Haniflik – Dua – Tasavvuf mu Bilim mi?

<> assemble, assembly, assembler ve compiler kelimelerinin adiyat 10 daki hussile ile etimolojik ve analojik baglantısı var mı?

“Asse” ön ektir “assasin” gibi, “associated” gibi, TOPLU demek, “topluca” demek… toplu-örgütlenme demek. Diğerinde Hasil (ürün, hasilat vb) var. Assamble de çoğulculuk.

“Ensemble” de ise iki kişi ya da ikili ittifak vardır. Latincedir, assasin (genocyd gibi), toplu kırım, soykırma demektir. “Com” ön eki ise orijinalinden yani Sankrit’ten gelmedir.

Sembal = Sade, yalnız, tek demek, kohombal ise birlikte demek. Simple gibi, compile gibi.

Simple, sympli İngilizcedeki Simple ve simply gibi… Sanpal >>> İnzivada yaşayan “eski hintçe” Sangul = Tekil ve bekar (halen kullanılıyor): Single, singular gibi. Erkeğin bekarına sankritçe yine bekar deniyor (a üzerinde inceltme yok), hintçe baçul (bachelor), bakire >>> paçula.

Yani diller birbiriyle ilintilidir… GÖKTEN inmez diller… Aynı atadan geldiğimiz için… aynı yapıya sahibiz… Atamız anamız Adem ve Havva, onlardan geldik…

Zaten biz dünyalı değildik, biz oralıydık. Atalar şeytana uyunca, biz de buralara KONUK geldik. Zaten ataları böyle suçluyoruz ya… biz de ata olacağız bir gün…

Ve HANİF çocuğundan daha iyi bilmek zorunda olan kişidir. Hata değil, ata olmak zorundadır. Benim çocuklarım “ben babamdan daha doğru ve iyi biliyorum” dememeliler… Ben onlardan çooooook daha iyi bilmeyim ki, bebeksi hayranlıkları devam etsin…

(Malum çocuklar için anne-babalar kusursuzdur, çok büyüktür vb. Ama günün birinde baba ve annelerin öyle dünyanın en iyi bilenleri olmadığını, hatta ortaokul bilgisiyle, babasını annesini aşan gençlerle dolu ortalık…) Hanif ise ATA olmamalıdır!

Bizler hanif isek, GELECEĞİ biçimlendirenler olarak, gelecektekilere (zürriyetlerimize) ÖĞRETMEN olmamız gerekmektedir. Onlar bizden yararlanmalılar. Yani biz atalar, klasik hata yapan atalardan olmamalıyız. Biz aklen HANİF islamı bulduğumuzdan, ne babamızın yakasına yapışırız ne de çocuklarımızın bizim yakamıza yapışmalarına gerek kalmaz. Yani Anne-babanın evlatlarından kaçacakları o dehşetengiz günde, biz KAÇMAYACAĞIZ. Anne babamızdan da davacı olmayacağız!!!!

***

DUA.

Dua nedir? Suyu su yapan şey.

Resulullah efendimiz bizim DUAMIZA MUHTAÇ. “Allah ve melekleri ona DUA ediyorlar, Ey iman edenler siz de edin”. EDİN Kİ benim RESULÜM, kurban olduğum Resulullah SABIKUN’A GİTSİN!

Dua edin, çok dua edin. O’na kesintisiz (süreğen, dualarımızla ebedi devam eden) ecir var. Resulullah dualarımıza muhtaç (elbette bizler de). Namaz kılın ve Resulullah’a “Salat+Selam” deyin. Eğer Rabbimiz bunu SELAM+SELAM haline çevirirse, işte o da Sabıkun’a İTHAL olacaktır.

Mahmudiye, Sabıkun ile Cennet’in teğet noktasıdır.

Resulullah’a maun namazlar ve dilde göstermelik “salatüsselam” VIZ GELİR. Allah onları tersler, milyarları tersliyor. Resulullah HANİF MİLLETİN DUASINA  m u h t a ç , SİZİN DUANIZA MUHTAÇ.

Sizin buzlarınızdan ona giden TEMENNİYE muhtaç, Resulullah ŞEFAATE muhtaç, bunu idrak edin. Resulullah’ı EN İYİ YERE sadece HANİFLERİN DUASI getirir. Kuru kalabalık on milyar (ölenler de dahil) müslümanın duası değil.

<> 33-Ahzab/56: Şüphesiz, Allah ve melekleri nebiye salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve teslimiyetle (selama girerek) selam edin.

Hanif NAMAZ kılmalı, KILIN! Niyet edin, sureyi okuyun, kadei ahirede (iki rekat sonunda) zammı sureyi okuyun, selam ve selam deyin (sağa sola selam CENNET lafıdır) ve sonra elleriniz açın Resullullah’a dua edin + kendinize.

Namazı HERKESE öğretmeliyiz: Kur’an’daki namazı, İbrahim atamızın patentindeki ORİJİNAL namazı.

Ayıklayın Emevi bidatlarını, atın tören laflarını, namazı bozan herşeyi atın, iki rekat kılın, ama TAM KILIN. O zaman Hanif’in duası kabul olur… RESULLULAH ŞEFAAT BEKLİYOR yani zannettiğimizin, öğretilenlerin TERSİ. (Zaten ben ters bir adamım… )

<> Rükuya ve secdeye giderken Allahüekber yeterli olur mu?

Evet yeterli, Resulullah siyerinden zammı sure ve “Sübhane Rabbiyel ala + azim”ler de  G E R Ç E K  sünnettendir, O “Sünnet+ullah” dandır.

Ben ÖLMEDİM çünkü DUALARINIZ beni geri getirdi. Hekimlere soruyorum: bir hasta aynı zamanda nasıl yüksek ve düşük tansiyonlu + şekerli olur da terapiye yanıt verir?

Ohhh! (Ademce Oh >>> elHamdülillaH demektir.)

***

Sadece Tasavvuf müziği, şiiri, lirizmi ve formaliteleriyle ilgilenmediğimi göstermek için DERVİŞ olduğumu bile saklamadım mı? BİLİM‘e yöneltmekti amacım, ihmal edilmiş bilime. BİLİM İLE BİLİRSEK, TASAVVUFU‘u da biliriz o zaman AŞK ehli olmaya hak kazanırız ve şiir de yazarız..

Hiç BANDOSUZ, MEHTERANSIZ ordu olur mu? Söylevsiz/Hutbesiz Cuma olur mu? AŞK bizde, ama hep AŞK deseydik, BİLİM NEREDE. İkisini birlikte sunmaya çalıştım…

Sonsuzda bir noktalardan oluşmuş, yani SIFIRA en yakın değer olan (YOKLUK OLAN) Külli ŞEY+in’in, ŞEY‘inden bahsederken, o şeyin kocaman bir hiçlik SIFIR olduğunu söylediğimi hatırlayacaksınız.

Ya da tasavvuf diliyle: “La mewcude İlla Hu!” HU! HU! “O’dan başka hiçbir şey mevcut değildir” derken benim aslında TASAVVUF’un EN YOĞUNUNU yaptığımı, Mehdi ve İSA’nın da buna TABİ olacağını farketmediniz mi? Elbette anladınız…

Ben Berzah derken “Corn Hole” içine girdim, orası Kalu Bela! Bunlar TASAVVUF‘un fiziğiydi elbette…

Aşağı misal alemi >>> Süper uzay derken neyi anlatıyordu??? TASAVVUFU‘u.

Takyonlar???  M A N A  alemini, Allah’ın NUR‘unu anlatıyordu.

Hele biyolojik olarak NEFSİ öyle uzun ve detaylı anlattım ki… Mülheme, Levvame demeden ANLATTIM. GÖRDÜNÜZ değil mi!!!!

Demek ki anlatılabiliyormuş…

Aşk ehlinin gördüğünü BİLİM EHLİ de anlatabiliyormuş. Hem aşk ehlinden hak aşığı olup, hem ilim ehlinden Alim (Allah) aşığı olup İKİSİNİ birden yaptığımızda HEM GÖRÜYOR hem ANLATIYOR oluyoruz.

<> 2-Bakara/255: Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum, la te’huzühu sinetüvvela nevm, lehu ma fis semavati ve ma fil ard, men zellezı yeşfeu ındehu illa biiznih, ya’lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm, ve al yühıytune bi şey’im minılmihı illa bi ma şa, vesia kürsiyyühüs semavati vel ard, ve la yeudühuhıfzuhüma, ve hüvel alıyyül azıym.

Eğer bunlar bölünürse:

1. Aşık gördüğünü BİLMEZ ve susmak zorundadır;

2. Alim KÖRDÜR, ama el yordamıyla İBNİ MAKTUM kadar İLİM almaya gelmiş kişidir.

İlim ehli SUSAMAZ, çünkü Aklın zekatı BİLİMDİR. Bilimin zekat olması için de PAYLAŞILMASI (öğretilmesi demiyorum) gerekiyor. “Rabbi Zıdni ilmi” derken İLM, yani BİLİM, işte AŞIKTAKİ EKSİK.

Aşığa diyor ki ALLAH: “İLMİMİ ARTIRMAMI İSTE“. Bunun tersine robotik bir BİLİM adamı ise “HEVA HEVES” sayılıyor. Hızır der ki; “Rabbim, “Rabbi zıdni ilmi” diyenlerin SAYISINI artır”, yani “Rabbim ilmimim artır” diyenlerin çoğaltılmasını istiyor.

Böylece BİR TEK insanda HEM AŞK EHLİ, hem BİLİM EHLİ, yani ikisi hem sanatçı, hem bilge. Bunun ikisi aynı insanda olduğunda HEM AŞIK OLUP GÖRÜR; HEM BİLGİNDİR, GÖRDÜĞÜNE KÖR DEĞİLİDİR. İkisi aynı kulda ise artık aşık gibi SUSMAZ, mükaşefesini BİLGİN olduğu için ANLATMAKLA yükümlüdür. Allah’ımız, HER BİR HANİF kulunu HEM AŞK, HEM İLİM EHLİ yapsın.

Bu çifte zaferdir. İki kere iman gibi, iki kez selam gibi, çifte zaferdir. İlahi sanatın sanatçısına AŞIK diyoruz. İlahi Sanatçı ALLAH (Musavvir >>> Tasvir eden, tasavvur eden, yani ressam, heykeltraş, kelamcı (nesir, nazım) ALLAH) SANATÇIDIR. Cennet sesleri MÜZİKTİR, Allah bestekardır. Kalbimizin TEMPOSUNU tutturan da odur. Ötekiler gibi (Şuara) DELİ ŞAİR olup, vadi vadi dolaşanlardan değildir HANİF ozan!

Hans von Aiberg, chatlerden derleme

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [ ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

bilimtasavvuf

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar