Üç karanlık – Öğreten Rab –  Yazan kalem

<> 39-Zümer/6: Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O’nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O’ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?!

Ve sırada üçüncü karanlık var: Allah Rahminden ANA rahmine…

RAHİM denen şey DEV bir yumurtadır. Ya YUMURTLAYAN ya da DOĞURAN canlı olalım, İKİSİ DE TECRİT edilmiş bir RAHİM’dir. (HUD’un yumurtasını veya Rahim yumurtasını hatırlayınız.)

<> Saffat/49: Korunmuş yumurtalar gibidir onlar.

<> Naziat/30: Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.

Tecrit/soyut/izole kelimesini niçin kullandım? DAHA bu dünya değil; öteki Ahiret de değil! ARADA bir yer! GRİ bir karanlık DAHA! Bir tür akvaryum!

Orada ALAK henüz bir böcek larvası. Biraz sonra da balık yavrusu olacak. Az sonra da kurbağa kuyruklu yavrular. Sonra da KUYRUK kısalacak. Başka bir şeye, mesela maymun’a benzeyecek. Sonra da İNSAN‘a benzeyecek!

BU sonuncusu (Halife sıfatlı olan) çoooooooook önemli! Allah Kalubela’da NEFSİYLE yaratılmayacaklardan SÖZ ALMADI! Hayvan ve Bitkileri NEFSLERİ var diye SORUMLU tutmadı. Akil-baliğ (Ergin) olmayanı da sorumlu tutmadı. Maymunu da sorumlu tutmadı!

Maymunluk AŞAMASI sona erdiğinde, İNSAN olan embrio ele alınıyor! Ona cenin deniyor. (Gen’den yaratılmış / Cen=Cin ve Cennet gibi GİZLİ demek.)

ÜÇÜNCÜ karanlıkta gizlenmiş bu artık İNSAN olduğu kesinleşen cenine böylece tüm evrimi / canlı doğasının tüm verilerini / 5 milyar yıllık panspermia donelerini datalarını veriyor.

BİLMEDİĞİNİ öğreniyor böylece cenin…

Artık bilecek! Parmağını emmeye başlayacak, gülümseyecek, pozisyonunu değiştirecek, ağlayacak -sessizce- ve tüm akvaryum dışından gelen sesleri -anne sesi başta- tanıyacak!

Bilmediğini öğrenmeye başladı yumurcak! Ve yumurcaklık dönemi ne zaman bitecek biliyor musunuz? (İpucu: İnsanın büyümesi çooooook yavaştır” demiştim.) Ayet diyor ki: “İnsana bilmediğini öğretti”. Ya bundan sonra? Ayete devam ediniz.

<> 4: Ki O, kalemle (yazmayı) öğretendir.

Evet, MAYMUNLARIN okulu yok! Fareler üç haftada tüm fare özelliklerini (doğurmak dahil) yapabiliyorlar, üç haftada ERGİNler.

Ya insan???? Kalemle yazmayı öğrenene kadar DEVAM ediyor… Geliyor 6, 7, 8 yaşına.

KALEM’in İLK VE ÖNCELİKLİ AMACI nedir? OKU’ya ramak olmak! YAZILANI okursunuz. Yazılanı yazan ise KALEM!

Okumayı-yazmayı öğrenmenin AMACI nedir? OKUYABİLMEK eylemi?

Neden okuyoruz peki? AMAÇ OKUMA-YAZMA ÖĞRENMEK DEĞİLDİ! Bu  a r a ç  idi.

AMAÇ, bunu öğrenince İLK ADIM kılarak, Allah’ı bilme borcu olan KULLUĞU öğrenmekti. Maymunlara ilkokul yok!

İşte bunun için KALEM önemliydi.

KALEM‘in olmadığı önceki iki karanlıkta OKU emri >>> VAHY ile bağlıydı. Ama Üçüncü karanlıktan çıkınca artık OKU-YAZ faslı başlıyor. Taaa, günün birinde “BALİĞ” olana kadar. O günden itibaren giderek artan bir sorumlulukla Rabbine sorumludur. İbadetler başta olmak üzere…

Ve bu sorumluluk küçük yaşlarda (hemen affedilirler) daha az yoğundur. Ama 40 yaşına gelindi mi, artık AFFIN toleransı neredeyse %1’e inmiştir.

Hans von Aiberg, 19/09/2003 (190/07)

Not-1: <> ile başlayan satırlar sayın Aiberge ait değildir, sohbet/chat esnasında onunla konuşan diğer kişilere aittir. [] ile başlayan satırlar ve [  ] arasındaki kesimler yine sayın Aiberg’e ait değildir, sohbete sonradan eklenmiştir.

Not-2: Eski sohbetlerde işlenen bazı gündem konularının yıllar sonra değişmiş olabileceği ihtimalini gözönünde bulundurmak gerekebilir. Sohbeti okurken karşılaşacağınız her türlü sorunu/hatayı vb. info@aiberg.com adresine bildirebilirsiniz.


önceki bölümü oku | 190 anasayfasına dön | sonraki bölümü oku

190-07-embryo

Bunları da sevebilirsiniz

Yorumlar