Yaratılış – Allah ve Külli Şey’in – İlk emir OKU – Akletmek – Allahın isimleri – Akıl ve Nefs – Nefsin terbiyesi

Akıl “Evet Ya rabbi sen benim Rabbimsin” dedi.

(Rabb=Terbiye eden’den mürebbiyeden ziyade PROGRAMLAYAN demektir.)

İnsanoğlu yapay zekayı=Bilgisayarı yaratmadı mı? Ya insan aklı olan biyolojik zekayı kim yarattı?

Rabb biyolojik zekayı, bilinç ve aklı, zihinsel boyutu programlayan demektir.

Allah, Muciddir, Seriul Hısabdır. Allah Hafiz’dir.

Yani bunları bilişim iletişim alanında kullandığımızda Allah bizim Bilgi İşlem Programcımız=RABB oluveriyor.

Bilgi işlem çok önemlidir. Vahy ise program dilidir.

Akıl öğrendi. Bu külli akl idi. Akıl HUNNES’dendir. Allah’ına koştu.

Allah karşılığında Künnes’i yani aykırı yönde kaçanı akıl içinde yarattı… Akıl ortamında bütünü ufalamaya kendi başına ayrılmaya yönelik NEFSİ oluşturdu.

Hunnes=Merkeze Allah’a rücu eden merkezcil kuvvete zıt olarak Künnes=Allah’tan kaçan ve küstah: “Sen sana ben bana!”

KÜLLİ NEFS denen bir tek varlık böyle dedi.

Soru: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”

Yanıt: “Bana ne, sen sana ben bana… Senden bana ne…” deyiverdi.

Oysa meleklerin yaratılışında böyle bir NEFS sorunu yoktu. Onun için melekler savunmaz, beslenmez, üremez vb.

Ama İNSAN ve CİN NEFS’e (Emanete) talip oldular. Hele insan olmak (Halifelik emaneti) çok daha zordu.

Emaneti Allah yeryüzündeki tüm sapasağlam dağlara yükledi onlar kaldıramayıp dayanamadılar. Ama İNSAN KALBİ bu ağır emaneti aldı ve dayandı…

Şaşarsınız… Ben bir insanım ama şu emaneti nasıl taşıdığıma 37 yıldır her an şaşıyorum.

NEFS=EMANETTİR. Nefsi taşımak çok ama çok zordur.

Melekler nefsi istememişlerdir.

Hayvanlar ve bitkiler Aklı istememişler nefsi almışlardır ama bu yüzden de MASUM kalmışlardır.

Biz ise, bu satırları okuyan herkes EMANETİ=NEFSİ üstlenmişiz..  Yani NEFSİMİZ olsun istemişiz.

Melek istememiş: “Cenneti de Cehennemi de istemiyorum” demiş dolayısıyla NEFS’i olmamış.

İnsan ise “İster Cennet ister Cehennem hele bir nefsi verin deneyelim” diye Allah’a misak vermiş Anlaşma yapmış, söz vermiş, akit ve ahit imzalamış…

Sevgideğer [candaş] bundan sonraki ilk konu şu:

Nefs 12 yolla nasıl terbiye edilmeye çalışıldı. 11 yol ile yola gelmedi. Açlık denen 12. yol (Ramazan) [ile] nasıl terbiye edildi. Hangi ağaçtı beslendiği? O ağaç neden Kur’an’da lanetlendi? Şeceretil Mel’une dendi? Sıra Pazar Chat’inde bu konuda… OK?

<> Ok tşr.ler

Haydı herkese (Bana da) iyi sahurlar Hanif dostlar. Her birinizi ayrı ayır ve tek tek çok seviyorum…

<> Allah biz bilan

<> Biz de sizi

<> Hepimiz de tek tek sizi seviyoruz hocam

<> İyi sahurlar

Benim Allah’ıma emanet olun.

<> Allah razı olsun

<> Hayırlı sahurlar

Hanif kalın. Rabbi zıdni ilmi.

<> Nefsi terbiyede başarılar herkese yarın

Merak etmeyin ben de konu bitmez… Hiç duyulmamış ve yazılmamışları yazdırır yazdıran. (Reklamları izlediniz.)

<> severek

Hoşaf ile pilava niye bayılıyorum şu Sahurda? Bilen var mı?

<> Alla Turca, a la Turca

Yaw doğrudur ben zaten iyice allaturca’yım ki… Ama üzüm hoşafı beni akşama kadar susatmıyor. Mesela ayva kompostosu da denedim ama illa ki susadım.

<> Ben de şu an hoşaf içiyorum..

Benim hoşaf içinde karanfil var.

<> Afiyet olsun :)))

Yarın da aşure yapacağım. Hep komposto olur mu yaw?

-sohbetin sonu-

Hans von Aiberg, 16/11/2001 (021/14)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 021 anasayfasına dön | sonraki CHAT’i (022) oku

021-14-hunnes-kunnes-akil-nefs

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar