CUMA NAMAZI ÜZERİNE HANİFLİK FARKI – bölüm 2 parça 1

slm&slm, Sevgideğerler,

Fundemantalist okurumun mektubu çok şiddetli geri geldi: “Dinde reform olmaz“. Dinde Reform olmaz elbette, ama birileri Allah’ın kitabının üzerinden 220 yıl sonra “DEFORM” yapmışlarsa, dini bozmuşlarsa, “DEFORM’un REFORMU” gerekir. (Deformasyon = Bozulma’dır, yazana söylüyorum.)

Tarihsel ve örneksenecek bir süreç olarak, “MONOTEİST” hristiyanlığın üzerine Ortodoksluk (Doğu Roma kilisesi Mezhebi, Ruhani lideri Patrik.) ve Katoliklik (Batı Roma kilisesi Kezhebi, ruhani lideri Papa’dır.) Her ikisi de “DEFORMASYON” mezhepçiliğidir.

Her ikisinin de dindarları söğüşlediği, Cennetten arsa sattığı yani illa ki zengini Cennete gönderdiği, fakirin ise günahını çıkarmakla yetindiği iki DEFORMASYON mezhebidir. Galilee gibi sayısız bilgine yaptıkları engizisyon ise malumdur.

Bilimi “Haram” kılmışlardı. Bilim adamını da “Yakılması gereken kâfir” ve bilime inananları da “Aforoz” ederek kendi saltanatlarını sürdürmüşlerdi. Al birini vur ötekine…

Oysa “DİNDE REFORM” adı altında lanse edilen “PROTESTANTLIK” öz ve özet olarak: Deforme edilmiş Hristiyanlığı, ESKİ haline getirmek üzerine kurulmuş bir tepkidir. Yani Protestantlık “Üçüncü bir mezheb” değildir. “DEFOMASYONA karışı REFORMASYONDUR, yeniden, “Eski biçimiyle” biçimlendirmek ve böylece insanları zulümden kurtarmak üzerine kuruludur.

Elbette bunun da birtakım yöntemleri vardı:

Örneğin Protestantlığın “Lutherci” biçimi “Türkleri ve Çingeneleri, daha sonra da Zencileri” lanetli ilan etmiştir. (Martin Luther aforizmaları) Rahipler evlenebilir, rahibelik kaldırılmıştır, ama üçleme devam etmektedir.

Örneğin Protestantlığın “Anglikan” dalını, bir din adamı değil, İngiltere kralı 8. Henry “Keyfi” olarak kurmuştur. Çünkü Katolik idi ve Katoliklikte “Bir kez evlenilir” (Eski Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand’ın eşi Danielle Mitterand’ın 20 yıl boyunca ayrılmalarına ve ayrı yaşamalarına hatta Abdullah Öcalan’ın metresi olmasına rağmen soyadını koruduğuna dikkat ediniz. Çünkü Katoliklikte BİR KEZ EVLENME “rahip ve rahibeler hariç” helaldir, boşanma ise HARAMdır.)

8. Henry eşinden başkasına aşık olunca, Katolikliği bir bakıma hafifleten ve ikinci ya da mükerrer evliliği öngören bir “ARA” ya da “GEÇİŞ” mezhebi kurmuştur. Bu Mezheb’de katolikliğin ünlü kilise ihtişam, dekor ve mal varlığı korunmuştur. Sadece boşanma ve yeniden evlenme ilkeleri ilave edilmiştir.

Protestantlığın en önemli mezhebi ise “ÇIKIŞ“taki amacına ulaşmıştır: Bu Calvin’in Kalvenizmi’dir. Kiliselerden İkonları kaldırmıştır. Rahipler sadece vaftiz (Kamet), evlendirme (Nikah), pazar vaazı (Hutbe) ve ölüm merasimi (Cenaze def’ini) dışında hiçbir işlevleri yoktur, “Allah ile kul arasına kimse giremez” düsturundan yola çıkarak “Ehveni Şer” = “en kötünün en iyisi” bir yolu bulmuşlardır (üçleme maalesef mevcuttur, bu da onları din devresi dışı bırakmaktadır).

Dikkat ediniz ki sevgideğer izlerler, Protestantlık (Özellikle Kalvenistlik) aslında bir “MEZHEB” = “Deformasyon” değil, tam anlamıyla bir “REFORMİST hareket” yani “Öze dönüş”tür. Ali İmran-104. ayeti (tuhaf kaçacak ama, bir tür Hristiyanlık HANİFLİĞİ diyebiliriz) Protestantlığa uyguladığımızda: “Sizden hayra (Asıl ilk Hristiyanlığa mesela) çağıran, iyiliği (Reformu) emreden, kötülüğü (Deformasyonu) yasaklayan bir toplum (Protetastantlar) ayrılsın. (Ötekilerin dışına ayrı bir grubu olarak çıksın.)” gibi düşünün.

Pekiyi kim ve niçin ayrılacaklar? Onu da izleyen ayet anlatıyor:

Ali İmran-105: “Kendilerine ap-açık deliller (Allah’ın ipine tutunup tek ümmet kalmalarını emreden ve önceden uyaran ayetler) geldikten sonra parçalanıp (Ortodoks ve katolik) ayrılığa (Mezhepçiliğe) düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük azap vardır.”

Diyeceksiniz ki: “Hoppala, şimdi Kur’an ayetlerini hristiyanlığa nasıl ve hangi mantıkla uyguluyorsun?” Uyguluyorum, çünkü:

1. Nasranilik, bir “İSLAM” dini olarak indi. Hz. İsa’nın getirdiği: “Namaz kılınan, Hz. İbrahim’e bağlı” bir dindi. Unutmayalım ki, tahrif ve tahrip edilerek, iptal edilmeyen her din TAZE haliyle bir İSLAM’dır. Burada anlatılan İSLAM’ın deformasyonudur. Öncelikle bunun için yazdım.

2. Ayetler hristiyanlığı da “Monoteist” olarak tutmaya çalışıyor. Yani tarih bir tekrardır. Yahudilik ardından Hristiyanlık da mezheb ve deformat tuzaklarından geçmiştir. Ama İslam dini HENÜZ BU SÜRECİ yaşamamıştır. Yani bizler “Sünni” = “İslam Orthodox”ları ve “Şii” = İslam Catholic”leri aşamasında kalmışız.

Henüz bir PROTESTANTLIK aşamasını yaşamamışız. Ama tarihin tekrar ve yaşanacak süreçleri bizi özellikle “Haniflik” adı altında “İslam Protetastantlığına” iteliyor.

Çünkü bu işin başını HANİFLİK tutacak, son noktayı da MEHDİ resul koyacaktır. Şu anda biz mezheplerin zorunlu ayrımı içinde atalarımıza tabi olarak deformasyonu yaşamaktayız. “Dinler (İslamlar) içinde Allah’ın açısından HANİFLİKTEN (İslam protestantlığından) daha güzel bir din VAR MIDIR.

Sen de Yüzünü Atan İbrahim’in HANİF dinine çevir.” ayetini bir daha anımsayalım. Biz Hanifler’de olduğu gibi önceki Protestantlıkta da “AYRILIN” emri gelmiştir. Bu bir Reform değil, deform olan dine ve mezheplere TEPKİDİR.

3. Ali İmran-105: “Kendilerine ap-açık deliller (Allah’ın ipine tutunup tek ümmet kalmalarını emreden ve önceden uyaran ayetler) geldikten sonra parçalanıp (Sünni-Şii) ayrılığa (mezhepçiliğe) düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük azap vardır” uyarınca bizim de HANİF olarak bu iki mezheb’in deformasyonundan kurtulup reformasyona dönmemiz gerekiyor. Yani “Ayrılmamız” elzem ve farz olmuş! İyi de “NEREYE ayrılacağız?” Bir hedef var mı? Kur’an varsa HEDEF de var: Onu da Ali İmran-110. ayet söylüyor.

İlk müslümanlara (Bizde sahabe, hristiyanlarda Havariler) yani MONOTEİST olan TEK dine söylüyor: Ne Resulullah Hanbeli Mezhebinden’di, ne de Hz. Ali Alevi idi…

Onlar MONOTEİST=Tekmezhebçi, tek dinci, Allah’ın ipine tutunmuş ve dini Allah’a mahsus kılmışlardı… Ayet: “Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğü yasaklar ve Allah’a inanırsınız…”

İşte ayrılmamız gereken KÖK, ASIL ATA dini, yani bozulmamış olan DİN’den söz ediyorum, TAPTAZE haliyle, sonradan bozulmamış, mezheplere bölünmemiş haliyle, Sevgi, barış ve kardeşliğe dayalı MONOTEİST dinden yani HANİF KÖKTEN söz ediyorum ki, anlayana sivrisinek saz…

Hans von Aiberg, 25 ağustos 2001, 16:16, mail


birinci bölüm | ikinci bölüm: birinci parça | ikinci parça | üçüncü parça

077-01-3ways

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar