK (Birbirimizin can düşmanı iken gönüllerimize sevgiyi koyan Allah bizi KARDEŞ etmedi mi?). Her söylediğimiz AYET değil mi? Kardeşlik Ali İmran 102'de ONAYLANMADI MI? Ve GÖNÜLLERE KONMADI MI? Demek ki GÖNLÜM GÖNLÜNÜ SEVDİ, GÖNLÜN GÖNLÜMÜ SEVDİ... Demek ki biz KARDEŞİZ! Arkadaş değiliz, kardeşiz.

Ali İmran 102: Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.
Ali İmran 103: Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.
Ali İmran 104: İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.

İşte bu kardeşliğin Kur'an dilindeki tanımı, “Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz”. ANLADINIZ MI? Hanif millet arkadaş değildir, KARDEŞ'tir. Bunun tersi kalleştir. “Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız”. “Birbirinizin düşmanı idiniz”, bunlar Ali İmran 104 -110 ve 114'de adı geçen KARDEŞLER. Biri TAKLİDİ Müslümanlıktan ayrılanlar, ikincisi İlk bozulmamış sahabi İslamiyeti, üçüncüsü “Batılı Müslümanlar”

Ali İmran 110: Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız. Kitap ehli de inansaydı kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler de var, ama pek çoğu yoldan çıkmışlardır.

Ali İmran 114:Allah'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır.

ORTAK PAYDAYI gördünüz mü? İYİLİĞİ SALIK VERİP KÖTÜLÜKTEN SAKINDIRANLAR. Yani Cuma'yı tatil edenlerin TERSİNİ yapanlar. İyilik >>> BARIŞ VE BARIŞ karakteridir .


“Hanif İslam” Yukarı

Acaba beni Dede Korkut masalındaki Deli Dumrul sayabilir misiniz? Ben aslında çılgınımdır. Delikanlı lafı bıçkınlık anlamına geldiği için ÇILGIN kelimesi daha uygun. Baletim, gitaristim, şarkıcıyım, ressamım, şairim, yazar ve gazeteciyim. Daha neler neler... Bütün bunlar bir yumağa dolanınca adınız ÇILGIN oluverir. Danseden bir bilim adamı düşünün, gitar çalan bir Kur'an okuyanı. Çılgın değilde ne? Allahtan ki, KUR'AN oluverince >>> HANS, çılgınlık yerini, İNANILMAZ DERECEDE İLERİ KUR'AN YORUMLARINA BIRAKIYOR.

Ve versiyon 1.1'i izlediniz mi? O versiyon SON CEMRE olarak ta başımın üstüne düştü. HOŞGELDİN BAHAR! Bahar doğuştur, yeniden diriliştir. Bahar Murat rengi, Cennet rengi yeşildir. Yeşil Cennet özlemidir. Oradan geldik, oraya dönmeliyiz. KAYNAĞIMIZA DÖNMELİYİZ. Gelmediğimiz Cehennem’e gitmemeliyiz. Geldiğimiz Cennet'e, BABA-ANA YURDUNA gitmeliyiz. Adem-Havva gözleriyle gördüler Cenneti. Ben de görmek istiyorum!

Çılgınlık güzel şeydir, delidir kanınız, ALLAH ALLAH diye atar kalbiniz. Adrenalininiz yükselir ve huşu, vecd ile tadılmamış HAZLAR duyarsınız. Bu çılgınlık, MECNUN olan hadisçi ve hafifçi dinlerden DAHA iyidir. Aramızda deli yok, yani mecnun, yani cinlenmiş yok! Çılgınız, bu da hakkımız. Aklıbaşında ÇILGINLIK çok güzeldir. Tabuları yıkar, yerine YAŞAMA SEVİNCİNİ koyarsınız. Mecnunluk, CİNLENMEK, şeytan tasallutudur. Mecnunlukta melankoli, şizoid, paranoid vardır. İçe atmak vardır hep... Çılgınlık ise tüm stresleri dışa atıp rahat olmanızı sağlar. Bakın bana, çılgınlık bugüne dek yaptığım HERŞEYDİR. Makul ve mantıklı herşeyim çılgınlıktır. Bir kere hangi aklıbaşında insan bu kadar garip duyulmamış şeyler yazar? Süleyman Ateş'in mealini okuyacak yerde, neler okuyorsunuz. Kur'an'ın kendisini okuyorsunuz. SİZ DE ÇILGINSINIZ!

Gerçek ALLAH AŞKI bizimkidir. Gerçek Tasavvuf BİZİMKİDİR. Gerçek TEFSİR tevil meal ve yorum BİZİMKİDİR. Gerçek ibadet, namaz, oruç dört aylık hacc ve TEVHİD / HANİF dini bizimkidir. Gerçek zekat (infak) BİZİMKİDİR. BİZİ OKUYAN HERKES DE ÇILGINDIR! Tutup şovenler gibi NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE demek bir çılgınlık değil mi? Onu da yaptık işte! Kur'an SÖYLEDİĞİ için yaptık. Kur'an da ÇILGIN dostumuz değil mi? Elhamdülillah PARANORMALİZ! Bir de normal olduğumu düşünün: Postu sererdim, cukka ederdim. ABD'ye gidip trilyonlarımı yerdim. İyi ki normal (şeyh, şıh, papaz, hoca efendi , mürşidi kamil vb.) değilim. Ben ayaklarınızın tabanını öpen SİZLERDEN BİRİYİM, içinizden biriyim, herhangi biriyim. İyiliği özendirip, kötülüğü terk ettirten biri... Ben sizin kardeşinizim. Siz de benim özbeöz kardeşimsiniz. Biz HABİL ve KABİL'in başaramadığını başaracağız. Özbeöz ikiz-üçüz... BİN+iz kardeş olacağız/olduk. Haniflik öyle bir fenomendir ki, kardeş olmayanlar İYOT gibi açığa çıkar ve kendileri buharlaşıp giderler buradan... Kimseyi atmaya ihtiyacımız yoktur. Önce ONLARIN bizi ATMASINI bekleriz. Önce onlar vurur, sonra biz onları ATARIZ. Çünkü BARIŞ ve BARIŞ diyorsanız. GERÇEKTEN YÜREKTEN BARIŞ SİZDE OLMALI. Savaşanlar, sıvışanlar olur buradan. Neden iki kere barış (selam)? Önce barışı uzatırız, sonra kalleşlik görürsek yeniden barış deriz. Anlamadıysa, üçüncü şansı yoktur kalleş olanın, ayağını öptüm diye kendini bir şey sananın. Bunlar DÖKÜLÜP GİDER, yerine BAHAR gelir. Kandırılmadığınız, müşteri diye görülmediğiniz tek DİN kurumu burasıdır. Sizi KUR'AN ile kandıramam ki... Açar bakar beni YALANLAYIVERİRSİNİZ. Öyle değil mi?

SİZİ KUR'AN ile ayartan ve şeyh meyh olmayan TEK KİŞİYİM ben. Sizi Kur’an ile AYARTTIM. Ayetlerle konuşanlara kulak verin. Hadisleri ayetlerin yerine koyan, önüne geçirenlerden hemen kaçın. Biz burada ARAŞTIRMACI, TAHKİKİ MÜSLÜMAN olarak buluştuk. Burada sohbetlerimizde BİLİM kokar... Öyle bir bilim ki HİÇ BİR YERDE DUYMAMIŞSINIZDIR o güne dek... Tüm Dünya’nın toplam BİLİMİNDEN ÜSTTEDİR burada takipçi herkes.

Abartmıyorum: Haniflik kadar, BİLİM DE BİZDEN SORULUR. Dudaklarımızda hep "Rabbim ilmimi artır" duasıyla... EN İYİ KUANTUMCU biziz, en iyi kozmolog biziz. Allah'a giden HİDAYET (Sıratel Müstakıym) BİLİM DOĞRULARINI BİZDEN başka hiçbir yerde, garanti ediyorum HİÇBİR YERDE bulamazsınız. Burada bilimin FERİŞTAHI yapılıyor. Ben tutup da “Web Search” falan etmiyorum, ANINDA yanıtlıyorum >>> KUR'AN olup. Zaten tanrı aşkına WEB'de ne var ki? Sadece görsel malzeme... HANİ KULLUK BİLİMİ? Hani Allah'ımızı bilme bilimi?

Cemreyi anlattım. Bildiğiniz Cemre miydi bu? Hani Saatli Maarif Takvimi yaprağında yazan CEMRE? Bizim EVRENSELLİĞİMİZ var. Ta RABB’İMİZE gidiyor, oradan düşüyoruz Cemre olarak. HANİFE BU YAKIŞIR! Dünya’nın EN EN EN EN BİLGİNLERİ burada aranızda, SİZSİNİZ. BİLİMİ Kur'an'ımdan alıp ÖĞRENENLER... İşte siz BİLGİNSİNİZ. Siz kuantumcusunuz, karadelik uzmanısınız, akdelik uzmanısınız, Süper Uzay’larda tur atansınız.

Eğer HANİF KUR'AN olmasaydı. İçinizdeki bir hesap uzmanı, ya da tarihçi, ya da işadamı, ya da öğrenci vb. NASIL DÜNYA BİLİMLERİNİN ÜZERİNE ÇIKABİLİRDİ? SİZ ARTIK ALİM ADAYISINIZ. Rabbi Zıdni İlmi dedikçe BENİ BULDUNUZ (Ben Kur'an'ım, birazdan Hans olacağım). Ben de o ilmi getirdim verdim. Öyle bir lezzet aldınız ki, iki kez iman ettiniz, yani Hanif oldunuz. İki kez Müslüman oldunuz... Ve Allah'ın ismini iki kez andınız: Es Selam Es Selam. Barış, sevgi, kardeşlik, bunlar slogan ve mason kavram olmaktan kurtulup kalplerinize TAM SAMİMİYETLE oturdu. BEN KUR'AN'IM. Kur'an'ın sloganı yoktur. HİSSEDERSİNİZ gönlünüzde.


“Hadisler” Yukarı

Hadislere göre: Resulullah efendimizi BÜYÜledi, bir büyücü Yahudi kadının oğlu... Resulullah bir yıl (Buhari), veya altı ay (Müslim) hiç kendinde olmadan, yarı baygın ve sürekli cima ihtilamı halinde kendini adını bilmeden yatalak yaşadı. Bunlar SAHİH hadis ama aynı yıl tutulan SİYER (Günce/Ajanda) o yıllarda Resulullah'ın GÜNÜ BİRLİK savaş, sefer ve ayetlerini tutmuştur. Yani Resulullah'a o 6 ay ya da bir yıl hiç mi AYET gelmedi? (Siyerde tümü yazılı o gelen ayetlerin). Siyer ve HADİS farkı budur!

Mutmain oldunuz mu? Eğer olmadınızsa şu soruları da sorabilirsiniz: "Hiç Resulullah'ı BÜYÜ TUTAR MI?". En başta "Ey örtünüp bürünen... sen mecnun (deli, büyülü) değilsin!" diye GARANTİ VEREN ALLAH DEĞİL Mİ? Allah haşa kendini mi yalanladı? “Seni büyü tutmazdı ama tuttu bir kere.. .al sana Felak Nas surelerini” mi dedi? Allah unutkan ya da yalancı mıdır? Yoksa SAHİH hadis yazan mı yalancıdır?

Burada hadislere yer vermiyoruz. Bizim de ajandamız (Siyer) var. Onun tutanakçıları burada baştan beri kayıt tutanlar var. Onlar bu siyerin YAZARIDIR. Burada yalan dolan (hadis) yoktur. Yarın bir gün bana "Büyük evliya Hazreti Hans" diye hadis uyduracaklar olacak. SİYER onlara tokat gibi gelecek! "Hans böyle bir şey demedi, işte günü gününe notları...".

Ben ALLAH'ın bana verdiği ruhsat kadarını yazıyorum. Eğer bir fazlacık yazarsam, tüm imanım gider iş biter. Beni kimse de kurtaramaz. Boşuna mı nefsi buzluğa koyup uyuşturdum.

Kur'an HADİSLERİ YERDEN YERE VURUYOR, YALAN OLDUĞUNU, Resulullah'a İFTİRA olduğunu, daha hadisler yokken PEŞİN PEŞİN haber veriyor.

Yûsuf 111: Andolsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur'an, iftira edilecek bir hadis değildir; aksine o öncekini tastikleyici, herşeyi detaylandırıcıdır. ...

Lukman 6: İnsanlardan öyleleri vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak ve o yolu oyalanma aracı yapmak için hadis eğlencesi satın alırlar. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.

Câsiye 6: İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun âyetlerinden sonra hangi hadise inanıyorlar?

A'raf 185: … Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise iman ediyorlar?

Mürselât 50: Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler?

“Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis değildir” demek >>> HADİSLER UYDURMADIR demek... “İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis eğlencesi satın alır”... HADİS UYDURANLARA KESEYLE ALTIN VERİLİYORDU. HELE Kİ CUMHURİYET YERİNE SALTANAT (Emevi-Abbasi) ÖVEN, yani babadan oğula geçen antidemokrasiyi öven tüm hadisler KESELERLE satın alındı. “İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hakk (GERÇEK) ile okuyoruz. Bundan sonra hangi HADİS'e (ayet yerine hangi yalanı koymaya) inanıyorlar?” Kur'an ayetlerdir; onu ALLAH yazar. Buna istinaden başkalarının yazamayacağı, yazsa da YALAN (hadis) olacağı şöyle bildirilir: “Eğer doğru sözlü iseler, onun benzeri bir hadis getirsinler”.


“Mezhepler” Yukarı

Bazıları sonsuza dek Cehennem’de kalır. Münafıklar, şeytanlar (insandan ya da cinden), Allah'a şirk koşan Ehli Kitab (iman eden değil, dinini bozan), bizim de mezheb imamları Cehennem’den asla çıkamazlar. Diğerleri için ümit çok. Bunun anlamı şudur: Allah'dan başka saydığım sevdiğim yoktur. O tektir. Böyle deyip de, “Allah Allah” diye oynamaya ALLAH bir şey demez. Ama... Allah derken oynayan, fakat Resulullah derken toplanıp hemen eğilip selavat getiren, Allah'dan çok RESULULLAH'ı TANRI yapmıştır. Artık “La ilahe illallah” O'na tevbe etmedikçe (bu huyunu bırakmadıkça) kâr etmez.

Resulullah'ı günde bir kaç Fatiha ile geçiştirip, ŞEYHLERİNE tapanlar, mezheb liderlerine tapanlar var ya, onlar ise şeyhlerini öne geçirmiş, Resulullah'ı ikinci yapmış, Allah'ı da en alta koymuştur. Yani Hristiyanlar gibi ALLAH'ı üçlemiştir. O halde her “LA İLAHE İLLALLAH” diyen Cennet’e giremediği gibi, üstüne üstlük şirk suçundan dolayı CEHENNEM’DEN çıkamayabilir.

Şöyle bir ismen örnek: Hanbeli Mezhebi kurucusu Ahmed b.Hanbel. Neden o? Çünkü Müsned adlı kitabında TASTAMAM olan KUR'AN'ı EKSİK göstermiştir. Rabb’imiz "Kur'an TASTAMAMDIR, Onu korumak bize düşer" derken. Allah'ın iftiracısı HANBEL der ki, "Filanca ayeti geldi bir keçi yedi ve ortadan kaldırdı”. Şimdi İmam Hanbel bunu söyledi ya, malzeme çıktı artık Hadis uydurukçularına... Buhari der ki BİR KEÇİ geldi yedi... Müslim der ki "Bir tavuk geldi yedi"... Ve bugün 200 milyon üyesi olan HANBELİ MEZHEBİ ÇIKAR ortaya... Ve Cinayetler... Eğer İmam Hanbel alçağı bu uyduruğunu atmasaydı. İslam'ın yüzkarası olarak taşlanıp öldürülenler olmayacaktı.

Geri Dön     Yukarı