Rüyalar – Gümüş kordon – Bedensiz astronomi

<> Bu gümüş kordon “astral seyahat” ile uğraşan kişilerin gördüklerini söyledikleri kordon mu? Eğer öyle ise, worm hole boyutsal bir şey değil mi? İkisini nasıl birleştireceğiz?

Evet… O kordonu herkes görüyor ve gördü ve görecek.

Rüyalar: Rüyamda şunu gördüm:

“Serin yemyeşil çayırlarda bir sıcak yaz günü beraberdik. Bana ‘slm ve slm’ dedin. Ben de aynısını sana söyledim. Sonra şahane lezzetli kırmızı bir karpuzu kesip yedik. Karnımız doydu. Ortalık mis gibi çiçek kokuyordu”.

Bu rüyada ben:

1. GÖZÜM KAPALIYKEN tüm renkleri GÖRDÜM.

2. SENİ DUYDUM ve

3. SENİNLE KONUŞTUM.

4. KOKUYU aldım.

5. Tadı aldım.

6. Serinliği (Lemis-dokunma) hissettim.

7. Mutlu olduğumu hissettim.

Sorular:

1. Rüyanın mekanı neresiydi? Kaç km kare, ya da metre kareydi?

2. SAATLERCE konuştuk. Hangi saate göre konuştuk?

3. Ben Türkiye’de uyuyor İKEN, Amerika’daki AMCAMIN öldüğünü gördüm. Benim kordonum kaç km idi?

4. Rüyadır işte dedim, güldüm geçtim. Ama amcamın ölüm haberi geldi. Rüya doğruymuş, “Ben bu anı rüyamda gördüm” ya da “Daha önce sanki bu anı yaşadım, buraya ilk kez gelmeme rağmen sanki daha önce geldim. Bu deja vu’yu anımsıyorum.”

Bu son iki cümleyi söyleyebilen her kişi, GÜMÜŞ KORDONUNU görmüştür.

 

Bu rüya rastgele de oluşabilir. Bir de MANTIKLISINI bulup yakalamak var. O rüyayı yakalayan kişi uyanır. Ayağa kalkar ya da yatakta oturur. “Ama gözünü açmaz”, o kartal bakışıdır. Sanki üst üste üç gözkapağı varmış gibi, YÜKSELDİKÇE bir üst gözkapağını açar ve FLU değil, dürbün gibi daha net görür.

Yükseldikçe KARTAL daha NET görür diyorum. O yükselişin adı astral vizyondur. Sanki bir balonsunuz ve yere sizi bağlayan Gümüşi bir kordon var. Kordonun ağırlığı yok. Engel olması, dolaşması da yok. Düğümlenmiyor ve (ölmeyince) hiç kopmuyor. Kordonu yerine kaçan elektrik süpürgesi gibi kendiliğinden uzuyor ya da dönüşte kısalıyor.

MANTIĞI yakalamak gerekir. O yakalanınca DÜŞ‘ünüzü kendiniz YÖNETİRSİNİZ. Uykuda değilsiniz ki. Yatakta oturuyorsunuz. Sadece gözünüz kapalı. UYANIK uyku sürecindesiniz. “Uykuda ALLAH bizim canımızı almıyor mu?” Ayet öyle diyor. Madem canımız alındı (geçici olarak), bir ölmeden ölmeyi deneyelim. Bir bedensiz astronomi yapalım.

Elektrik süpürgesinin kordonunu kullanalım bakalım. Ama MANTIKLA. (Logic Mantık-düz mantık yasak.) Dünya feleğine kadar ayrı bir mantık çalışır. Piri Reis’in resimlediği TAYYAR SEMA. Lütfen ilgili ayeti bulabilir misiniz?

Anlamı UÇUCULARIN-Uçakların seması. Bu sema illa ki “PİRAMİTLERİN” üzerinden olur. Mekke ve Kudüs’ü ayrı ayrı görürsünüz. Ama üçü bir tek nokta olacak kadar yükseldiğinizde MELEİ ALA’ya gelirsiniz.

Devam edersiniz ve Güneşiniz DİĞER TÜM GÜNEŞ = YILDIZLARLA aynı büyüklükte olup aralarında kaybolduğunda, siz artık SEMAYI ULA‘ya gelirsiniz. (Tayyar, Melei ala ve Sema-i Ula’yı lütfen Kur’an’dan bulunuz. Tayyar Sema /Semayı Ula ve / Melei Ala…)

<> 38-Sad/69: Onlar tartışırlarken Mele-i Ala’daki bu olanlar hakkında bir bilgim yoktu.

<> 38-Sad/70: Bana sadece vahyolunuyor; doğrusu ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.

Evet, bir de TAYYAR sema var.

(Onu da arayabilirseniz çok iyi olur. Kur’an böyle OKU’nur, burada hadis yalancılığı yapmıyoruz. Ayet okuyoruz. Allah’ın sessiz sesini duyuyoruz.)

Gümüş kordonun kopacağı son durağın adı İlliyyin = Yukarıların yukarısı. Bir de Esfeli Safilin = Aşağıların aşağısı = SİCCİN var.

Evrende bu mesafe bir gün = 50 bin yıldır. Melekler ve Ruh, Siccin’den İlliyyin’e bir günde çıkarlar. Bu gümüş kordonun boyudur. O iğne deliğinden geçmedikçe HÜRDÜR. Ama iğne deliğinden DEVE olup geçemeyince Siccin’de sicili bozulmuştur.

Bir gün öldüğümüzde, ya İlliyyin’e mirac edeceğiz, ya da Siccin’e. Bir karadelik tekilliğinde, çoooook acılı ve aşağılık bir yolculuk bu…

<> Zaten sicciyn de değil miyiz? “İlliyn de yaradılıp da esfeli safiline indirdik insanı” deniyor meallerde?

Biz Siccin’de değiliz. Burası = Süfli = Aşağı alem. Bunun da altı olan Esfeli Safilin var. Siccin ve mekanın kiracısı Şeytan orada, Cehennemliklerin tutanakları (sicil-hesap defterleri) oradadır.

Hans von Aiberg, 2001-12-09, chat 031den

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

tumblr_nglcfzycjj1qarcx9o1_500

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar