Huriler – Enerji-Enurji – Gizil ısı – Sudan yaratılmak

<> Hourri sırrı nedir?

Houri. Arapça Huri. İbranice Uri. Latince Hourri. Burada sır çok. Fakat bir yerinden tutup başlayalım.

Sanskritçe EN+NAR+GY

ENERJİ

Enerji >>>>> NAR’dır.

İki türlü NAR vardır:

1. Görünen enerji (Fermion gibi);

2. Görünmeyen gizil (gizli değil) enerji (Bozon gibi).

Birinciye örnek “NÜCM=Yıldızlar şifresiyle bildirilen ışıyan kuantlar”.

İkinciye örnek ise “Cann’ı da DUMANSIZ ZEHİRLİ VE HER YERE İŞLEYEN  a t e ş ‘ten (Görünmeyen ateşten) yarattı”.

Birincisi quantların ışıyanını; ikincisi de spesifik enerjiyi temsil eder.

NAR=IŞIMA biçiminde

ve HAR=ISIMA biçiminde tezahür eder:

NAR’dan HAR çıkar demek >>>>> Ateşten hem görünür ışık hem de HAR(araret=ısı) çıkar demektir.

Enerjinin ışımasına NAR; ısı vermesine/ısımasına/ısınlarına da HAR denmektedir.

(Kur’an misallerini açıyorum.)

(O çağda kim bilirdi ENERJİYİ=EL NARENCİ’yi. Biz şimdi şaşmıyoruz ama, eskilerden olun da şaşırmayın bakalım?)

Yine NAR iki türlü HAR verir:

1. Ateş gibi dokunursanız yanarsınız;

2. Atmosferdeki iyonosfer gibi 5000 C derecede GİZİL bir ısı vardır.

Yanmazsınız. Fakat uzay kapsülüyle, challenger ile UYGUN olmayan bir açıdan girerseniz, HAVİYE gibi yanarsınız.

Haviye >>>>>> SPESİFİK (gizil) ISI ve aynı zamanda Cehennemi betimleyen Ayet sırrıdır. (Lehim yapma aracı Haviye/havya buradan geliyor.) Ayet ltf. Haviye.

<> 36-Yasin/80: Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyorsunuz.

Evet biri bu. Bir de CEHENNEM anlamında Haviye var.

<> 101-Karia/9: Artık onun da anası (son durağı) “haviye”dir (uçurum).

Evet, ama bu uçurum değil elbette!

Şimdi HAVİYE neymiş bakalım. Yeşil ağaç dahi atmosfere girerse ne olur? (Çıkmak sorun değil, GİRMEK düşmek sorundur.)

İyonosferde tutuşur.

Yeşil ağaçtan murat şudur >>>>> EŞ ANLAMLI AYET >>>>> SUDAN ATEŞİ ÇIKARAN ODUR!

Su H (iki adet yanıcı gaz) ve bir adet O(xygenes=Yakıcı gaz). İkisi de yanıcı-yakıcı. Ama birleşince su!

Deccal doğasında ise Asit ve Baz yakıcı. Ama bunlar sudan ve tuzdan ayrışır. (NaOH+HCl >> NaCl+H2O hatırlayınız)

Yeşil ağaç yerine DİRİ’yi esas alınız. “Her diriyi SUDAN çıkarttık” ayetini anımsayınız.

Buna paralel evrendeki Deccal de dahildir. Onun suyu sudkostik; tuzu da tuz asidi. O dahi sudan çıkarılmıştır. Tüm canlılar gibi…

Melekler, ARŞ’ın sal gibi yüzdüğü MA >>>>> SU (Esir/Ether/Kevser)den çıkarılmışlardır.

Cinler de sudan yaratıldı.

<> 24-Nur/45: Allah, tüm canlıları sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde. Allah dilediğini yaratıyor, Allah herşeye kadirdir.

 

KAR yağınca elleriniz neden önce üşür; sonra birden ISINIR? (Spesifik ısı.)

Veya alkol, önce soğuktur, sonra ısıtır. Veya lokal anesthezie yapılan süper soğuk narkozlar. Bunların buharlaşma noktası çok düşük olduğundan gizil ısı ortaya çıkar.

Yine ayetimizde, MUTLAK SOĞUK DERECEDE HİDROJENİN, KATILAŞMADIĞI, SÜPER SIVI halinde kaldığını da görürsünüz. Hidrojen asla katılaşmaz. (Katı oksijen yakıtı ise vardır.)

Konu konuyu açıyor ama bunları da dipnot gibi (tefsirin 7 anlamları açısından) şöyle dokundurup geçiyorum.

NAR’ın özelliklerini yazdım, HAR’ı (Hararet) anlattım, Haviye >>> Spesifik ısıyı anlatıyordum.

11 açı derecesinden daha büyük dereceyle atmosfere giren bir astronot combustion halinde tutuşur.

Ortada aslında bir NAR ve HAR yoktur,  H A V İ Y E  vardır.

[Candaşın] yazdığı Haviye ayetlerinde uçurum kelimesi yok ama “GİRİŞ örneği olarak uçurum diyebiliriz.”

Şimdi böylece ENERJİ’nin Har ve Haviye doğasını Kur’an tefsiri olarak yorumladıktan sonra sırada SONUŞMAZ/SONSUZ ÖZENERJİ var.

intrinsic enerjiyi hatırladık mı? Hani enerji azalacağına çoğalıyordu.

<> evet

Melekler ise 1-2-4-8-16-32-…….3200 biçiminde multycopy (Saf tutmak) çoğalıyorlardı. Melekler işte o sonuşmaz enerjiden yani bizim EN*NOOR+GY dediğimiz NUR’dan yaratılır.

Nar’dan >>>>> HAR ve HAVİYE oluştuğuna göre NUR’DAN NE OLUŞACAKTIR?

Bir hüüp daha ara veriyorum.

Hüüpünüz! Şükür=OHH.

<> Hur ve Huviye?

 

NR değişmiyor; sesli harfler değişiyor. HUR ve HOURRİ.

Hans von Aiberg, 17/12/2003 (206/03)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 206 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

206-03-gizil-isi

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar