İhlas suresi – Samed – Tek kutupluluk – Etimoloji

SAMED‘i anlayalım:

Allah’ımız bölünmez, yarılanmaz, kesirli veya bileşeni olmadığından bir kombine olmadığından (Combo ve Combineson). Varlığını oluşturan elemanlar (components) olmadığından. Aşağıya yazacağım kelime TÖVBE yanlıştır:

“Allah MONOBLOK olduğundan…” diyecektim ama YEKPARE anlamına gelen monoblok da ACZE düşürülebilir. Mesela BLOKE edilir. (Ablocate) Abluka…

(İngilizceyi GELECEK için arada bir kullanıyorum. Sıkıntıları Türkçedeki kavram kargaşası.)

Pekiyi bana öyle bir şey söyleyin ki BLOKE olmasın!

Mesela S kutbu, N kutbundan AKILARI geri almadıkça ACİZ‘dir. N kutbu onu bloke etmektedir. Biri Emisyon (S) ederken diğeri de Absorbe (soğurma) biçiminde bunu ÇİFT KUTUP olarak ifa ediyorlar.

Bir mıknatısı inceleyiniz: Sanki S kutbundan çıkan magnetik akılar, N kutbunda toplanmaktadır. Ama mıknatısın sanki İÇİNDEN tekrar S’den N’ye devridaim yapıyorlarmış gibi görünür.

Zaten mıknatıs tek kutuplu olsaydı ne emisyon eden ne de absorb eden (saçan kutup S, yutan kutup N) bir fenomen oluşmayacaktı.

Demek ki TEK OLAN ALLAH‘ımız, aynı zamanda TEK KUTUPLUDUR! Yani SAMED’dir.

Buraya kadar anlaştık mı?

<> evet

(Soru varsa konuya bağlı sorabilirsiniz. Konu dışı sormayınız -şimdilik- lütfen.)

TEK KUTUP ALLAH >>> EHAD >>>> SAMED >>>> 1 ve S kutbu. Muhatabı olan bir KÜLLİ ŞEY’İN ise 1 karşıtı mesela -1 olmadığından KUTUPSUZ oluyor. Küllişey’in SIFIRDIR. (Esir sıfırdır, onun için kimse esir’i ölçüp bulamıyor.)

Yani S +1 kutbu ise, karşılığında N yani -1 kutbu olursa ÇİFT KUTUPLULUK olur. Bu da Allah’ın ÇİFT olması/anti/negatif bir Allah kaosunu ve kafirliğini getirir. (Mecusiler şeytanı Anti-Allah olarak görürler. Hürmüz ve Ehrimen diye de çift tanrılıdırlar.)

Yaratılmanın başlangıcı bu açıdan incelenmeli. Allah’ımızın bizi yaratmaya ihtiyacı, zorunluluğu da yoktu. BİLİNMESİNİ istedi. İsteseydi BİLİNMEK de istemez ve bizi yaratmazdı. Tamam?

<> evet

SAMED şudur: SADECE VEREN KUTUPTUR. Bitmemecesine VERİR, hep verir, istemez ASLA! Rızkımızı verir, düşüncelerimizi, kaderin KAZASINI verir de verir. Sayılı nefesimizi üfler (verir). Sağlığımızı sürekli tutup, her bir salisede yüzmilyarlarca düşünce (esin, ilham, vahy vb.) FORMU verir.

Vermesi (hazinesi) SONSUZDUR! Hiç bitmeyecektir ve sürekli verecektir.

Bizim dışımızda yaratılmamış sonsuz kez sonsuz kez sonsuz ihtimali de SÜREKLİ yaratarak VERİR de VERİR!

***

[K candaş] saati beceremedim. Ayarlayacağım da. Saatin kaç [New York]?

<k> 08.22

Bir saat oynuyor. Günaydın Amerika! Boao diaz.

<> good morning, boinezz diaz senyor

Yanımda gülenler var. 🙂

<> gülenlere de slm slm

İspanyolca Bueno diaz mıydı?

<> boines dias

Tamam iki dil birbirine çok benziyor; dias=Day. Sanskritçe “İKİ PARÇA” demek… Yani gece+gündüz=GÜN (24 saat). Skandinav dillerinde DAG, Almanca TAG vb.

Hans von Aiberg, 19/09/2003 (190/03)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 190 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

190-03-ikikutup

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar