Haniflik – Secde – Kelimei şehadet hatası – Sünneti Muhammed mi Sünnetullah mı? – Protest olmak

(Biz sadece buna kalubela’da ŞAHİTLİK etmiştik. Efendimize ŞAHİT değilsiniz, o tanrı değil! Efendimize Allah ve melekleri gibi biz müminler de selavat ve selam getireceğiz.)

Kelimeyi Tevhid La ilahe illallah ve Kelimei Şehadet ise eŞHeDü en: “La ilahe illallah”tan ibarettir.

Siz neye şahid oldunuz? Allah efendimizi yanına alıp bütün ruhlara kalubela’da “Bakın bu Muhammed benim biricik dostumdur, bütün alemleri onun yüzü hürmetine yarattım, eğer ona da SALAT falan yapıp (sünnet namazları buradan çıkmıştır) dua etmezseniz, o size şefaat etmeyecektir. Çünkü ben tüm Tanrı yetkilerimi ona devrettim” Mİ DEDİ?

Efendimize nasıl ŞAHİT oluyorsunuz? Böyle saçma şey olur mu?

Allah’a ORTAK koşuyorsunuz, “Eşhedü enne muhammeden…” demekle.

<> “E lesti küm bi RABbi küm” >>> “Qalu bela ŞeHiD na” >>> Biz sadece RABbimize ŞaHiDiz.

<> 7-Araf/172’de, “we Rabbiñ, Adem oğlundan sırtlarından/arkalarından zürriyyeti aldığında, onları şahidlendirdi nefslerine/kendilerine” “Ben, Rabbiñiz değil miyim?” (Ademoğlu) Dediler; evet şahid olduk…”

<> Ayetteki soru bütün Ademoğlu’na sorulmuş, ResulULlah SS da bütün Ademoğlu içinde olduğu halde n’asıl ResulULlah’a şahid olabiliriz ki?

Evet. Acaba o sırada Allah yanına Efendimizi de şirk olarak mı koymuştu? Bizden ahit mi almıştı? Tam tersine efendimiz ve 228 bin peygamber kalubelada ÖZEL bir seansta toplandılar. Peygamber olmayan bir KULDAN ve peygamberler adına ona yardımcı olan Yahya’dan MİSAK aldılar. Öyle değil mi?

<> evet

<> Allah, Peygamberimiz (ss) kendi ölmüş akrabalarına bile dua etmesini engelliyor iken, nasıl şefaat yetkisi var deriz.

<> 33-Ahzab/7: Biz, peygamberlerden misaklarını almıştık. Senden de misak aldık. Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan, Meryem oğlu İsa’dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle misak aldık;

<> 33-Ahzab/8: Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır.

<> (Haşa) “Allah/Baba + Muhammed/İsa(Oğul) + NurüMuhammed/KutsalRuh” üçlemesinden ne farkı var şimdiki durumun? “Benim peygamberim seninkini döver!” Hani siz elçileri birbirinden ayırmazdınız?

Aşağılık SÜNNETİ MUHAMMEDİ palavrasını uydurdular! SÜNNETULLAH’tan başka bir sünnet var mı? Gösterin Kur’an’da! Sünnetullah birtek yerde geçer, yani HANİF kelimesinin hemen yanında! O ayeti bulur musunuz? İbrahim’i öven ayet. “Allah’ın sünnetinde asla bir şaşma göremezsiniz!” ültimatomu olan ayet! Sünnetullah’ın değişmeyeceği garantisi olan ayet!

<> 4-Nisa/125: Güzellikler sergileyerek ve özü-sözü doğru bir halde İbrahim’in milletine uyarak yüzünü Allah’a teslim edenden daha güzel dinli kim olabilir! Allah İbrahim’i dost edinmişti.

<> Fetih/23: Allah’ın öteden beri cereyan edegelen sünneti, Allah’ın o sünnetine bir tebdil de bulamazsın

<> 30-Rum/30: O halde sen yüzünü, bir hanif olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.

<> 35-Fatır/43: Yeryüzünde kibirlendi ve kötülük tezgahladılar. Oysaki tezgahlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasın mı bekliyorlar? Allah’ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın. Allah’ın yol ve yönteminde döneklik de bulamazsın.

<> 35-Fatır/43: İstikbaran fil erdy ve mekras seyyi’* ve la yehyykul mekrus seyyiü illa bi ehlih* fe hel yenzurune illa sünnetel evvelyn* fe len tecide li sünnetillahi tebdyla* ve len tecide li sünnetillahi tahvyla

“ve len tecide li sünnetillahi tahvyla”

“ve len tecide li sünnetillahi tahvyla”

“ve len tecide li sünnetillahi tahvyla”

Orada FITRAT yok, kim uyduruyor? Orada SÜNNETİLLAHİ kelimesi var! İşlerine gelmiyor çünkü. Zira SÜNNET kelimesini Allah’tan koparıp efendimize verdiler. Allah’ın sünneti yerine varsa yoksa efendimizin -tenzih ederim- sözde sünneti güya hadisleri. LANET olsun Hanif olmayan herkese!

İçim yanıyor, yine secde edeceğim.

Geldim.

Mezhebin ne, “EHLİ SÜNNETTENİM. Eşhedü enne Muhammeden resulullah” dedik. Bunları söyledik.

EŞHEDÜ demeyeceksiniz candaşlar: Eşhedü enla ilahe illallah + Muhammeden Resulullah, böyle söyleyebilirsiniz. Ama efendimize de ŞAHİD olduk diyorsanız -Kalu Bela’da-, o zaman cehenneme kadar hepimizin yolu olur.

<> 63-Münafikun/1: Sana geldikleri vakıt o münafıklar dediler ki: şehadet ederiz hakikaten sen şübhesiz Allahın Resulüsün, Allah da biliyorki: hakikaten sen şübhesiz onun Resulüsün, bununla beraber Allah şehadet ediyorki doğrusu münafıklar kat’iyyen yalancıdırlar.

 

BİZ ALLAH‘ı gördük -unutturulduk-. ALLAH‘ı gördüğümüze ŞAHİDİZ biz! Allah’a şahidiz!

Nasıl dersiniz-dedik-diyoruz ki Eşhedü enne muhammeden abdühu ve Resulühu…

Bir kere cümle yanlış. Arapça gramer ile ilgisi yok:

birincisinde ENLA diyorsun

ikincisinde ENNE diyorsun

ve daha bilmiyorsun ki:

a) Muhammeden mi?

b) Muhammedün mü?

c) Muhammedür mü?

Daha onu bile BİLMİYORSUN!

Çünkü LA (yok) diyemediğin için EN-NE diyorsun, o zaman da Muhammeden mi, Muhammedin mi, Muhammedür mü, Muhammedün mü? DÖRDÜNÜ de bilemiyorsun. Abdühu diyorsun (Onun kulu) ve Resulühi (Elçisi)! Şu ikisi dışında cümle tamamen yanlış.

ARAPLAR

a r a p ç a

B İ L M İ Y O R  !

Yuh be!

Allah yazmayı bile bilmiyorlar. ŞEDDEler koyuyorlar Rabbin mübarek ismine ve bunları “Gramer gereği” diye bize yutturuyorlar.

Biz de sarf ve nahv okuduk elbette. Ne yani, ben şimdi atalarımın Allah ismini doğru yazdığına inanmak zorunda mıyım? Ya da Efendimize Kalu Bela’da tanık olmak zorunda mıyım?

BEN İbrahim oldum, onun gibi yuh be diyerek, çıkışarak yazıyorum, protesto ediyorum atalarımızı ve hatalarımızı!

Ehli Sünnet vel cemaat mezhebindenmişiz! Cemaat de şu tarikatler mi oluyor acaba? Şalvarlı cahiller mi imam hoca olup bir de maaş alıyorlarmış. (40 bin böyle birileri varmış gazete haberi.) O gazeteleri okudunuz mu?

<> sayıları bilinmeyen şeyh(tan)lar ortalarda hocam

<> 37-Saffat/35: Onlara “LA İLAHE İLLALLAH” denildiğinde, kebir/kibir/büyüklenirler.

<> 37-Saffat/36: “Mecnun bir şair için İLAHLARIMIZI terk mi edeceğiz?” derler.

<> 37-Saffat/37: Bel! HAK ile geldi ve mürselleri tasdik etti.

Saat 01.00’de ZigZag ile yazışılacak. Son beş dakikaya girdik. Yarın devam ederiz Allah inşaa ederse.

<> Allah inşaa

İnş ALLAH.

Yarın da Sebe melikesinin içine girdiği ve sonra da iki yıl boyunca Süleyman’ın içinde öldüğü (uzlet odasını) anlatmamı istedi (sizin torunlar). O yarım kalmış sanırım.

<> sabırsızlıkla bekleyeceğiz, tşk. ederiz hocam

21/54: İbrahim: And olsun ki sizler de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz

21/54: İbrahim: And olsun ki sizler de babalarınız da apaçık bir sapıklık içindesiniz

Ben sanırım büyük bir kitle tarafından bekleniyorum. Yarın yine 21.30 cıvarında görüşmek üzere Allah’a emanet olunuz. RZİ. Hoş-bye candaşlar.

<> slm slm

<> elinize sağlık efendim

<> amin

-sohbetin sonu-

Hans von Aiberg, 01/09/2004 (250/06)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 250 anasayfasına dön | sonraki CHATi (251) oku

250-06-sunnetullah

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar