Kehf suresi – Musa-Yuşa-Hızır buluşması – Canlanan balık – Ters işleyen nedensellik

<> Yuşa’nın konusu bir sonraki chat’e mi kalıyor? Hızlı bir şekilde Musa ve Yuşa’yı anlatsanız…

<> Musa ve iki denizin ayrılması lütfen

61. ayeti rica ediyorum yeniden…

<> 18-Kehf/61: İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.

İKİSİ“, “İKİ DENİZ” ve meşhur balık. Balığın öyküsünü hiç bilmiyoruz. (Yani Kur’an tane tane indiği için, mesela bu ayetten sonraki ayet üç gün sonra geliyor.)

Bu ayetten şunu anlıyoruz: Bir olay OLMUŞ BİTMİŞ,  S O N U C U  anlatılıyor.

Örneğin ÖLDÜ diyoruz. Ama önce DOĞMASI gerekmez mi? Hele bir doğsun, erginleşsin, kendine benzer bir varlık bırakıp EN SONRA ölsün.

O halde FİLM SONDAN BAŞA DOĞRU OYNUYOR. Yani BALIK CANLI. İyi ama daha   Ö  N  C  E   ölmedi miydi? Şimdi Nasıl CANLANDI da iki kaya arasından DENİZİ boyladı?…

Çünkü zaman ters çalışıyordu.

Hatırlarsanız, daha önce bu konuyu anlatırken, bir balığın yakalanmasını filme kaydetmiştik. Oltaya yakalandı-Çırpındı-Öldü-Erzak çantamıza girdi. Bu evreleri filme/videoya çektik.

Burada daha balığın bu öyküsünü bilmiyoruz. Yani NEDENİ anlatılmadan SONUCA gidilmiş. Birden sonucu anlatılıyor. Sonuç da şu: Balık CANLANDI.

PEKİ NEDENİ neydi? ÖLÜYDÜ.

EVET, artık film ters oynuyor, bunu hissettiniz mi?

<> evet

<> Önce canlanıyor sonra ölüyor

<> 18-Kehf/61: İkisi, iki denizin birleştiği yere ulaşınca, balıklarını unutmuşlardı, balık bir delikten kayıp denizi boyladı.

Tamam da dikkat ettiniz mi olay ters sarıyor.

Özellikle “UNUTTULAR“, “balıklarını unuttular” derken bu UNUTMAK neyin nesi?

Şöyle açımsayalım: Bugünkü chat konusunu biz biliyoruz. Şu anı yaşıyoruz çünkü. Ama eğer  Z A M A N  oku   T  E  R  S   dönseydi, yani yarın DÜN olsaydı, bu chat metnini UNUTMUŞ olmayacak mıydık?

<> Ya da balığı hiç tutmamış olacağız, doğru mu?

Bir bakıma…

Şimdi zaman tersine çalışınca olaylar da tersine gitmeye başlayacak.

Diğer ayeti lütfen…

<> 18-Kehf/62: Oradan uzaklaştıklarında Musa, yanındaki gence, “Azığımızı çıkar, andolsun bu yolculuğumuzda yorgun düştük” dedi.

<> 18-Kehf/62: (Buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde Musa, genç adamına, “Kuşluk yemeğimizi getir bize. Hakikaten şu yolculuğumuz yüzünden başımıza (epeyce) sıkıntı geldi,” dedi.

Yine Alimlere misal olarak şu kelimelere dikkat:

UNUTTUKLARI” noktadan uzaklaşıyorlar. (Yani balığın canlı olarak denize kaydığı dakik noktadan)

Musa “HEM BALIĞIN CANLANDIĞINI” görüyor fakat zaman tersindiğinden “UNUTUYOR“.

Sonra zaman bir daha ileri akıyor.

Musa diyor ki: “KUŞLUK (Duha) yemeğimizi getir. Yol yorgunluğundan acıktık.”

Şimdi bir şeye daha dikkat: (Onu birazdan anlatacağım)

ÖĞLE yemeğine rezerve edilmiş balığı (Tahminen 13:00 cıvarında yenecek idi) öğleden önce yani Sina için 09:45 cıvarında yiyorlar.

BİR ŞEY    T   E   R   S    değil mi?

<> Evet.

<> Çünkü Zaman 13.00, 12.00, 11.00… diye akıyor

Onların zamanda 13.00’den 10.00’a geri gittiklerini, dolayısıyla ÖĞLENLEYİN (13. cıvarında) canlanıp da denize kaçan balığın 11.00 cıvarında yenilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Çünkü kuşluk vaktinde balık diri değildi. Öğle vaktinde dirilmişti.

Ama saatler ters çalışınca balığın canlandığını UNUTTULAR, gördüklerini anımsamadılar.

Bu neden böyle oldu? Zaman neden tersine döndü ve ne kadar tersindi? Bunun yanıtını da izleyen ayet verecek. Bakalım yanıtı neymiş?

-devam edecek-

Hans von Aiberg, 24/10/2001 (012/08)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 012 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

012-08-musa-balik-ters-nedensellik

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar