Geçmiş zaman enerjisi – Nur/Takyon, ışıktan hızlı soyut sonsuz özenerji – Melekler

<> pastimenergy?

Past+Time+Energy=PasTimEnergy. Herşeyin başı NUR. Nur nedir? Işıktan hızlı ve kısıtsız sistemin “Enerjisi”. Işıktan yavaş olan bizim sistem mutlak soğuk derece ve ışık hızıyla KISITLI dar bir bölgededir. Bunun ötesi ve berisi ise neredeyse sonsuz bir paraboldur.

Yani bu dar yay parçasının sonsuza açılan kalanı nasıl ki bizim dünyada topu topu bir kaç salise ömrümüz varsa, nasıl ki tersine cehennem ve cennet ebedi ise (Yaşam ebedidir=Hayat), Işıktan hızlı sistemin varlıkları bize göre(celi) olarak “Soyut, intrinsic” kütle içerir. Tachyon falan diyoruz buna.

Tachyonlar ışıktan hızlı olunca bize görünemez oldukları gibi bunun yanında sonsuz özenerji/sonuşmaz enerji durumunu oluştururlar. Bunun Kur’an adı >>>> NUR‘dur. “BİZ“deki adı da ENNOORGY.

Bunun özellikleri de var: Bir kere quant değil, yani parçacık fiziğinden bağımsızdır. Nasıl ki RUH bir bütünse (Kar taneleri, buz, buhar ve su fazlarından örnek vermiştim: RUH tek bir tanedir. Ama kar taneleri gibi her NEFS‘de sanki bölündürülmüştür. Oysa bu bölünme değildir.), “Parite penceresinden girerek spin kazandırma özelliğidir”.

Bu bakımdan “Rabbimize DÖNÜŞ” yapacağız. Yani o tek RUH‘a döneceğiz. O tek ruh ise Allah’ın RUHUNDAN ÜFÜRÜLMÜŞTÜR. (Örneğin evrenin aniden şişmesi -en başlarda-.)

Ruh’u anlattıktan sonra takyonların quantlaşmadığını anımsayalım:

1. Çünkü Planck sabitinden KÜÇÜKtürler. Bu sabitten aşağısı (Feinberg ve Hilbert uzayları) QUANT (kopuk-diskret parçacıklar) değildir. Orada RUH örneğindeki gibi HERŞEY bütündür, quant diye bir şey yoktur.

Dolayısıyla belirsizlik ilkesi diye bir şey yoktur. (Belirlilik ilkesi >>> Levhi Mahfuz.)

Herşey Allah’ımızın yazdığı gibi MUTLAK iradeye tabidir. Şansa, olasılığa yer yoktur. Einstein’ın söylemiyle: Orada zar (barbut) atan bir tanrı yoktur.

Hilbert uzayı çok küçük ve soyut (imajiner sayı) görünür ama bu sizi aldatmasın, çünkü nasıl ki -1 Kelvin derece=BigBang sonsuz sıcaklıkları demekse, cehennem demekse, nasıl ki evrenin en uzağını bir karadelik tüneli bize komşu yapıyorsa, bitiştiriyorsa, en uzağı en yakın yapıyorsa, Hilbert’in küçük uzayı da böyledir.

Bunun 70 exponansiyel artışıyla (Üstel artış) en küçük evren aslında en büyük evrendir. Arş kadar büyük! (Kum tanesi evren içinde; evren de o kum tanesinin içinde, diye yazmıştım kitaplarıma.) En küçük=En büyüktür (Allah’ın azameti dışında kalan herşey).

Konu sıkıcı veya anlaşılmaz geliyorsa lütfen uyarın?

<> lütfen devam ediniz hocam

Devam ediyorum o halde:

2. Tachyon evreni size bir şey daha hatırlatacaktır. Şöyle ki: HOLOGRAM.

Biz buradaysak, ÖTE TARAF hologram (Hayal, rüya, hülya), ama öteye geçersek (ölürsek mesela) bu taraf hologram hayal olacak.

O halde öte tarafın bir özelliğini daha belirleyelim: EN KÜÇÜK birimden TÜM EVRENİ oluşturabiliyor orası.

Hologramın temeli budur: Tek bir biriminden tüm resmi görebilirsiniz -hem de üç boyutlu-. O halde Planck sabitinden daha küçük bir yere girdiğinizde orada EN KÜÇÜK olmuyor, tam tersine DEVASA evren hologramının/fotoğrafının TAMAMINI görmüş, atomun içinden süper uzayların tepelerine çıkmış ve (Nesimi): “Alemleri seyrediyorsunuz”dur.

Bunun bir sonucu da şu: Planck sabiti altında QUANT yok demek, en küçük ve en büyük eşitliği ve TEKLİĞİ demektir. İster ışık hızını aşın, ister mutlak soğuk derecenin arkasına geçin, siz artık TAKYON diye bir şey oluyorsunuz.

O da kuantlaşmaz. Takyonlar sürekli artan bir pil gibidir: 1-2-4-8-16…..n, yani enerjisi sonuşmaz ve sönüşmez olduğundan, enerji faturası bedavadır.

Takyonların bu şekilde çoğalmaları ya bir birimin çok büyümesine veya o birimin bir matris seti oluşturmasıyla bölünmesine neden olur. (Meleklerin multycopy’leri budur.)

Ancak meleğin RUHU tektir. Ne kadar saf-sıra tutup tavaf etseler de, RUH tektir. Mesela Azrail’in seti vardır. Matris kübüdür. Ama tek bir AZRAİL‘dir.

Şeytan da aynı: İblis denen birincilin matrisle teksiri alınması demektir, yani İblis orijininden melekler gibi matriks elde edebilirsiniz. (Örneğin her insan için bir şeytan kotası vardır. Benim ve senin şeytanın hep aynı İBLİS tek örneğin klonu gibi düşünün.)

Ruh’umuz da aynen böyledir: Tek bir ruh’un sanki matris gibi NEFS’lere bölünmesidir.

Bunun bir örneğini anımsatayım: Evren bir tek noktaya değil Galaksiler olarak 200 milyara bölündü. Galaksiler de EVRENİN (orijinalinin) teksirleridir/matrisidir. Galaksiler küçük EVRENCİKLERDİR, evren adacıklarıdır. (Biliyorsunuz ama hatırlatmak için yazıyorum. Ukalalık yapmıyorum yani.)

Hans von Aiberg, 04/05/2004 (223/02)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 223 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

223-02-takyon

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar