Yetimler – Camiler – Haniflik

Allah’ın EN HAS KULU kimdir bilir misiniz? Allah evlat edinmez, ama bir istisnası vardır:  Y E T İ M  olanlar Allah’ın evladıdır.

“Gördünüz mü dini menedeni? YETİMİ itip kakanı?” (Maun suresi.)

Onun için hep YETİMHANEDEN söz ediyorum. Hep bağışlarınızı oraya celbediyorum. Param yoksa gidip ciklet alıyor ve o yetimlerin BAŞINI okşuyorum. Allah’ın en çok sevdiği JEST.

Bir yetimin başının okşanması BÜYÜK SEVAPTIR. Bir yetimin KUL hakkının yenmesi ise büyük ÇOK BÜYÜK  G Ü N A H T I R.

<> Cami yaptırma yarışına giren cemaatlerden Allah bu yetimlerin hakkını acıklı bir azap ile soracak inş.

Cami Allah’ın evi’dir. Binadır. Acıkmaz, susamaz ve cemaat gelmedi diye YETİM de kalmaz. Ama YETİM ALLAH’ın EVLATLIĞIDIR. Kulundan öte kul.

Yetim acıkır, şefkate ihtiyacı vardır. Senin elin o dertli başını okşarsa ANNE ve BABA olur. O eli öperim ben. Yetimin başını okşayan ve onları ziyaret eden, okullardaki yetim öğrencilere VELİ olan, ben o Haniflerimin AYAKLARINI da öperim.

Allah ayet ile CAMİSİNİ yıktırmıştır. Cami nedir ki?

“Yeryüzünün tamamını size mescid yaptık.”

Yeryüzü CAMİİDİR.

Camiler Allah’ın sembolik evidir. Ama bir gizli görevi daha var.

Eğer Hanif isek, bu gizli görevi, işlemeyen ve işletilmeyen, MAUN edilmiş misyona İŞLERLİK kazandıralım.

Nasıl mı?

Her camii aynı zamanda YETİMHANE, YURT’tur. Esirgeme Kurumunun şubesi olmalıdır. Makbuzlar oraya kesilsin. Altın yaldız ile süslemeye değil camileri.

Camiye götürdüğümüz o HALILAR niçin? Kendimiz için, kuru yerde namaz kılmayalım diye. Namazı niye kılıyoruz? Kendimiz için. Allah’a ve başkalarına hiç bir yararı yok…

Kimse kimsenin İBADETİNİ veya GÜNAHINI üstlenemez.

Eğer böyle bir şey olsaydı, tereddütsüz söylüyorum, başta Rahmetli Müfide Atalay olmak üzere, HEPİNİZİN ATEŞE değmeyecek tüm günahlarını üstlenirdim. Tereddüt etmezdim.

Hanif sencil ve vericidir. Yarışmaz, öne geçmez, İMECE ile yürür. Askerde erata yaptırılan “mıntıka temizliği” gibi, bir saf halinde ve TEMİZLEYEREK yürür.

Bırakın beni, Bağdadi ve Allein’ları, bunları da bırakın, ta Zülkarneyn ve Hızır’a gelin: Onlar bile BAŞA geçmezler, onlar da sizin için var. BİZ+LER böyleyiz işte.

(Ben+sen+o = B İ Z) (Biz+Siz+Onlar = BİZLER.)

O zaman biz sizden önde değiliz, siz ise onlardan önde değilsinizdir. HEPİMİZ (Bizler) BİR TEK MİLLETİZ. Ayrılık yok. Rekabet yok. Çıngar, öfke, kin, nefret yok. Hanifler = BİZLER’dir.

B i z”  derseniz, karşısından bir de SİZ vardır ve ONLAR da vardır. Ama “bizler” olursak FURKAN GELİR, çünkü FARK kalkar ve bizler de  F A R U K  (Farklı, Sabıkun ve Mukarrebun) oluruz inşaallah.

Hans von Aiberg, 2001-12-30, chat 039dan

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.

yetim

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar